'' Kaldık mı yani burda? '' dedim korkuyla. Azra kollarını birleştirdiydi. '' Üşüyorum ya.. '' diyip arabanın içine girdi. Hava baya kararmıştı. Bizse daha dağ evinde bile değildik. Dağın başında etrafa bakınıyorduk.Aklımdaki korku dolu düşünceyi birden deyiverdim. '' Ya burda ayı mayı olmasın..'' Azra kapıyı açtı ve hızla beni içeri çekti. Ben koltuğa oturup kapadım kapıyı. Azra korku dolu gözleriyle bana bakıyordu.
'' Gizemm.. Var mıdır sence?'' '' Bilmiyorum ki. İlk defa geliyorum buraya. '' dedikten sonra yutkundum '' Umarım yoktur. '' dedim sessizce. Kaan kapıyı açıp bindi arabaya. Arda da ardından. '' Arabayla etrafı bi turlayalım. ''
Kaanın bu söylediği Ardayı daha kızdırmıştı '' Lan olum senin yüzünden on tur attık zaten. '' Kaan '' Tamam kardeşim şimdi diğer yıllardan gideriz. Ev buralarda bi yerde. Buluruz. '' dedi umudumu kaybetmeyerek.
Arda öfkeyle arabayı çalıştırdı. Gaza bastı ama araba hala yerindeydi. Arda bi süre sonra '' Ah benzin! Dün alacaktım unuttum! '' Sanırım benzinimiz yok. İşte bu harika. Azra korkuyla söylendi. '' E araba olmazsa.. Bu havada, bu saatte, bu dağda yürüyecek miyiz? ''
-
''İnanmıyorum, cidden yürüyoruz! '' dedi Azra. Arabadan baya bi uzaklaşmıştık. Kaan evin ormanın içinde olduğunu söylemişti. Bu yüzden ormanın içine dalmıştık. Şuan ortalığı aydınlatan havadaki ay be elimizdeki telefonlardı.
Üşümeye başlamıştım. Ellerimi birbirine doladım Azra gibi. O da titriyordu. Kaan '' Üzgünüm çocuklar. '' diyebildi sessiz bi şekilde. Azra durdu ve gülümsedi. '' Kaan o komşunun vardıya. Ona mesaj atsana yolu tarif etsin. ''
Gülerek Azraya baktım. '' Ne diyecek Azra adam. Şu meşe ağacını geç bataklıktan düz git çalıları aşınca mı? '' Azra sinirle göz devirdi. '' Of şuan üşüyorum. Sağlıklı düşünemiyorum! '' Kaan Azranın yanına yanaştı ve üstündeki ceketi çıkarıp onun üstüne geçirdi.
Azra Kaana bakıp gülümsedim. Kaan elini de Azranın omzuna götürmüştü. Ona sarılarak yürüyorlardı. Onlardan biraz uzaklaşarak ilerde giden Ardanın yanına gittim. Yanına vardığımda kaşlarının çatık olduğunu gördüm.
'' Arda? '' Bana döndü. Yüzü yumuşadı. Telefonunun el fenerini açmış ileri tutuyordu. '' Nerede bu ev? '' dedi tekrar sinirlenmişçesine. Kollarını sıkı sıkı yapıştırdım kendime '' Bilmiyorum ama hemen bulsak iyi olur. ''
Ardaya baktım. Ve üstündeki cekete. O ise ileri ışık tutmuş bana bakmıyordu bile. Hayır ceket ince olabilir ama yinede onu bana vermesi gerekir. Kaan bile bu inceliği yaptı. Of Arda. '' Uuh üşüdüm. ''
Ya sağır mı bu çocuk. Arda ileri bakarken yüzünde bi gülümseme oluştu. '' Çocukları işte! '' dedi yüksek sesle. Heycanla Ardanın ışık tuttuğu yere baktım. Ve az uzakta bi ev vardı. Bacasından duman çıkıyordu. Kaana döndüm. Evde biri mi vardı?
Kaan '' Bu bizim dag evi degil!" dedi. "Olsun olsun! Bacadan duman çıkıyor .. Birileri var.. '' Diyerek hızlandı Azra ve bizi geçti. Koşar adım ilerlerken biz de arkasından geldik. İçeride umarım yumuşak kalpli biri vardır da bizi evime kabul eder.
Kapıyı vurdu Azra. Kaan kapıya yaklaşıp '' Burası komşum Nuri dayının evi. '' dedi. Gülümsedim. Oh tanıdık olması iyi. Hem Kaan adamın iyi biri olduğundan söz etmişti. Hepimiz kapıda beklerken kapı yavaşça açıldı.
Kapıdan çıkan gıcırdama sesi tüylerimi diken diken etmişti. Kocaman iri yarı bi kadın çıktı karşımızda. Üstünde kalın palto vardı. Saçı ise iki yandan bağlıydı. Kaan şaşırarak baktı - Hepimiz şaşkındık şuan- Kaan '' Nuri dayı? '' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL
Teen Fiction**Hayalleri için ailesini geride bırakan bir kızın dünyası başına yıkılırsa ne olur? **Pişman olarak tekrar evine dönen kız bu yolculukta bir oğlan ile tanışır. **İşler düzelmemiş aksine daha da karışmıştır. Bu ikili bu olaylardan kurtulabilecekler...