beni bırakma -m-

367 36 6
                                    

shawn mendes - stiches

..

-ç-çünkü ben sana ç-çok aşık oldum v-ve bu canımı acıtıyor!

göz yaşlarına eşlik eden hıçkırıkları ve kucağında oturduğu çocuğun boynuna sıkıca doladığı kolları... adeta onu bırakmaması için yalvarıyordu... tek yaşama sebebiydi, hiç bir şeyi yoktu ki ondan başka? aslında o sadece sex yaptığı birisiydi karşısında ki çocukta hiç bir ifade ye sahip olmadığını adı gibi biliyordu. ona karşı bir duygu beslemediğini, sadece yaralarla dolu olan bu vücudunu becermek istediğini biliyordu bunları kabullenmişti de kabullenmeyip ne yapacaktı? "evet o kızla öpüştü ama aslında beni öpecekti ben öyle davrandığım için öyle oldu. aslında o kızlarla yatmayı istemedi." diye kendisini mi avutacaktı? buna kim inanırdı? o tüm gerçekleriyle kabul etmişti ona karşı ilgisinin olmayışını...

boynuna sarılıp hıçkırarak ağlayan çocuğun söyledikleriyle kas katı kesilmişti? ne diyecekti ona? bende seni seviyorum diyemezdi çünkü bu yalan olurdu. ona göre aşk diye bir şey yoktu ve ona onu sevdiğini söyleyemezdi sadece onu avutmak geldi elinden

-"şihtt ağlama ben ne diyeceğimi bilmiyorum yani sen iyi birisin felix yaşadıklarını hak etmiyorsun, masumsun ben seni kirletiyorum ama işte ne demeliyim ne yapmalıyım bilmiyo-

böyle sözlerden nefret ederdi net olmayan, ne olduğu belirsiz, olumlu, olumsuz mu düşünceler barındırdığı belli olmayan cümlelerden nefret ederdi sinirli ağlamaklı sesiyle araladı kırmızı dudaklarını

-"sus ve sadece işini hallet hwang

-"peki bebeğim acırsa biliyorsun ne yapacağını

acıdığında ya tırnaklarını sırtına geçirecek yada dudaklarına kapanıp kanayana kadar dişleyecekti ama o bunu yapmazdı ne kadar canı acısa da onun canının acımasını düşünmek daha çok acıtırdı canını, yavaş yavaş içinde hareket etmeye başlayan adeta onun bir parçası olmuş gibi kucağında oturduğu çocuğun penisiyle hareket etmeye başladı kalçalarındaki eller sıkıyor ve boğuk inlemeler bırakıyordu. loş sınıfa adeta içinde duvarlarına çarpan büyük çocuğun penisi ve ikisinin inlemeleri doluyordu. dudaklarına kapanan dudakları emmeye başladı. kanatmak istiyordu, onun tadına bakma istiyordu, acı mı? yoksa tatlı bir kanı mı var bunu bilmek istiyordu, ama onun canının acıdığını düşünemezdi bile bu yüzden karşısın da dudaklarını koparacak kadar sert öpen çocuğa sadece yumuşak öpüşleri karşılık veriyordu. içine boşalan sıcak sıvı ve büyük olanın onu tatmin edercesine kavradığı penisinden boşalmasıyla ikisi de derin bir nefes almıştı. büyük olanın göğsüne bıraktı kendisini dudaklarını dişeyip kendisine lanetler okudu "neden itiraf ettim şimdi benden uzaklaşacak! sadece bunu içimde tutmalıydım! ya benden iğrendiğini söylerse? ne yapacağım? ya beni bir daha görmek istemediğin söylerse?" kendisine sarf ettiği sözlere dalmışken kucağında oturduğu çocuğun ellerini hisseti saçlarında kafasını kaldırıp saçlarında dolanan ellerin sahibine baktığında gülümsediğini gördü "neden gülümsüyordun? neye gülümsüyordun? bu acınası halime mi o kadar güzel gülüyordun? neden bu kadar güzel gülümsüyordu..?"

-"yine çok iyiydin bebeğim

ne diyecektim sana? iyi bir şekilde içime girip beni becerip bıraktığın inlemelerimin ve vücudumu sana bastırmamın iyi olduğunu söylediğin için sevinmeli ve teşekkür mü etmeliydim bunun için? sadece sustum doğru olanda buydu çünkü verecek cevabım yoktu..

biraz soluklandıktan sonra kucağındaki küçük çocuğun ve kendi üzerini düzelti kucağındaki çocukla ayağa kalktığında beline doladığı bacakları sıkılaşmıştı

life notebook -hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin