Lavinya'dan:
"Lavinya, Lavinya uyansana"
Kolumun sarsılmasıyla uykuma ara verip gözlerimi açmıştım. Karşımda Emir'i görmemle nerede olduğumu unutmuştum. Etrafıma baktığımda dizimde hala gözleri kapalı uyuyan Bulut'u görmüştüm.
Doğru ya revirde uyuyakalmıştık. Bulut bu kadar sese nasıl uyanmamıştı, uykusu gerçekten derindi galiba.
"Efendim Emir?"
"Bende uyandırmak istemezdim ama Emine sultan aradı 'börek kısır falan yaptım çıkışta Bulut oğlumu alıp gelin, özlemiştir' dedi"
Emir'in dediğine şaşırmamıştım. Böyle bir şey olacağını az çok tahmin edebiliyordum. Annem her ne kadar son zamanlarda üzgün olduğumu fark etse de Bulut ile küs olduğumu bilmiyordu.
"Önemli değil Emir. Bulut uyanınca ona da sorarız isterse gideriz. Şimdi uyandırmayalım uykusu baya derin yorgun herhalde"
Bu dediğimle Emir'in dudaklarına manidar bir gülüş yerleşmişti. İnsanlık için canım.
__________________
Şuan ne mi yapıyorduk? Eve girmek için Bulut'un ne söyleyeceği hakkında pratiklerini bitirmesini bekliyoruz.
Okul çıkışı annemin çağırdığını ona da söylemiştik. İlk başta biraz çekinse de sonradan kabul etmişti.
Yaklaşık on dakikadır kapının önünde durmuş Bulut'un 'acaba ne desem, bir anda çıkıp gelmem tuhaf oldu' adlı yakınmalarını dinliyorduk. ,
En son Emir sıkılmış olacak ki Bulut'a bakmadan zile bastı. Bulut ile küçük çaplı 'neden bastın bir anda?' tartışması geçse de şuan nihayet masaya oturmuş annemin hazırladıklarından yiyorduk.
"Valla çok özlemişim seni Emine sultan"
"Beni mi yoksa yemeklerimi mi eşek sıpası"
"Her ikisini de" diyerek anneme öpücük yolladı Emir.
Geldiğimizden beri birbirlerini överek yemek yiyorlardı. Bulut ve ben ise burada değilmişiz gibi onları izliyorduk sadece.
"Bulut oğlum sen ne yapıyorsun? Hadi bunlar hayırsız sen niye gelmiyorsun benim yanıma?"
Bulut kendine yöneltilen soru ile donakalmıştı. Hadi yiyorsa ben sizin evinize geldim ama kısır için değil kavga için desene.
Bulut tedirgin bir şekilde bana baktığında 'ben bilmem' dercesine omuzlarımı silktim. Gerçeği de söylese yalan da söylese kendi bilirdi. Ben yalan söylediğini belli edecek bir şey yapmam.
"Lavinya ile aramızda benim yüzümden bir yanlış anlaşılma oldu. O yüzden bizde fazla konuşamadık ama kendimi yavaş yavaş affettirmeye çalışıyorum"
Bulut'un dedikleriyle annemin suratında ufak çaplı bir şok dalgası yaşanmıştı. Ama sonradan şaşkınlığı ufak bir tebessüme dönüşmüştü.
"Dur tahmin edeyim klasik sevgili kavgaları mı?"
Bu sefer yüzünden şok dalgası olan annem değil Bulut ve bendik. Yanlış görmediysem Emir'de anneme bakarak ellerini evet der gibi sallıyordu. Her yerde kendini belli ediyordu gerçekten.
"S-sen nasıl anne?"
Annem yüzüne bilmiş bir gülüş takındı.
"Ben anneyim anlarım her şeyi. Kaç haftadır gülmeyen suratından bir şeyler olduğunu anlamıştım zaten"
Bu dediğiyle kafamı önümde ki kısır dolu tabağa çevirdim. Soğanlar ne kadar güzel kavrulmuş.
"Eğme öyle hemen kafanı devekuşu gibi. Çocuğunu kısıtlayan bir anneye mi benziyorum oradan bakınca? Bulut'tan iyi damat mı bulacağım sanki"
Anne senin dilin neler söylir böyle?
"Yürü be Emine sultan. Yapsan yapsan sen yaparsın bu işi"
Emir anneme çak anlamında elini kaldırdığında annemde elini çaktı. Acaba annemin öz çocuğu Emir olabilir miydi?
"Onu bunu bırakında siz hala seviyor musunuz birbirinizi? Geldiğinizden beri birbirinize bakmamaya yemin etmiş gibisiniz."
Bulut'a baktığımda utanarak gözlerini çevirmişti. İster istemez bu durum beni güldürmüştü.
"Ben seviyorum anne"
Bu dediğimle Bulut gözlerini fal taşı gibi açmış bana bakmıştı. İşte öyle baktırırlar aslan parçası.
Açıkçası bende kendimden böyle bir atak beklemiyordum ama ortamdan gaza gelmiştim. Dediğimden de hiç pişman olmamıştım aksine üstümden bir yük kalkmıştı resmen.
"Bende çok seviyorum efendim. Hem de kendimden bile çok bir daha onu üzecek bir şey yaparsam kendimi asla affetmem"
Bulut'un bir anda yükselmesiyle tüm gözler ona çevrilmişti. Annemin yüzünde çocuğundan gurur duyan bir anne edası vardı. Bulut'u da Emir'i de kendi çocukları gibi görüyordu ve bunca yıllık deneyimimle söylüyorum ki anneler asla hislerinde yanılmıyorlar.
"O zaman bir daha birbirinizi üzdüğünüzü görmeyeyim sakın. Yoksa 2 ay kısır yasağı getiririm size"
Bu dediğine bizden çok Emir üzülmüştü. Annemin dediğiyle bir anda şokla anneme bakmıştı.
Bir anda omzumda hissettiğim kollar ile ne olduğunu anlamamıştım. Daha sonra aldığım tanıdık koku ile bunun Bulut olduğunu anlamıştım.
Bende arkamı dönerek ona sarıldığımda yüzünü omzuma koyarak saçlarımı koklamaya başlamıştı. Her zaman olduğu gibi...
Sanki uzun süredir eksik hisseden saçlarım yerini bulmuş gibiydi.
"Emine sultan bugünkü kısır daha bir güzel sanki içine farklı ne koydun?"
Emir'in dediğiyle hepimizden kahkahalar yükselmişti. Uzun süredir attığım nadir gerçek kahkahalardan biriydi bu.
Bugün anlamıştım ki annem her ne yaparsam yapayım arkamda dimdik duruyordu ve her koşulda beni destekliyordu.
Bu hayatta bana verilen en büyük nimetlerden biriydi bu...
_____________________
Aslında bu yoktu içimde öyle bir anda gelişti.
Ben sadece Bulut ve Lavinya barışma sahnesi yazacaktım. Emine sultan bir anda kendi girdi olaya gerçekten.
Kamu spotu olarak ise diyoruz ki annelerinizin değerini bilin gerçekten 💖
Eee sizde durumlar nasıl bakalım? Uzun zamandır yoktum tatil falan derken yeni bölüm yazmaya fırsatım oldu.
Birinci sınavlar yeni bitti ama ikinci sınavlar bir ay sonra... Ne yapsın bu öğrenciler??
Peki matematik sınav notumu geçen dolar hakkında ne düşünüyorsunuz? Ay dokunmayın çok fenayım...
Bir sonraki bölümü de bu hafta atmaya çalışacağım ama aklımda hiç fikir yok buraya bir kaç fikir yazarsanız çok mutlu olurum <3
Ben kaçar hepinize iyi geceler, sizi çook seviyorum 😽😻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KOKU~ Tamamlandı
ChickLit-"Ben çok özür dilerim ama k-kokun çok benziyor ben kendimi tutamadım." dedi kekeleyerek. Anlam veremedim kötü mü kokuyordum? Daha dün duş almıştım kötü kokmamın imkanı yoktu ama bu çocuk neden böyle bir tepki vermişti ki? -"Ne varmış benim kokumda...