selamm
bildiğiniz gibi vaktim oldukça attığım için bölümler geç geliyor, bunun için üzgünüm ama haziran'dan sonra sizi bölüme boğacağım, söz.
hadi pamuk elleriniz yorumlara gitsin bakayım
️🙇🏻♀️14 yıl önce.
"Doyuk."
Doruk gülerek Zümra'yı taklit etdi. Onun 4 yaşında olmasına rağmen dilinin hâlâ bazı harflere dönememesi komikti.
Zümra'nın ona kızgın kızgın baktığını görünce başını eğip küçük elini kıza doğru uzattı.
"Ne oldu?"
Zümra elleriyle arkasında bir yeri işaret edince gözleri oraya gitti ve hafifçe kıstı. Doğduğundan beri gözleri iyi görmezdi.
"Onlay benimle oynamıyoy." Bir daha gülmek isterdi ancak Zümra'yı üzmek istemediğinden öksürerek bastırdı.
"Ne yapabilirim sizin için, leydim?"
Küçük Zümra'nın dudakları büzülürken kaşları da kalkmıştı.
"Onlaya söyle, benimle dalga geçmesinley. Ben güzel oynayım."
"Biliyorum." Zümra aniden ağlamaya başladığında Doruk endişelenmişti. Neden ağlıyordu ki sanki? O her ağladığında kalbi acıyordu.
"N'oldu, Zümra?" Yanına biraz daha yaklaşarak onu çimenlere oturttu ve kollarını ona sardı. "Söyle bana, bebeğim, sana ne dediler?"
"Hayfleyi bile söyleyemiyoymuşum. Sen neden söyleyebiliyoysun da ben bilmiyoyum?" Aslında konuşmasında pek bir sorun yoktu, hatta çoğu zaman sadece 'r' harfinde problem yaşardı ama yine de bu çok göze batıyordu. Annesi ve babası onu birkaç kez doktora götürseler de böyle durumların bazı çocuklar için normal olduğunu öğrenmiş, sonra da üstünde durmamışlardı.
Ancak Zümra için öyle değildi. Konuşamıyor diye kendinden büyükler onu istemiyordu.
Doruk iç çekti ve yeniden Zümra'nın biraz önce gösterdiği yere baktı. Birkaç çocuk vardı ve bazıları ondam büyük olsa da bazıları küçük duruyordu.
"Sen özel bir çocuksun çünkü, Zümra. Onların iyi konuşabiliyorlar diye akıllı olduklarını mı sanıyorsun? Tabii ki de hayır. Ayrıca eminim sen onlardan çok daha iyi futbol oynuyorsundur. Hatırlamıyor musun, bizi bile yenmiştin!" Coşkusu sadece Zümra'yı teselli edebilmek içindi. Yoksa Zümra elbette onları asla yenemiyordu. Her açıdan onlardan çok küçüktü.
Ancak bu planı ters tepmiş olacak ki Zümra sevinerek hızla ayağa kalktı ve Doruk'u da elinden tutarak ayağa kaldırdı.
Birlikte çocukların yanına doğru gitmeye başladıklarında Zümra, Doruk'u sürüklüyordu.
Doruk gitmemek için dirense de başaramamıştı. Onu kolundan tutup durdurabilirdi ama kalbini de hevesini de kırmak istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARIŞIK HAYATLAR
ChickLitAynada kendimi izliyorum ve soruyorum. "Kimim ben?" Zihnim yerinde değil. Kalbim acıyor, gözlerim doluyor. Kısık bakışlarım bazen odağını kaybediyor. Uzun süre de düzelemiyor. Saatlerdir bu banyodayım. Ölüyorum. Ellerim artık kanlı. Ben de artık he...