Sabah Daisy'nin sesiyle uyandım. Yerde oyuncaklarıyla oynuyordu. Ama yanımda da bir ağırlık vardı. Gözlerimi araladım. Lanet olsun Harry.
Harry yanımda yatıyordu. Ne ara buraya gelmişti ki? "Harry." Dediğimde hemen gözlerini açtı. "Ne oldu?" Dedi telaşlı bir sesle. Bu haline gülmek istesemde gülmedim.
"Yanımda ne işin var?" Dediğimde yatakta olduğunu daha yeni anlamış gibi kaşlarını çattı. "Sabah Daisy uyandığında seni görmek istedi bende buraya getirdim. Oyuncaklarıyla oynarkende buraya uzanmışım işte."
İnandırıcı geliyordu. İnandım. "Bebeğim." Dedim yataktan kalkıp Daisy'nin yanına giderken. Gözlerini oyuncaklardan ayırdı.
"Uyandırdım mı seni?" Dediğinde kafamı hayır anlamında salladım ve başına öpücük kondurdum. "Uyanmıştım zaten." Dedim yanına oturduğumda.
"Baba sende gelsene." Dediğinde Daisy'ye kötü kötü baktım. Her zaman bunu yapıyordu. Sanki bunca zamandır babasını bekliyormuş gibi.
Harry yataktan kalktı ve Daisy'nin yanına oturdu. "Oyna." Dedi Daisy Harry'nin eline bebek tutuşturduğunda. Onların bu halleri beni mutlu etmişti. Ama Zayn'e ihanet ediyormuş gibi hissetmiştim.
Evet bu saçmaydı. Zayn Daisy'nin babası değildi. Harry babasıydı. Ama bunca zaman Daisy ile ilgilenen Zayn'di. Bunu düşünmeden duramıyordum.
"Siz burada oynayın bende kahvaltı hazırlayayım hm?" Daisy beni duymamıştı bile. Harry başını salladı ve oynamaya devam ettiler.
İlk önce üstünü giyinmek için giyinme odasına girdim. Altıma bir kot şort ve üstüme de bol bir tişört giyindim. Daisy içinse bir zıbın aldım ve geri odaya döndüm.
"Harry bunu Daisy'ye giydirir misin?" Zıbını Harry'ye attığımda havada tuttu. "Giydiririm tabi. Gel bakalım." Odadan çıkıp mutfağa gittim.
Daisy'nin sevdiği bir kaç şeyi yapıp dün gelirken aldım kekeleri de tabaklara koydum. Kahve makinesinin düğmesine basıp yukarıya çıktım.
"Hazır mısınız?" Diye sordum odaya girerken. Ama gördüğüm şeyle bağırmam bir oldu. Her yer dağılmıştı. Kıyafetlerin hepsi yerdeydi. Tanrım. Delirecektim.
"Burası ne böyle!" Daisy gülerek Harry'nin arkasına saklandı. "Hepsini babam yaptı." Benimle dalga mı geçiyorlardı gerçekten?
"Daisy'yi giyindiriyordum ama giyindirdiğim şeyi beğenmedi. Bizde bir kaç kıyafet bakmak için odaya girdik ama Daisy hepsini giymek istediğini söyleyince kıramadım." Sinirlerim bozulduğu için bir kahkaha attım.
"Sonuç?" Diye sorduğunda Harry omuz silkti. "Giyindiremedim." Yere eğilip içlerinden benim verdiğim zıbını aldım ve Daisy'yi yatağa oturttum.
"Sen burayı topluyorsun Styles!" Diye otoriter bir sesle konuştuğumda Harry dudaklarını ısırarak kıyafetleri kucaklayıp odaya götürdü.
"Sen babayla bir olup beni delirtmeye mi çalışıyorsun? Hm?" Dedim zıbınını giydirirken. Kafasını salladı. Tanrım. Konisinden tarağını aldığımda saçlarını taradım.
Yatağın üstünde duran telefonumu alıp fotoğrafını çektim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lanet olsun. Çok güzel bir kız doğurmuştum. Bunun için tanrı'ya teşekkür ettim. "Topladım ve katladım." Dedi Harry odaya girip.
"Aferin." Dediğimde kıkırdadı. "Tanrım. Seni içime sokmak istiyorum." Deyip Daisy'yi kucağına aldı ve sınırsız öpücüklere boğdu onu.
"Harry istersen üstünü değiştirebilirsin." Dediğimde kafasını salladı. "Çok iyi olur." Odaya gidip bol bir tişört ve Zayn'in eşofmanlarından birini alıp geri odaya girdim.
"Sen giyin sonra da aşağıya gel." Daisy'yi kucağından aldım ve mutfağa gittik. Daisy'yi Mama sandalyesine oturttum ve kahveyi alıp kupalara doldurdum.
Harry kapının yanına gelip durduğunda yanlış tişörtü vermiş olduğumu gördüm. Tanrım. Harry önünde fuck me yazan bir tişört giyiyordu şuan.
Kahkahalar ile gülerken Harry kaşlarını çattı. "Ne var?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Sen aynaya bakmadın sanırım." Tişörtü işaret ettiğimde Harry önüne baktı.
"Becca!" Dedi sitem eder gibi. "Önünde ne yazıyor baba?" Daisy'ye döndüm. "Beni döv yazıyor annecim." Dediğimde Harry bana omuz çarpıp Daisy'nin yanına gitti ve oturdu.
Bende oturduğumda kahvaltı etmeye başladık. Arada bir Daisy'nin de ağzına yemek koymaya çalışıyordum daha doğrusu çalışmıyordum. Zaten yiyordu. Kendim gibi öbür bir kız doğurmuştum sanırım.
"Daisy beni de yemek ister misin bebeğim?" Harry'nin dediği şeye güldüm. Daisy kafasını sallayıp Harry'nin kafasını ısırdı.
"Ahhh!" Seslice bir kahkaha attığımda Harry kafasını tutup sızlanmaya başladı. "Gerçekten dememiştim."
"Neden dedin o zaman?" Dedi Daisy. Katılıyordum. Akıllı bir kızım vardı.
"Neyse yemeğini yemeye devam et." Kafasını salladı ve masada ki her şeyi silip süpürdü neredeyse.
Kahvaltıyı bitirip masayı topladıktan sonra salona geçtik ve Daisy'ye çizgifilm açtım. Harry'de telefonuyla avukatla konuşuyordu.
Daisy'nin saçını okşarken kapı çaldı. Yavaş adımlarla gidip açtım. Ama karşımda yüzü mosmor olmuş bir Zayn görmeyi beklemiyordum.
