Can elindeki şişeyi sallaya sallaya geldi . "Hadi bakalım herkes şezlonglara " dedi.
Şezlonga geldiğimizde kumda bağdaş kurduk . Ortayada Can cam şişeyi koydu. Ve şişeyi çevirdi.
Deniz İpeğe soruyordu . İpek d dedi . " Sitede Ege'yi gördüğünde farklı bişey hissettinmi?" dedi. "Yani olabilir tam hatırlamıyorum " dedi ve şişeyi çevirdi.
Ben Su'ya soruyordum . Su hiç düşünmeden c demişti. Bende hiç düşünmeden " Git ve Ege'ye sarıl " dedim. Önce bana dövecek gibi baktı ve sonra sarıl sarıl diye sesler yüzünden Ege'nin yanına gitti .
Ege bana bakıyordu. Kafamı salladığımda kollarını açtı. Su da ona sarıldı . Ege hiç birşey yapmuyordu ama Su sarılmaya devam ediyordu .
"Ee hadi bakalım ayrılın " dediklerinde Su birden irkildi ve Ege'yi bıraktı.
Su da şişeyi çevirdiğinde Deniz bana soruyordu. Ben biraz düşündüğümde c demeye karar verdim.
C dediğimde Deniz sırıtmıştı. Ve " O zaman Can'ı öp ." Dedi. Anlamamış gibi ona baktım . Ama gerçektende anlamamıştım.
Ne diyordu bu . Hadi sevgili olsak yada onu sevsem neyseydi ama o arkadaşımdı.
Herkes birden "Öp öp öp .." diye bağırıyordu.
Bir anda Bora'ya bakarken buldum kendimi. Yüzü asılmıştı.
Su'ya baktığımda hadi der gibi bakıyordu . Bende uzatma der gibi bakış attım ama umursamadı bile.
Can zaten yanımda oturuyordu. Bana baktığını fark ettiğimde ona döndüm. Ve "Ama yanaktan öperim" diye söylendim. Ve Can'ın yanağından öptüm.
Sırayla herkese baktığımda Bora sinirli bi şekilde Denize bakıyordu.
Oyun bir kaç el daha sürdü. Bir daha bana gelmemişti. Oyun bitince ben ayağa kalktım . Su nereye dediğinde eve dedim . " Sen kal istersen" dediğimde kafasını salladı.
Arkamdan Borada kalktı. Biraz sonra kolumdan tuttu ve beni durdurdu.
" Neden kolumdan çekiyorsun ? " dedim. "Eğer dudaktan deselerdi Canı öpecekmiydin?" Dedi şaşkın bi sesle.
" Bilmiyorum ama öpmezdim heralde. Nedenki neden sordun?" Dedim . Beni kendine biraz daha kendine yakınlaştırıp " O zaman sana birşey söyleyeceğim ." Dedi.
Merak etmiştim. "Evet bekliyorum . " dedim Bora'nın arkasında batan güneşe bakarak. Bora " Bana bakarmısın? Ama tam gözlerime " dedi. Gözlerimi gözlerine kenetledim. "Benimle çıkar mısın? " Dedi.
Yüzüm kızarmıştı. Bunu duyar duymaz gözlerimi batan güneşe kaçırdım.
Çenemden tutup yüzümü onun yüzüne çevirdi. "Düşünebilirsin. Sorun yok ama seni gerçekten sevdiğimi bilmeni isterim ." Dedi.
"Düşünürüm ama düşünmeden cevap vermek istiyorum. " dedim. Yüzü asılmıştı ben böyle diyince. "Peki " dedi arkasını dönüp giderken . "Hey nereye ? Cevabımı merak etmiyormusun ?" Diye seslendim arkasından .
" Hayır demedinmi zaten" dedi arkasına bile bakmadan .
"Hayır yani cevabım hayır değil. Cevabım evet . " dediğimde arkasını dönüp bana baktı.
Şaşırmıştı. Yüz ifadesinden anlamıştım. Çok tatlı duruyordu. Her yüz ifadesinde aşık oluyordum sanırım.
Bana doğru geldiğinde istemsizce sarıldım . O şaşırmıştı. Bende şaşkındım ne yaptığımı bilmiyordum ama güvende hissediyordum kolları arasında .
Belimden tutmaya başladı. Siteye kadar yürüdük bu şekilde. Siteye geldiğimizde anneannem aşağıda oturmuş biriyle konuşuyordu.
Bizi bu halde görünce şaşırmıştı. Ama bir şey söylemeden yukarı çıktı. Kızgındı ona söylemediğim için ama daha yeni olan bir şeyi nasıl anlatabilirdimki.
Ben anneannemlere çıktım. O da beni bırakıp merdivenlerden çıkmaya devam etti .
Anneanneme anlattığımda olumlu karşılamıştı. Tabi bide bunu dedeme anlatmalıydım . Anneannem ben hallederim diyip dedemin yanına gitti.
Bende olanları telefonda anneme anlattım o da olumlu karşılamıştı.
Dedemin ve babamın bir şey demediğini fark edince rahatlamıştım.
Su yarım saat bi saat sonra gelmişti. Yemek yiyip hemen eve indik.
Olanları Su'ya anlattığımda " Senin adına sevindim kuzu. " dedi. Teşekkür edip geçtim.
Televizyonu açtığımızda bana bir mesaj geldi. Gönderen Bora'ydı. Mesajı açtığımda " İskeleye gidelim mi ? " yazıyordu.
Su'ya baktığımda tv dalmıştı . "Ben Bora'yla iskeleye gideceğim " dediğimde " Yeni aşıkları yalnız bırakmam gerek ben burdayım " dedi ve güldü. Bende güldüm ve ayakkabılarımı giyerek Bora'ya mesaj attım . "Olur birazdan kapınızdayım " diye . Ve kapılarına çıktım .
Kapıyı açan ablasıydı. Ben birley demeden Bora'yı çağırdı. Gülerek geldi Bıra kapıya . O da benim gibi ayakkabı giydi. Ve el ele indik binadan .
İskeleye doğru yürümeye başladık. Birden durdu ve bana baktı .
"Gözlerin kahverengi ama ben her baktığımda mavi görüyorum. Yoksa bu kahverengi gözlerindeki mavilik gökyüzünden mi yansıyor o güzel gözlerine ?" Dedi.Utanmıştım . Hatta yüzümün domates gibi olduğuna iddaya girebilirdim.
Utandığımı farketmiş olmalı ki yürümeye başladı. "Saol" diyebilmekle yetinmiştim sadece bende.
İskeleye geldiğimizde ayakkabıları çıkartıp ayaklarımızı sallandırdık ve o günki gibi uzandık oraya.
Dolunay vardı bu gece şansımıza. Yıldızlar gözükülyordu tamamen . Burdan çoban yıldızını , büyük ve küçük ayıyı , kutup yıldızını , acrabı , agenayı ve bir çok yıldızı görebiliyordum.
Bora birşey söylemek için doğruldu.
BİLİYORUM OKUYANLAR MERAK EDİCEK AMA EDİN MERAK İYİDİR. :D NEYSE YAZIYORUM BEENİN BARİ OKUYUNCA.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECEMİN GÜNEŞİ
ChickLitEğer birini sevecekseniz içinizde usulca sevin. Lakin duygular dışarı çıktığında hırçınlaşabilir... Güneş Söndü, Karakter Karanlıktan Korktu... " Caaaan!!"