"Senin kadar şanslı bir herif görmedim var ya, öğlen yemeğin de aradan çıkmış oldu." Mark Maya'nın aldığı hamburgeri utanmadan ağzına teperken dolu ağzıyla konuşmuştum. "Bence kimin daha şanslı olduğunu konuşmayalım, son bir haftadır yüzünde güller açıyor."
Dolu ağzıyla konuştuğunda etrafa ağzındakiler saçılmıştı, yüzümü buruştururken o da aptal aptal gülmeye başlamıştı. "Midemi bulandırdın pislik herif, al şunu." Kuzenim mutluluktan olsa gerek, kendi kendine gülerken etrafa saçmaya devam ediyordu ağzındakileri.
Peçete uzattığımda kolasından bir yudum almıştı. "İlk defa bu kadar lezzetli bir hamburger yiyorum, nereden aldı acaba bunu?"
"Ne bileyim ben, onu mu sordum kıza?"
"Keşke sorsaydın." Mark ağzı doluyken konuşurken ağzına çarpmamak için kendimi zor tutuyordum. "Aynen kanka, aynen."
Seslice yutkunduğunda Tanrı'dan sabır diledim sessizce. Şu aptalla sınanıyordum. "Siz şimdi birbirinize iyi geceler mesajı falan da atarsınız." diyerek bana göz kırptığında yanımdaki masayı kafasına fırlatmamak için gözlerimi kapattım. "Mark, susmazsan gerçekten üzerine atlayacağım."
Omuz silkip kolasını içmişti. "Neyse, beni aradığında sorarım nereden aldığını. Burger King olma ihtimali yoktur bence. Belki senin için özel yaptırmıştır."
Derin derin aldığım nefeslerin sonuna gelmiştim, üzerine atlayacağım sırada açılan kapı ile ikimiz de oraya bakmıştık. "Oo, bizimkiler de buradaymış."
Arkadaşlarım koltuğa oturduğunda Chenle ayağa kalkmıştı. Hatırladığım kadarıyla sınavları vardı en son, yani okuldan kaçamamıştı. "Evet, bu akşamki planımız ne?" Hyuck mahalle dayıları gibi sol bacağını sağ bacağının üstüne atmış, elindeki telefondan başını kaldırıp Chenle'ya bakmıştı. "Ne olabilir sence, hamburger yemeye gideriz büyük ihtimal." Mark gülerek bana bakarken Jaemin ona bakmıştı. "Komik olan ne?"
Mark, mental kırıklığı olduğunu belli etmek istercesine dolu ağzıyla gülmeye başlamıştı tekrardan, ağzındakileri etrafa saçarken dişlerimi sıktım. "Bu herif gelmesin, baksana yiyor hamburgerini işte. Sonra bize kilitliyor hesabı." İlk defa Chenle'ya hak verirken Hyuck kuzenime kısaca bir bakış atıp bana dönmüştü. "Ne oldu bu salağa?"
"Çarpılıyor herhalde."
Mark kahkaha atmaya başladığında ağzındakileri laf yerindeyse püskürtmüştü. "Tanrı yardım etsin." Hyuck'un ardından Chenle da Mark'a bakmıştı. "Her beğeni Mark abiye tedavi parası."
Düştüğüm ortama baktığımda hala nasıl delirmediğimi düşünüyordum.
"Bugün gitmesek mi ya, havaya baksanıza." Chenle koltuğa kurulup dışarı bakarken ben de başımı uzatıp baktım. Sağanak yağmur yağıyordu dışarıda, eğer dışarı çıkarsak hasta olurduk. "İyi madem, hafta sonuna gidelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
salvatore
Fanfiction"beni teselli edecekler ve birtakım sözcükler söyleyecekler, sözcükler, sözcükler; fakat ne yardımı dokunabilir ki sözcüklerin bana? biliyorum, ondan sonra yine yalnız olacağım. ve insanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur." ⇁...