PRENS HARRİSON, SIZLAYAN BURNUNA RAĞMEN SKANDAL HABERLERİN çıktığı gün Kraliyet Sarayı'nda gerçekleşen toplantıya gelmişti. Hala dün yaşananların etkisindeydi.
Lanet olası işe yaramaz oğlu ona yumruk atmıştı! Uyandığında ne Nora ne de oğlu ortalarda yoktu. Zaten dünden beridir de oğlundan haber alamamıştı. Onu bir bulsun, yaptıklarının hesabını ödetecekti. Toplantıda elbette beklediği gibi Aiden evliliklerinin sahte olduğunu saklamıştı. Sadece Meksika'daki olayın doğruluk payını anlatmış ve işin içinden sıyrılmıştı. Peki o yalaka takımına ne demeliydi... Kimse açıkça sunulan oyda Harrison'a oy vermemişti. Üstüne üstlük Aiden, Kral olmaya devam edecekti.
Buna elbette izin vermeyecekti!
Bekleme Salonunda planları bir bir aklından geçirirken bir anda sarayın misafir odasının kapısı aralandı ve simsiyah bakışlarıyla Simon önünde dikildi.
Buz gibi bir sesle, "Kralımız sizi bekliyor." dedi.
Harrison, ona sinir bozucu bir gülümseme yolladıktan sonra içeri girdiler. Genç Kral ile babası eski Kral yan yana oturmuşlardı; Kraliçe Kathleen ise onların hemen yanındaki tekli koltuğun önünde ayakta bekliyordu. Prens Harrison, isteksizce reverans yaptı.
"Bugünkü toplantıdan sonra benimle görüşmek istemeyeceğinizi düşünmüştüm." dedi. Harrison, son bir kozunu da kullanmaya karar vermişti. Doktorun konuşup konuşmaması önemli değildi. Eğer konuşursa acımadan tetikçilerden ailesini öldürmesini isteyecekti. Artık kaybedecek hiçbir şeyi yoktu. Elinde tuttuğu Aiden'ın güya kısır olduğunu gösteren tahlilleri sallamaya başladı.
Genç Kral Aiden nihayet konuşabildi. "Ne istiyorsun?"
"Majesteleri, yeni görevinize ne büyük bir sürprizle uyandınız ama...." derken yüzünde o kadar yaşına uymayan bir alaycılık vardı ki... Aiden artık onun normal bir insan olmadığını düşünüyordu. Hırsları onu deli bir adama çevirmişti.
"Burada olma sebebin sinirimizi bozmaksa hatırlatırım, toplantıda görevime devam etme kararı alındı. Bu yüzden yaptığın hiçbir şey artık bizi etkileyemez."
Harrison, bıyık altından gülümsedi. "Çok toysun... Üstelik akıllı da değilsin."
"Sözlerine dikkat et!" diyen Henry'nin sesi çok sert çıkmıştı. "Buraya neden geldin?"
Harrison, kuzenine kaşlarını çatarken alaycı bir şekilde odanın içini arşınlayıp tam onların önlerinde oturdu. Bacak bacak üstüne atarken, "Çok merak ediyorum. Asla çocuğunun olmayacağı kanıtlanmış bir Kral, bu hanedanlığı nasıl devam ettirecek?" diyerek bombayı fırlattı.
Aiden'ın yüzü kaskatı kesilirken anne ve babasının şaşkınlıkla ona bakması, Aiden'ın her şeyi onlardan gizlediğinin kanıtıydı. Aiden, hemen kendini toparlayıp ayağa kalktı ve Harrison'ın önüne kadar yürüdü.
"Böyle bir şey yok." dedi dişleri arasından tıslayarak.
Harrison da aynı şekilde ayağa kalkıp hiçbir şey demeden ona elinde tahlilleri uzattı. "Doktor Duncan, bana çok yardımcı oldu. Sağ olsun, tahlillerini bizzat elinden teslim aldım."
Aiden, onun uzattığı kağıtları hırsla çekip okumaya başladığında gözleri dehşetle açılıp kapanıyordu. Aynı şaşkınlıkla oğullarının yanına gelen Kathleen ve Henry, gördükleri karşısında sinirle geriye çekildiler.
"Aiden, bunlar doğru mu?"
Kathleen, titreyen sesi o kadar mutluluk vericiydi ki Harrison üçünün arasındaki bu gergin havaya gülmeden edemedi. Tanrım, çok eğlenceliydi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mükemmel Uyum - TAMAMLANDI
RomanceKelt Kraliyetleri Serisi - 1 BRİTANYA KRALLIĞI'NIN KELT ÜLKELERİYLE GİRDİĞİ TUDOR FETİH SAVAŞLARINDAN SONRA İRLANDA KELT KRALLIKLARINDAN YALNIZCA BİRKAÇ TANESİ AYAKTA KALMIŞTI. HALK ONLARA YENİDEN TAÇLARINI TAKDİM ETTİĞİNDE KRALLIĞIN TEK HAKİMİ MCBR...