TEASE | SEBASTIAN STAN

Yedi

Sebastian çiçekler arasında çok fazla kararsız kalmıştır ama en sonunda içinde sarı krizantem, 13 adet pembe gül ve beş altı tane turuncu lilyum olan bir demet yaptırır.

Azar işiteceğini bile bile sabah olduğunda kalbinin kötü olduğu söyleyerek yine 911'i arar.

Bugün şansına farklı ambulans görevlileri vardır.

Ambulansa kaldırır. Görevlilerden çiçeği de almalarını ister.

Oyuncu olduğu için kalp krizi geçirebileceğine Anastasia hariç herkesi inandırabilmiştir geçen sefer.

Hastaneye yine hasta yatağında girer.

Asistanlardan biri Sebastian'ı görünce hemen Anastasia'yı çağırır.

"Hocam sizin taburcu ettiğiniz hastanız geldi."

"Aktör olan mı ?"

"Maalesef."

"Tamam ben hallederim sen yoğun bakıma in."

Anastasia bu sefer hiç acele etmeden aşağı iner.
Sebastian'ı yine kovmaya hazırlanır.

Asansörden inince asistan doktor ile yolları ayrılır.

Anastasia Sebastian'ın dosyasını eline alır tekrardan ve içeri girer.

"Artık benden hoşlandığını düşünmeye başlıyıcam."

"Senden hoşlanmıyorum"

"O zaman niye her tanrının günü hastanedesin?"

"Kalp sorunlarım var seni görünce hızlanıyor"

"Ben seni kardiyolojiye yönlendireyim onlar bir güzel senin içini açarlar çamaşır suyuyla kalbini yıkayıp temiz bir kalple hayatına devam edersin ben de senden kurtulurum"

"Ayıp oluyor"

"Asıl bana ayıp oluyor. Kaç gündür seninle baş ediyorum diğer hastalar yetmezmiş gibi. Ve sen hâlâ özür dilemiyorsun. Buraya gelen hastalarının neredeyse hiçbirinin geçerli bir nedeni bile yok. Dinlenmek yerine senin gibi insanlarla uğraşıyorum.."

"Sana bir şey vericem."

Anastasia beklemediği cümle karşısında yatağından doğrulan Sebastian'a bakar.

Sebastian hasta yatağının yanında duran çiçek buketini alır ve ayağa kalkmaya çalışır.

"Dur doğrulma serumun çıkacak."

"Özür dilerim. Aptalca davrandım."

"Bu çiçekler bana mı?"
Anastasia adamın böyle bir şey yapacağına inanmayarak teyit etmeye çalışır.

"Senin kadar güzel bir çiçek bulamadım ben de bunları almaya karar verdim."

Anastasia Sebastian'a yaklaşarak elindeki çiçekleri alır. Tuttuğu çiçekleri koklayarak Sebastian ile konuşur.

"Haklıydım benden hoşlanıyorsun."

"Hayır sadece elime çiçek al öyle özür dile dedin. Senden hoşlanmıyorum söylediğim gibi."

"Turuncu lilyum: benim için özelsin, sarı krizantem: karşılıksız sevgi ,pembe gül: gönlün sende demektir. Gülün 13 adet olması gizli aşk demek. Ve bunu tesadüfen yapmadığından eminim."

"Bildiğini bilmiyordum."

"Yani haklıydım benden hoşlanıyorsun."

"Tamam hoşlanıyorum."
Sebastian biraz sessiz kaldıktan sonra hoşlandığı kadının gözlerine bakarak konuşmaya geri devam etti.

"Peki benimle çıkar mısın?"

"Prosedür olarak hastalarımızla çıkmamız yasak."

"Bu hayır mı oluyor?"
Sebastian hayal kırıklığına uğramıştır.

"Seni taburcu yine etmem gerekicek demek oluyor. Hastam olmadığın sürece çıkabilirim seninle."

"Bu akşam benimle yemeğe çıkmaya ne dersiniz o zaman ?"

"Nöbetim olmasaydı olabilirdi."

"Yarın akşam ?"

"Düşünürüz. Şimdi seni yine taburcu etmem lazım."

Anastasia Sebastian'ın yattığı odadan ilk defa yüzü gülerek çıkar.

Elizabeth kendisine yaklaşır.
"Sarhoş halinden bile daha fazla gülümsüyorsun ve elinde bir çiçek var şüphelenmeli miyim ?"

"Belki."
Anastasia detay vermek istese de gizemli tavrını korur.

"Nöbette kaldırıcaksın beni illa değil mi ?"
"Öğlen anlatırım."

"Anlatmama şansın yoktu zaten illa öğrenmem lazım. Bu hastaneye geldiğinden beri ilk defa bu kadar sırıtıyorsun."

"Benim hastamı taburcu etmem lazım öğlen görüşürüz."

Anastasia evrak işlemlerini yapmak için hemşirelerinin yanına doğru gitmeye başlar.

Alkış alabilir miyim Sebastian ve Anastasia için...

Aslında düşündüm de Astrid ve Tom'dan daha önce çıkmaya başladılar.

Ben bugünlük Sebastian dozumu aldım.

Bugün yazmam gereken iki kitap daha var.

Yine sormam lazım.
Zorunluyum.

Nasılsınız ?

Aynı günde ve bir saat bile geçmeden aynı soruyu sormak garip ama sormazsam kendimi kötü hissederim.

Çıkma teklifi hakkında ne düşünüyorsunuz ??

Bir şeyler yazmak isterseniz ....

Öpüldünüz ♡ ♡