28 - Bir Kalbin Varoluşsal Sancısı

877 135 170
                                    

"Neden benim gibi yapmayı öğrenmiyorsun?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Neden benim gibi yapmayı öğrenmiyorsun?"

"Sen ne yapıyorsun ki?"

"Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum..."

Şeker Portakalı

☁️☁️☁️

Uzanıp barakanın kapısını açtım.

Bir grup zombinin yüzü bana döndü ve etrafta kırmızı toza bulanmış insanlar gördüm. Beynim bunun tuzak olduğuna dair bir yankı uyandı. TUZAK. Hayır, eğer bu gerçeklik olsaydı fena boka batmış, buradan sağ çıkmam da imkansız olurdu. Muhtemelen kale düşmüş, oyunu düşman kazanmıştı. Anlıyordum. Bunları anlayacak kadar bilgisayar oyunlarına aşinaydım. Ama... Batuhan biliyor muydu? Beni buraya bilerek mi yönlendirmişti?

Biri bileğimi tuttu ve beni de peşinden sürükleyerek koşturmaya başladı. Anında peşimize düşmüşlerdi. Bileğimi saran koca elin sahibiyse Batuhan'dı.

"Batuhan? Bilerek yaptın değil mi? Beni içlerine bilerek gönderdin!"

"NE? Hayır! Adamlar ben aşağıdayken yapmış ne yapmışsa. Ben böyle bir şey yapmam. Nur! Az daha hızlı koşamaz mısın?"

"Hayır! Kolum kopacak şimdi."

Peşimizden resmen uluyan bir sürü geliyordu. "Birkaç dakika sonra oyun bitecek." Dedi. "Dayanmalısın. Kazanmalısın."

"Bırak beni! Ayağına yükleniyorsun bak! Dikkat etsene!"

"Koş kızım koş!"

Koşuyordum zaten. Ciğerlerimde kor varmış gibi bir ağrı vardı. Daha fazla dayanamayacaktım, hissediyordum. Birden elimi bıraktı ve bir grup insan etrafımı sardı. Maya'yı seçtim. Elimi tuttu. Diğer tarafta Çağrı da vardı. Batuhan artık ortalıkta yoktu. Zombiler etrafımızı sardı ama beni ele geçirmek için diğerlerini aşmaları gerekiyordu. O anda sonunda oyunun bittiğini ifade eden siten sesini duyduk. Bitti. Bitmişti. Titreyen dizlerimde derman kalmazken üzerine çöktüm. Maya gülerek bana sarıldı ve bir şeyler dedi ama duymadım. Yere uzanıp tüm gürültünün içinde gümbürdeyen kalbimin uğultusu kulaklarıma sert bir basınç uygularken göğe baktım. Yıldızlı göğe baktım. Yaşadığım bu şey... acayip iyi hissettiriyordu.

Oyun sonrası eğlence devam ettiğinde kendimi karışık bir grubun içinde methedilen olarak buldum. Panzehir olarak iyi dayanmış, savaşmıştım. Gecenin en başından beri her şey tuhaf olduğundan kalanını da o tuhaflık ile bitiyorduk. Ulu ve diğerleri yanımıza geldiğinde Çağrı beni kayda almış, konuşturmaya çalışmıştı. Ona bu işin sırrının Nuh Tufan olduğunu söyledim. Bu videoyu yayınladığında abime göndermek için heyecanlandım. Ulu yanıma geldiğinde gözlerinde bana karşı kabaran bir şey vardı. Bekle... yoksa... yoksa benimle gurur mu duyuyorsun? Biliyor musun? Ben de kendimle gurur duyuyorum.

Gölge Kızın BüyüsüWhere stories live. Discover now