#8 Bir Var Bir Yok

1.7K 67 42
                                    

NİSA

Bu ne demek şimdi?

Mesaja tekrar baktım. Evet doğru okuyordum. Bu kimdi ve yeniden görüşmekten kastı neydi? Nefes alamadığımı hissettim. Dönüp ona baktım. İçimdeki ses beni asla üzmeyeceğini söylese de gördüklerim gözlerimden yaşlar süzülmesine neden oldu.

Kalkıp üzerimi giydim. Yanıma hiçbişey almadan dışarı çıktım. Yürümeye ihtiyacım vardı. Ne kadar yürüdüm bilmiyorum. Mantığım ve hislerim arasında kaç kere savaş verdim onu da bilmiyorum. Yapmazdı yani yapamazdı. Yaşadıklarımız, birbirimizin olduğumuz o anlar yalan olamazdı. Ogeday bana bunu yapmazdı.

Yine de içimi kemiren bir kurt vardı sanki. Sürekli kim o kız? sorusu beynimde yankılanıyordu. Bunun artık tek bir yolu vardı. Gidip sormak. Eve doğru yürümeye başladım tekrar. Aklımdaki sorular o kadar yoğundu ki ne gelen arabayı gördüm ne de çaldığı kornayı duydum. Tiz bir acı ile yerde sürüklendiğim hatırladığım son şeydi.

OGEDAY

Gözlerimi açtığımda yanımda değildi. Önce gülümsedim, aylar sonra yatağımda kokusuyla uyanmıştım. Nihayet herşey geride kalmıştı. Duşta olabileceğini düşünerek günaydın öpücüğümü almak için banyoya doğru gittim ama yoktu. Mutfakta da salonda da yoktu. Merakla nisayı aramak için telefonu elime aldım. Ekranı açtığım anda neden yok anladım.

Siktir.

Mesajı görmüştü. Hemen aradım ama telefon evde çalmaya başladı. Telefonunu da almadan çıkmıştı.

Bir kere sadece bir kere beni uyandırıp sorsa olmaz mıydı sanki.

Hemen üzerimi giyip bende çıktım. Anladığım kadarıyla sakinleşmek için çıkmıştı ve yakında olabilirdi. Bu da bişeydi en azından çekip gitmemişti. Neredeyse bir saattir boş boş dolaşıyordum ama hiçbir yerde yoktu. Belki dönmüştür diye eve geri geldim ama eve de gelmemişti. İçimi bir huzursuzluk kapladı. Daha prag dan döneli bir gün bile olmamıştı. Yine kaybetmek üzereydim onu.

Derin mesajın sırası mıydı? diye geçirdim içimden.

Bu kadar yapışabileceği aklıma gelmemişti. Nisa gittikten sonra kendimi spor salonuna kapatmıştım. Kendimi yormak ve eve gidip sızmak acılarımı bastırma şeklimdi. Derinle de spor salonunda tanışmıştık. Hergün geliyor dikkatimi çekmek için garip tavırlar sergiliyordu. Her ne kadar umursamasamda bir dakika bile susmadan sürekli sorular soruyor zaten olmayan keyfimi iyice kaçırıyordu.

Yine bir gün yalnız kalmama izin vermeyip dibimde bitmiş ve kürek öğrenmek istediğini söylemişti. Bende onu bizim ihsana yönlendirmiştim.
Ama winkaya gidip illa benden öğrenmek istediği konusunda ısrarcı olunca ihsanı da kırmamak için gidip ders vermiştim.
Evet dersten sonra da winkada biraz oturmuştuk. Bana söylediği hiçbir şeyi hatırlamıyorum ta ki nisanın adını anana kadar.
Bana nisayı sormuştu. Gerçekten gitti mi ayrıldınız yani? Sessiz kalmıştım sorusu karşısında. O da demek haberler doğru ayrıldınız diye kendi kendine cevabı vermişti.
Gerizekalı

Boş gözlerle ona bakıp sonra da işim olduğunu söyleyerek kalkıp gitmiştim.

Şimdi bunu anlattığımda nisa bana ne diyecek inanacak mı bilmiyorum.
Şansıma tüküreyim işte böyle de bir kader bende ki.

Sürekli saate bakarak bir süre daha oyalandım. Ama hala ortada yoktu. Normalde makbuleyi çoktan arardım çünkü gitse gitse ona giderdi ama telaşa kapılsın istemedim. Gelir gelmez yine mi kavga ettiniz sorusu da cabası.
Galiba düşünmek için evden çıkan inatçı sevgilim sinirini hala üzerinden atamamıştı.
Ben bu düşüncelerle boğuşurken telefonum çaldı.

Dünüm, Bugünüm Ve Yarınım / OgnisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin