25.Bölüm

42.1K 1.4K 1.1K
                                    

Boş mahallenin sonunda, Karahanın arabası vardı. Koşarak ilerledim. Her zaman kapının önünde bırakan adam, bugün benim dediğimi dinleyeceği tuttu ve evin gerisinde bırakmıştı. Benim panik halimi gören Karahan arabadan inip, bana doğru ilerledi.

Yanına gelip kolundan çekiştirmeye başladım. "Karahan evde birileri var. Annemleri öldürecekler. Sen kurtarırsın. Hadi gel." Yolda ilerletmeye çalışıyordum.

Karahan kolumdan tutup durdurdu. "Miray düzgün anlat."dedi.

"Evde birileri var diyorum. Beni almaya mı ne gelmişler. Babamları da vuracaklarmış. Lütfen acele eder misin? Onları bırakıp geldim. Sen yardım edersin diye." Sona doğru sesim kısılmıştı.

Karahan kolumdan tutup beni arabanın yanına çekti. "Sen arabada beni bekliyorsun."dedi.

Kafamı iki yana salladım. "Olmaz, bende geleceğim." Bir yandan da ağlamamı durdurmaya çalışıyordum.

"Miray arabada kalacaksın. Yoksa gitmem." Dedi.

"Karahan lütfen. Benim yüzümden bir şey olacak. Gidelim hadi." Yürümeye çalıştığımda Karahan kolumdan tutup tekrar arabaya çekmişti.

"Gelemezsin diyorum tehlikeli. Şuan zaman kaybediyoruz." Haklıydı, onunla inatlaşmaya devam edersem, sadece vakit kaybedecektik.

"Tamam, burada kalacağım."dedim.

"Söz mü?"

Kafamı salladım."Söz."

"Şimdi bana ne gördüğünü anlat."

"Dört kişilerdi galiba, annemleri bağlamışlardı. Beni soruyorlardı. Sonra işe onları vuracağından bahsetti."dedim.

"Tamam sakin ol. Ben onları alıp geleceğim. Sen sakın bu arabadan çıkmıyorsun." Beni arabaya bindirip kapıları kilitlemişti.

Karahan yolda tek başına, eve doğru ilerlerken sadece arkasından bakıyordum. Tek başına ne yapabilirdi ki? Ya vurulursa? Beni arıyorlarsa, Karahandan dolayı arıyorlardır. Karahanın geri dönmesi gerekiyor, bu şekilde tek başına oraya gitmesi çok anlamsız. Ayrıca annemleri de merak ediyorum. Umarım benim yüzümden kimseye bir şey olmaz.

Karahan gideli beş dakika olmuştu ama hala gelmemişlerdi. Kesin bir şey olmuştu. Allahım keşke Karahana gelmek yerine, adamların beni almasına izin verseydim. Kendimi düşünerek oradan kaçmıştım. Şimdi ben dışında herkes oradaydı. Neden hem kendimin, hem de insanların başına bela açıyordum ki.

Arabada daha fazla duramadım ve indim. Karahan arabayı kilitlesede içeriden kolaylıkla açılabiliyordu. Koşar adımlarla eve doğru ilerledim. Umarım kimseye bir şey olmamıştır. En azından beni aldıktan sonra, kimseye zarar vermezlerdi.

Açık kapıdan içeriye küçük adımlarla girdim. İçeriden sesler gelse de tam ne dediklerini duyamıyordum.

Konuşmaların içinde Karahanın sesini ayırt ettiğimde, istemsizce adımlarım hızlandı. Bir anda kendimi salonun ortasında buldum. O kadar hızlı girmiştim ki salona, Karahanın sırtına çarpmıştım.

Yüzünü bana dönen, Karahan dehşete düşmüş bir şekilde benim olup olmadığımı algılamaya çalışıyordu.

"Abi kız kendi geldi, ayağımıza." Kimin söylediğini görmek için kafamı adamlara doğru çevirdim. Tam o sırada Karahan omuzlarımdan iterek, beni duvarla arasına aldı. Üstüme yapışmıştı, eğer beni görmeseydiler asla anlaşılmazdı. Karahanın dev vücudu beni saklıyor, bize doğru silah doğrultan adamın hedefinden de çıkıyordum. Ne silah doğrultan adam mı?

MAHKÚMDonde viven las historias. Descúbrelo ahora