Konuyu sana getiren çok şey var ama seni bana getiren hiçbirşey yok
Ahmet BatmanNamu ve Albert konferans salonuna girmişti.Toplantının başlamasına 20 dakika vardı.Bu toplantı Namu için çok önemliydi çünkü bu toplantıda kendisinin babasından ona kalan bütün mirası yatırdığı ve çok fazla kaldırma girişimlerinin bulunduğu kitap kampanyası konuşulacaktı. Albert ingiliz arkadaşlarını görünce selam vermek için Namudan müsade istedi ve yanlarına gitti.Bir başına kalmıştı Namu bir sandalye çekti ve oturdu. Toplantının başlamasına çok az kalmıştı ve etrafı izliyordu ve tam önüne döndüğümde tam karşısında oturan onu gördü hafif keskin yüz hatları,pempe dolgun dudakları ona çok farklı bir hava katıyordu, kumral saçları omuzlarına dökülüyordu,yeşil gözlerindeki hafif koyu yeşil hareler sanki onu diğerlerinden farklı kılıyordu,önündeki belgeyi okurken taktığı siyah kemik gözlüğü kıkırdağına tam oturmuştu, o kadar harika görünüyorduki gözlerini onadan alamıyordu.
Bi anda Albert onu ayılttı ve kendine getirdi"Dostum yine nereye daldın? toplantı başlıcak şimdi belgeleri gözden geçirdin mi?" Namu bir an kendine gelemesede artık kendindeydi "A şey evet baktım belgelere,bir sorun gözükmüyor". Albert kafasını olumlu şekilde sallayarak Namunun yanına oturdu. Ama Namun aklı hala daha demin gördüğü o harika yüzdeydi şimdi bu daha önce hiç hissetmediği garip ama içini bir o kadarda hoş eden hisle nasıl toplantıya devam edecekti.Kendini toparlaması ve aklını başına toplaması lazımdı. Çabucakta yaptı.
Toplantı başlamıştı, önce yeni yapılması planlanan projelerden söz edildi sonrada konu kampanyaya gelmişti.Namu çok gergin olsada aslında rahattı çünkü bu katıldığı ilk toplantı değildi daha önce çok toplantıya girmişti ve konuşma yapmıştı ama bu sefer farklıydı nedenini bilmediği bir duygu sarmıştı içini daha önce hiç böyle olmamıştı ama o duyguyu içine bastırması gerekiyordu öylede yaptı. Başkan ona söz hakkı verdi Namuda önce başkana söz hakkı verdiği için teşekkür etti ve konuşmaya başladı"Sevgili katılımcılar öncelikle sepinize selamlarımı iletiyorum.."diye söze devam ederken bi anda onu gördü o zümrüt yeşili gözleri ile gözleri buluştu ve gözgöze geldiler o an ne yapacağı bilemedi ve öylece kaldı sanki zaman durmuş gibiydi,herkez susmuş sanki sadece onun gözleri konuşuyor gibiydi.Bu duygu,arkadaşı albert onu dürtünceye kadar sürdü ve arkadaşının onu uyarmasıyla devam etti konuşmaya.Ama asla atamıyordu üzerindeki o sihirli duyguyu bi anda sanki büyülenmişti ve onun tesirinden çıkamamıştı.Konuşması bitip yerine oturduğunda arkadaşı hemen kulağına eğilip"Ne oldu sana daha demin kalakaldın öylece"dedi.
Namu"Albert,bunu burdan çıkınca konuşalım"dedi ve önüne döndü.Toplantı bitmişti ve hava yeni yeni kararıyordu.Toplantı onların açısından başarılıydı eğer başarısız olsaydı kampanya kapanacaktı ama öyle olmamıştı kampanya devam edecekti.Namu toplantı bitince onun yanına gitmek istemişti ama içindeki bir yer utanmıştı sanki gitse ne diyecektiki.Toplantı bitince albert hemen onu toplantı salonundan çıkarmıştı ve öğlen sözleştikleri gibi içmeye gideceklerdi.Albert ve Namu arabaya binmiştiler arabayı Albert kullanıyordu Namu ise yan koltuktaydı.Dışarıda kar yağıyordu yeryüzüne düşen kartaneleri arabanın camına birbir vuruyordu.
Namu kendi kendine şarkı mırıldanıyordu bi anda Albert ona"Toplantıdayken sana ne oldu, konuşurken bir anda öylece kaldın."
Namu bu soruya ne cevap vereceğini bilmiyordu bir yanı arkadaşına gördüğü kişiyi anlat diyordu ama bir tarafı ise gelip geçici bir şey olduğunu ve arkadaşının kafasını böyle bir şey ile doldurmamasını söylüyordu.
Ama Namu arkadaşını anlatmamaya karar verdi ve söze şöyle başladı
"Dostum bir an başım döndü ve kendime gelemedim." Albert ise bu sözleri üzerine şöyle devam etti"Peki şimdi iyi misin? eğer kötü isen bir hastaneye götürebilirim seni" Namu ne kadar evine gidip kafasını dinlemek istesede arkadaşını yüz üstü bırakamazda "Hayır şuan iyiyim bir anlık bir şeydi ayrıca biz daha bişeyler içeceğiz" Albert küçük bir kahkaha attı ve namuya dönerek "Haklısın, o zaman ben restauranta doğru sürüyorum." Namu"Sür bakalım" dediAlbert,Namu ne kadar iyi olduğunu söylesede bişeyler olduğunu hissediyordu ve arkadaşındaki değişimide görebiliyordu ama üstüne gitmek istemedi
o akşam Namu fazla içmedi ve eve, annesinin yanına erkenden döndü. Yatağına girip uyumak için gözlerini kapattığında o gözgöze geldiği yeşil gözler gözünün önüne geldi ve istem dışı tebessüm ederek uykuya daldı.
Umarım beğenirsiniz medyadaki şarkıyla yazdım bölümü dinleyebilirsiniz😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİBRARY HİSTORY (KİM NAMJOON)
RomanceKitaplarıyla yaşayan Kim Namu'nun Kim Seo-jun'a duyduğu aşk.. iki genç aşığın hikayesi.. Namu"Gözlerin çok güzel bana eşsizliğini anımsatıyor." Seo-jun"Sözlerin çok güzel bana aşkı anımsatıyor."... (Okuyan arkadaşlar eksik buldukları yerleri yazarsa...