"Hey! Bekle!"
Katsuki'nin sesi boş sokakta yankılandığında genç kız irkilerek arkasına döndü. Tam büfeyi kapatıyordu. Ona seslenen kişiyi gördüğünde kaşları kaldırdı. Sarışın çocuğun yüzü tanıdık gelmişti ama çıkaramadı. Zaten umursamadı, buraya bir günde yüzlerce insan geliyordu. Hepsini hatırlayamazdı ya.
"Üzgünüm ama büfeyi az önce kapattım."
Katsuki göz devirdi ve sesli bir soluk bıraktı. Kör değildi ya, görüyordu herhalde.
"İki katını veririm."
Kaldığı yurda en yakın tekel bayilerden birisi burası olduğundan, buradan alsa iyi olurdu. Eh sonuç olarak parası vardı. Ve hatırladığına göre bu kız bunu kesin kabul ederdi.
Ceyana derin bir nefes aldı ve kilitlediği kapıyı yeniden açtı. Göz devirdi ancak şapkası olduğu için pek belli olmadı. Zaten kesinlikle paraya ihtiyacı vardı. Gerçi şuan gururunu çiğniyor gibi hissediyordu ama bunu umursamadı. Eğer ay sonunda kadar parayı denkleyemezse bir daha herhangi bir şeyi çiğniyor gibi hissedemeyeceğine emindi.
Katsuki hızla büfeye girmiş ve bir şişe bira alarak kasaya gelmişti. İçmenin hiçbir işe yaramadığını biliyordu ama arada bir sarhoş ve boş hissetmezse kafayı yiyecekmiş gibi oluyordu. Ve bu onun katil olmasını sağlayabilirdi. Eğer kendisini bir şeye vermezse o kahrolası okulda birisini öldüreceğinden emindi. UA lisesi Tokyo'nun en iyi lisesiydi ama lanet olasıca lisenin Katsuki üzerindeki tek etkisi, bok gibi baskılarıydı.
Katsuki Ceyana içkiyi okutur okutmaz almış ve kasaya on bin yemlik bir banknot bırakarak fişi almadan kapıya ilerlemişti. Para şuan pek dert edeceği bir şey değildi, Ceyana'nın aksine.
"Ceyana! Hâlâ bitmedi mi işin? Saat çoktan on biri geçti."
Katsuki kağıda geçenki çocuk ile karşılaştığında gözünün onu çok ısırdığını fark etti. Oğlan Katsuki'yi pek fark etmiş gibi durmuyordu gerçi ama. Daha doğrusu dikkatini kıza verdiği için sarışını görmezden gelmişti.
"Son müşteriydi. Kapatıyorum şimdi."
Katsuki büfeden çıktıktan sonra kendisini geöen haftaki yerine attı ve boş boş etrafı incelemeye koyuldu. Kulaklığını çıkardı ama takmadan gelen gürültüyle duraksadı, ikili kavga ediyor gibiydi.
"Ceyana! Sana diyorum, ne bu tavırların bir haftadır!"
Genç kız bileğini tutan çocuğun kolunu sertçe itmişti ona ters ters bakarken.
"Naara, sebebini elbette biliyorsun. Sus artık."
"Hiçbir şey bilmiyorum!"
Genç çocuk kızın omuzlarını tutmuş ve kendisine çevirerek sarmıştı. Yüzündeki ifade korku doluydu, onun aksine Ceyana fazlasıyla rahat duruyordu.
"Bırak beni, bir daha demeyeceğim."
Katsuki çocuğa dikkat ettiğinde okulun Kirishima'nın daha önce takıldığı çocuklardan birisi olduğunu fark etti. Kulaklığını takımdan bekledi ve birasını içerken ikilinin kavgasını -tek taraflı kavgasını- izlemeye başladı.
"Ceyana ben senin erkek arkadaşınım neden böyle yapıyor-"
Naara'nın sözünü ise yüzünde hissettiği beş parmak bozmuştu. Ceyana sert ifadesi ile çocuğun yüzüne güçlü bir parmak geçirmişti.
"İlk olarak sana beni bırak dedim. İkinci olarak ise yediğin haltları kendine itiraf etmeden önce bir daha karşıma gelirsen bu sefer ağzını burnunu dağıtırım. Aptal mıyım ben? Aldattığını anlamayacak kadar, kullanılacak kadar ahmak mı görünüyorum?"
Ceyana hiddetle bağırmış ve çocuğu iterek geçen günün ters yönüne ilerlemeye başlamıştı. Naara ile neredeyse yarım yıldır çıkıyorlardı ama Ceyana geçen hafta aldatıldığını öğrenmişti. Belki açıklar diye bekliyordu ama pek öyle sayılmazdı. Artık dayanamıyordu.
"Derdim başımdan aşkın değilmiş gibi bi'de bu çıktı başıma."
Kendine kendine ofladı ve evinin yolunu tuttu, kırılmadım demiş olsaydı yalan olurdu. Bir haftadır göğsüne bir ağırlık çökmüş durumdaydı.
Naara ise öfkeyle çöp kovasına tekme atmış ve biraz tepindikten sonra çekip gitmişti. Elbette Ceyana'nın peşinden gidecek yüzü ve cesareti yoktu.
Sarışın gördüğü manzaraya bakıp kalırken tek kendisinin ilişkisi mahvolmadığı için kaderden teselli ediliyor gibi hissetmişti. Ama pek umursamadı, zaten ne zamandır başkalarının özel hayatlarıyla ilgileniyordu ki?
Hızlca kulaklığını taktı ve listeyi başlatarak içkisini içmeye devam etti. Artık sadece müzik dinlemek onu rahatlatıyordu. Çaresi olmayan bir hastalığın son evresinde gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Şişe Tarihi Geçmiş Bira ❦︎ Katsuki Bakugou | Kısa Hikaye
FanfictionKatsuki Bakugou; her hafta sonu bira almak için geldiği büfede, her zamanki kasiyere gittikçe alışıyordu. [depresyon, pasif içici] Bakugou Katsuki au.