11. Bölüm 2. Part

32 8 34
                                    

ÖZLEDİNİZ Mİ BENİ LANNNNN GERİ DÖNDÜM BOMBA BÖLÜMLE

Bölümü yazarken açtığım şarkı : Maraaya - Here For You

Ege Atalanta

Bu lanet günün yarısı geçmişti ama şimdiden bir sürü olay yaşamıştık. Yok efendim uzun zaman sonra delirmem mi dersiniz, yoksa kahvaltı yiyemedim diye Mikolas Deniz'in kafayı yemesi mi? Ya da kafama kuş sıçıp bu salak arkadaşın yükseklik korkusuna rağmen o 210 metrelik öküz gibi şeye binmesi mi? Hangisi daha manyakça artık karar veremiyordum. Ama bir şey biliyordum ki ARTIK SAKİN BİR GÜN GEÇİRİP MASUM MASUM KAFEDE FALAN OTURMAK İSTİYORDUM AH!

Bundan dolayı Mikolas ile konuşma kararı almıştım. Nedeni bence gayet mâkuldü. Manyak benimle ilgilenmekten kendini unutmuştu.

Bir yer bulabildik şükür, ama bu sefer o değil ben götürmüştüm. Yoksa yine benimle ilgilenmekten bana odaklanamayacak sonra da bok çuvalı gibi bir yerlere yapışıp kalacaktı. Ben biliyorum malımı.

Neyse ki hemen ikna olmuştu da rahat rahat yola çıkıp gidebilmiştik. Hayret ediyorum bir taşa takılıp düşmediğimize. Buna da müteşekkirim.

Kafeye geldikten sonra filtre kahvelerimizi söyledik. Ve de özel odalardan birine geçtik. Evet, kafede özel odalar vardı. Kiralaması da bir şey değildi, saatlik 5 btc (bitcoin) falan.

Kahvelerimizle pastayı aldıktan sonra -evet pastayı unutmuyoruz- bir de odaya geçtikten sonra konuşmaya başladım. Ama o fazlasıyla mutsuz ve sıkkın görünüyordu.

"Noldu, ne sıktı canını, suratın asık?"

"Yoo, bir şeye sıkkın falan değilim, sen anlat."

"Evet, benim de alnımda mal yazıyor öyle geziyorum. Yahu neden sıkkınsın anlıyorum senin sıkkın olduğunu."

"Boş ver ya, önemli değil."

"Yaaa hiç önemli değil, sadece o kadar buluşup konuşmak istediğin birisiyle 21 gün sonra anca buluşabildikten sonra günün geçmesine sıkılıyorsun. Yoksa günün gayet mükemmel."

"Aaa, kim demiş buna canım sıkılıyor diye? Kim o?"

"Acaba kim? Yüzün saf evladım yüzün. Sıkkınsın derken boşuna demiyorum. Neden sıkkın olduğunu da gayet iyi ayarlıyorum. Gel o kadar plan yap, ondan sonra her bok başına gelsin koskoca plan da mahvolsun."

Ummm, sanırım bunu art arda demek hoş olmadı. Gözleri dolmaya başlamıştı çünkü.

"Evet, haklısın Ege ne yapabilirim? Lanet olası gün yüzüme gülmedi amına koyayım. O kadar fazla plan yapmıştım seninle. Daha buradan sinemaya gidecektik, oradan romantik akşam yemeği falan, sonra sahili gezip sana dondurma alacaktım, ayırtmıştım bile biliyor musun, en son da eve gelecektik oradada beraber evde yatardık, televizyon izlerken mısır patlatırdık. Ne güzel gün olacak diye plan yaptım AMA AMINA KOYAYIM HER BOK GELDİ, KUŞ BİLE SIÇTI LAN KUŞ KUŞ!"

Ben hem şok geçiriyor hem de gülmemek için zor tutuyordum.

"Bi-bir dakika sen bu kadar planı yaptın iyi güzel de, sadece kuş boku mu mahvetti?"

Sonra gerizekalı ben oturup gülmeye başladım. Çünkü sinirim bozulmuştu lan. O kadar plan yapmış, koskoca planın batmasını kıçı kırık bir kuşa bağlamıştı.

"Ne be ya Ege Atalanta! O kadar planı tabii ki kuş bokuna bağlamıyorum ama o kadar güzel şeyler hazırlamıştım ki... Hepsi mahvoldu offf..."

Sonra da ağlamaya başlamıştı yavrum. İyi ki sonrasını yapamamıştı planın ama. Buna seviniyordum.

21. HaftaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin