ALEV TANGOSU...

Mahkeme sürprizi...

Ender - Şaka yaptığım gibi bir halim mi var?! Ayrıca hiç gücüm kalmadı artık ne olur git...
Kaya - Tamam madem bu kadar çok istiyorsun şimdi giderim, bu da sen burdan gitme diye! Ayrıca biz boşanmıyoruz! Bunu aklına sök! Tamam mı?! Hayatta bırakmam seni anladın mı?! Yarın sakinleşince yine konuşuruz! O boşanma işleri de aklından çıkart!
Ender - Yarın avukata arayıp boşanma protokolunu hazırlatırım! Bu ev için de bir şeyler düşünüp karar veririz artık, malum Erim ve Yiğit hatta Caner bile burda kalıyor! 
Kaya - Hala boşanma protokolü diyor ya! Ender sen beni delirtmek mi istiyorsun?! Boşanmam senden diyorum!
Ender - Mahkemede görüşürüz o zaman ne deyim! 
Kaya - Bak bu tartışma daha da uzamasın diye gidiyorum, sen de bu saçma sapan fikirlerini unutuyorsun o kadar! (Odadan çıkar) 

Enderse daha fazla kendini tutamaz ve gözyaşlarını serbest bırakıp alamaya başlar...

                           Aylar sonra...

Ekincilerin evi...

Kaya - Herkese selam...
Yiğit - Selam baba.
Erim - Merhaba Kaya abi.
Caner - Nasılsın abi?
Kaya - Eh işte nasıl olayım...
Yiğit- Aranız hala düzelmedi mi ya?!
Erim - Evet aylar geçti, nerdeyse Ruya doğar ama annen asla barışmak istemiyor...
Caner - Hiç mi şans yok?
Kaya - Bilmiyorum bügün mahkememiz var, inadım inat deyip tutturdu boşanacağım diye, bense haliyle kabul etmeyip uzatıyorum bu işi, en azından Ruya doğsun, belki kalbi yumuşar, hormonlar da normale gelir diye, tek umudum bu şu an, yoksa neler yapmadım siz şahitsiniz, affetmiyor kadın! Bir de çok kütü bir şey yapsaydım anlardım da, bu kadarını da hak etmedim yani! Evet, hiç söylememem gerekiyordu, kalbını kırdım, hemde hamile olduğu bir halde, ama bu kadarı da biraz fazla değil mi siz söyleyin?! Bu nedenle insan boşanır mı?!
Caner - Normal insanlar değil tabiki de, ama ablam bu! Onu aldatsan belki affeder, ama kırıcı ya da aşalayan sözlerini hiç affetmez!
Yiğit - Çok büyük yanlış yaptın be baba.
Kaya - Farkındayım ama, cezamın bitmesi gerekmiyor mu artık?
Erim - O iş anneme kaldığına göre geçmiş olsun Kaya abi...
Yiğit - Aslında biraz peşinden koşturur seni ve cezalandırır bu şekide diye düşünmüştüm! Bu kadarını ben bile beklemezdim.
Kaya - Ben de.
Ender - Kim geldi? (Salona girer)
Kaya - Merhaba canım...
Ender - Merhaba Kaya, sen niye burdasın? Mahkeme için çok erken değil mi?
Kaya - Görmeye geldim sadece! Bu da mı yasak?
Ender - Yok da her gün gelmek de tuhaf ne bileyim?!
Kaya - Sen bir dur Ruya doğsun önce, ben hep burada olacağım zaten! (Enderin artık çok büyük olan karnını okşar)
Ender - Lale ne yapıyor?
Kaya - Bilmem, ben sadece Umutla zamanı geçirmek için gidiyorum onun evinde zaten! (Elini çeker)
Ender - Ha öyle mi?! Benden selam söyle müstakbel karına! (Sinsice gülümser)
Kaya - Daha ne kadar zaman uzatmayı düşünüyorsun bu meseleyi?! Bıkmadın mı gerçekten?! Bak bin kere üzür diledim senden?! Haklisin ama sen de abarttın iyice!
Ender - Bunu sadece ben karar verebilirim!
Kaya - Lale ve ben sadece Umut için bir araya geliyoruz!
Ender - Sen öyle san!
Kaya - Ne demek oluyor bu?!
Ender - Yahu sen kör müsün gerçekten?! Anlamıyor musun?! Anlamak mı istemiyorsun?! Ya da anlamıyormuş gibi mi yapıyorsun?! Kadın sana aşık, her halinden belli! Tekrar seninle olabilmek için can atıyor!
Kaya - Böyle olsa bile ne fark eder ki Ender?! Ben onu istiyor muyum?!
Ender - Niye istemiyormuşsun, bana söylemedin mi senin yapamadığını o yaptı diye, benden daha iyiyse boşa beni git onunla evlen!
Kaya - Sinirle söyledim ben bunu biliyorsun!
Ender - Gerçekten öyle düşünmeseydin söylemezdin Kaya!
Kaya - Böyle düşünmediğimi sen de çok iyi biliyorsun Ender!
Ender - Bilmiyorum işte Kaya!
Yiğit - Of ya, ama uzattınız bu meseleyi!
Erim - Bence de!
Kaya - Konuşun ya şöyle!
Ender - Ben kaçtım, dünya kadar işim var, sonraysa zaten mahkemede görüşürüz!
Caner - İşin çok zor abi ne deyim!
Kaya - Allah belamı versin diyeceğim de verdi zaten...

"Şahika ve Sinan'ın telefon konuşması"

Şahika - Sinan ne yaptın?
Sinan - Her şey yaptım artık Şahika! Birinci planımız tutmadı biliyorsun Ender bizden önce söyledi gerçekleri sonra desen onlar kendi kendine kavga ettiler şimdiyse boşanmak için mahkemelerde koşuyorular, yani yapmam gereken bir şeyim kalmadı ben dönsem mi diyorum artık?!

                Flashback (aylar önce)...

Ender ve Sanan'ın konuşması...

Ender - Merhaba Sinancığım nasılsın bakalım?
Sinan - Ben çok iyim Ender asıl sen nasılsın?
Ender - Harika! Sağ ol!
Sinan - Nedense bana hiç öyle gelmiyor! (Gülümser) Dünki olan halini ne çabuk unuttun? Dönüp kaldın orada, sesini bile çıkaramadın! Benden odun kopuyor işte, kocana her şey söyleyeceğim diye değil mi?! Hadi itiraf et!
Ender - Neyi söyleyeceksin anlamadım?
Sinan - Meşhur olan geçmişimizi!
Ender - Ay şekerim sen geç kalmışsın, Kaya zaten her şey biliyor!
Sinan - Blöf yapıyorsun? Nerden bilebilir ki?!
Ender - Ben söyledim de ordan!
Sinan - Söyleyemezdin!
Ender - Hadi dene o zaman, git ve konuş!
Sinan - Sana inanamıyorum!
Ender - Planın suya düştü değil mi, ha pardon planınız!
Sinan - Planınız derken!
Ender - Yapma allah aşkına, sen beni aptal mi sanıyorsun, bunca zamandan sonra mı geldi intikam aklına?!
Sinan - Anlamıyorum ne dediğini, neden bahs ediyorsun sen?
Ender - Tamam, öyle olsun bakalım, ama sevgili görümceme yani Şahikaya selamımı ilet olur mu?! (Kahkaha atar)

                              Günümüz...

Şahika - Aslında evet haklisin, ama Ender bu asla boşanmak istemiyor, sadece abime iyi bir ders vermek için yapıyor, o yüzden işimiz daha bitmedi! Bir hafta sonra zaten çok önemli bir davet var, abimle Ender de orada olacaklar, işte sen de oraya gideceksin, davetini hallederim ben! Sense küçük oyunları yapıp abimi kızdır kıskanmasını sağla ki Enderle kavga etsin olur biter, sonra dönersin güzelce paranı da alırsın! Anlaştık mı?!
Sinan - Tamadır hiç sorun değil!
Şahika - Güzel!

"Şahika ve Lalenin telefon konuşması"

Şahika - Canim nasılsın neler yapıyorsunuz bakalım?
Lale - İyiyiz Şahika sen?
Şahika - Ben de canım, abimle aran nasıl?
Lale - İyi aslında, çünkü Enderle arası çok kötü ve evimde adam huzur buluyor resmen!
Şahika - Vay, bak sen bu işi, çok iyi!
Lale - Gerçekten de, Umutla da çok iyi araları, hep geliyor oyunuyorlar, anlayacan mutluyuz biz...
Şahika - Sen böyle devem et ki abim gerçek huzurunu sende bulsun, ayrıca sevgi dolu aileye sahib olmak da nasılmış öğrensin bakalım!
Lale - Enderden bir boşansın her şey olur!
Şahika - Ender boşanmaz ondan!
Lale - Kendisi boşanmak istiyor!
Şahika - Oyun oyunuyor, abime gözdağı vermek için.
Lale - Yok ya, zaten Kaya bu işi zorlaştırmasaydı boşanacaklardı!
Şahika - Abimin böyle bir şeyin yapmayacağını bildiği için bu kadar rahat davranıyor zaten!
Lale - Tamam da eline ne geçicek ki?
Kaya - Abimi korkutuyor böyle!
Lale - Nasıl yanı?
Şahika - Bu hareketle ben sana muhtaç değilim, gerekirse gözümü bile kırkmadan boşarım seni diyor!
Lale - Bu kadın gerçekten deli!
Şahika - Deli değil hayatım, entrikacı!
Lale - Yani aslında özgüvenli bir kadın, ben var ya böyle bir şeyi hayatta cesaret edemezdim!
Şahika - O özgüveni abimden alıyor da ondan!
Lale - Seninle konuşmak baya iyi ama maalesef işlerim var gitmek zorundayım.
Şahika - Au revoir canım o zaman...
Lale - Bye...

Mahkeme...

Kaya - Ender ne gerek vardı ya bütün bunlara!
Ender - Anlamadım?!
Kaya - Biz zaten boşanmayacağız diyorum da ne gerek vardı bütün bu mahkemelere ve protokollere! İnsanları boşu boşuna yoruyoruz!
Ender - Sen öyle sanmayı devam et canım!
Kaya - Hayatta boşanmam senden, bunu aklına sok! Üstelik birazdan bebeğimiz olucak!
Ender - Ziyarete gelirsin artık!
Kaya - İnşallah çocuğumuz sana benzemez!
Ender - Pardon ?!
Kaya - İnat konusunda!
Ender - Ahh!
Kaya - İyimisin Ender?
Ender - İyim, iyim...
Kaya - Bembeyaz oldun! Nasıl iyi olabilirsin?!
Ender - İyim dedim ya! Sinirlendin beni çocuğumuzu da kızdırdın!
Kaya - İnatlaşma gel doktora gidelim!
Ender - Sen bu işi daha da çok uzatmak istiyorsun da onadan bunu söylüyorsun!
Kaya - Ne alakası var ya!
Ender - Tabii tabii...
Kaya - Allahım ya sen beni neyle sınıyorsun böyle!
Ender - Aaaaa... (Bağırır)
Kaya - Ender neyin var?
Ender - Bebek Kaya, bebek geliyor! Doğum başladı! (Akan suyu görür)
Kaya - Biraz erken değil miyidi?!
Ender - Gel bebeğimize söyle! Ne duruyorsun yardım et! (Bağırmayı devam ediyor)
Kaya - Gel, hastaneye gidelim çabuk!
Ender - Canı ara hemen! (İkiside mahkemeden hastaneye doğru çıkarlar)

                           ...Bölümün Sonu...