Bir içki...Herkes ayrı bir tat alır. Bir içen bu der diğeri şu. En son ya akıllarını, ya kalplerini ya da canlarını kaybederlerdi.
İkisi koy denizlerde kaybolur aynı tatta, biri kalbinden diğeri canından.
İkisi yeryüzünde savrulur akıllar...
Selam wattyciler. Gökyüzü serisinin ilk adımları hızla devam eder. Giriş bölümünü beğendiğinizi umuyorum. Her bir satırı için sizlerin yorumunu isterim. Neyse, konuşmamı bölüm sonuna bıraktım.
İyi okumalar...:))))))))))
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
***
1.BÖLÜM
RUHUMUN BAVULU
"Koruyan ve korunmaya muhtaç..."
12 YIL ÖNCE
"AA! Abi bak yağmur yağıyor!"
Minik elleri camda buhar iziyle şekil çıkarırken onun gözleri gökyüzünün yeryüzüne akmasındaydı. Suyun toprakla şıp diye birleşmesindeydi. Camda yansıması gözüken abisindeydi. Onun kalbi her bir damlanın yere düşmesiyle daha hızlı atıyordu. Nefesi camda bir kez daha buhar oluştururken o hızla arkasını dönüp merdivenlerden indi.
"Kumsal yavaş in! Bak şimdi düşeceksin!"
"Of abi acele et gökyüzünün gözyaşları bitecek." O abisine bağırırken abisi onu yakalayıp durdurmak için peşinden koşuyordu. Onlar hep böyleydi. Koruyan ve korunmaya muhtaç. Her anını birlikte geçiren gökyüzünün çocukları. Ruhlarının özgürlüğünde uçanlar...
"Kumsal bak sakın atlama o basamaktan!" Kumsal'ın her zaman yaptığı yaramazlıkları ezberleyen abisi yine onu uyardı ama o her zamanki gibiydi işte. Sadece Kumsal.
Kumsal söz dinlemedi ve atladı o basamaktan.
"AA..! Abi dizim!"
<#>
"Abisini öldürmüş mü gerçekten?" gerçekten mi ölmek ölmek öldürmüş abisini mi o mu
"Kardeş katili."abi katil mi olacaktı demek mi olmuş katil öldürmüş kardeş abisini ölmek
"Yazık!" olamaz olsun olmamalı abisini yazıklar inanamam yapmış eminim duydum
