Kayıp Snape'in Kızı

Sene Sonu

Snape : Yosun? Parşömen ve mürekkep? Islak bir kitaba falan mı aşıksınız acaba?
Cevap vermedim.
Snape : Peki siz Bayan Malfoy?
Babam Lara'ya döndü.
Lara : Ne? Ben mi?
Babam Amortentiamı ona kollattı.
Lara : Ben.... Tarçın ve turta kokusu alıyorum... Ve.... Emin değilim...
Snape : Pekala. Peki siz Bayan Parkinson?
Bu defa Pansy'e Amortentia koklattı.
Pansy : Elma kokusu, yeni kıyafet kokusu ve para.
Snape : Para mı? Pekala. (AGAHAGHAAHA PARA~yazar)

Ders sonu çantama eşyalarımı tıktım ve sınıftan çıkmaya yöneldim. Kapıda babam kolumu tuttu ve beni yanına çekti. Herkes çıktıktan sonra kapıyı örttü.
Snape : Parşömen ve mürekkep? Yosun?
Diana : Evet öyle.
Snape : Sen kafayı yemişsin.
Diana : Umrumda değil.
Kapıyı açmayı denedim ama kilitliydi. Babama döndüm. Masasına ilerledi. Çekmeceyi açtı. Biraz karıştırdı ve içinden günlüğü çıkardı. Masaya bırakıp bana doğru itti.
Snape : En küçük hatasında gitti bil. Defteri yok edemedik.
Diana : O defter değil günlük.
Gidip günlüğü aldım ve bu defa kapıyı açmayı başardım.

Snape ardından Diana'nın sesini taklit eder.
Snape : O defter değil günlük. Hah!

Odama döndüm ve günlüğü açtım. Dumanlar yükseldi ve Tom göründü.
Tom : Manyak abilerin yok değil mi?
Diana : Hayır. Günlüğü saklayacağım.
Dolabımın önüne diz çöktüm. Önündeki tahtayı söktüm ve içindeki boşluğa günlüğü koydum.
Diana : Şimdi güvende.
Tom : Sonunda yatak!
Tom kendini yatağıma attı.
Tom : Özlemişim.
Diana : O halde sana iyi uykular. Benim Tılsım dersine gitmem gerek.
Gidip yanağına bir öpücük verdim ve Tılsım dersine indim.

Dersten sonra odama döndüğümde Tom yatağımda uyuyordu. Sessizce masaya geçtim ve çekmeceden kutuyu çıkardım. Derin bir nefes alıp açtım. İçinden 10 taşlı bir kolye çıktı.
Beyaz, kırmızı, mavi, gri, yeşil, siyah, pembe, açık mavi, turuncu ve mor bir taş çıktı. Tek bir kolyeye bağlıydılar. Tüm taşları tek tek çıkardım. Çekmecemden 10 ip aldım ve hepsini ayrı bir kolye yaptım.

LightBlast kolyesi

FireBlast kolyesi

WaterBlast kolyesi

IceBlast kolyesi

AirBlast kolyesi

NatureBlast kolyesi

DeadBlast kolyesi

LifeBlast kolyesi

StoneBlast kolyesi

SpaceBlast kolyesi
Kolyeleri alıp inceledim. Ardından hepsini kutuya koydum. Lord'a DeadBlast'ı vermeyecektim...

Aradan geçen vakit ile anlıyorum ki senenin sonuna geliyoruz. Her türlü olayı yaşadığım senenin kapanmasına son 1 ay kalmıştı.

Sabah yerimde doğruldum. Tom'a baktım. Karşı yatakta uyuyordu. İnsan olması için tam 6 ay boyunca geri dönmemesi gerekliydi. Abim benimle yatma kararı almış ve onu karşı yatağa göndermişti.-Odasını kullanmamakta hala ısrarcı -
Lord'dan uzun zamandır emir gelmiyordu. Zihnime fısıldayan bir kişi yoktu. Deadblast'ı almaya gelmemişti. Üstümü değiştim ve iksir dersi için zindanlara indim. Sınıfın kapısı kapalıydı. Kapıyı açıp içeri girmemle beraber aşağı doğru bir düşüş yaşarken tiz bir çığlık attım. Yere kapaklandığımda karşımda Lord'u gördüm. Simsiyah bir yerdeydik.
Voldemort : Merhaba Kara Melek. Uzun zaman oldu.
Bunu demesi ile çevremizde üçgen şeklinde alevler canlandı.
Voldemort : Belki dedim bir umut... Bana sadık olur... Kendi isteği üzerine hareket eder. Ama sen Diana... Hala bana Deadblast için gelmedin? Beni çağırmadın?
Diana : Ben gerçekten meşguldüm. Dersler vesaire. Ama kolye emin ellerde. İstediğin an verebilirim.
Voldemort : O ZAMAN DERHAL GETİR!
Ayağımın altı yok oldu ve ikinci düşüşle odama geldim. Çekmeceyi açtım ve bütün kolyeleri taktım. Hala alışmaya çalışıyordum. Bu kolyeler çok büyük bir güç veriyordu. Hepsini takınca başıma saplanan ağrıya direndim ve yeniden zindanlara indim. Aynı olay ile üçgene geldim.
Diana : Bir anlaşma yapacağız.
Voldemort : Neymiş o?
Diana : Sana Deadblast'ı vereceğim. Ama gelecek planlarını bilmek karşılığında.
Voldemort : Senin görevin kolyeyi bulmaktı. Son görevin ise kolyeyi teslim etmek. Ya şimdi ver Diana yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim...
Derin bir nefes aldım. Boynumdan Deadblast'ı çıkardım. Avucumun içinde tuttum. Siyah taşa baktım. Parlıyordu... Sakince onu Voldemort'un ileri uzattığı avucuna bıraktım. Yine gelen düşme ile tam babam masasında otururken onun önüne düştüm.
Diana : Ah!
Babam yerinden sıçradı.
Snape : Tavandan Diana düşüyor?
Diana : Selam baba. Klasik işlerim işte.
Ayağa kalkmamla başım döndü. Babam anladı ve yanıma gelip beni tuttu. Tek tek boynumdan kolyeleri çıkardı.
Snape : Daha tam hazır değilsin.
Diana : Biliyorum... FireBlast nerede? Şimdi fark ettim.
Snape : Abin almıştır. Favorisi. Biliyorsun.
Kolyeleri alıp çantama koydum ve kendime bir sıra seçtim.
Snape : Sana 5 dakika. Kolyeleri odaya götür.
Diana : Peki...

Tom kitap okuyordu. Kolyeleri bırakıp ona bir öpücük verdim. Yeniden derse döndüm...

Dersten sonra ilk iş diğer zindanlara baktım. Birinden gelen ateş sesi ile kapısını araladım. İçeride abim alevler ile şov yapıyordu. Üstündeki kıyafetler büyü ile ateş kırmızısı olmuştu. Gözleri alev alev yanıyordu.

Diana : HEY!
Abim bana döndü. Alevleri dondurdu ve uzun zamandır yaptığı gibi değişik bir şekilde bana doğru yürüdü.
Barty : Vay vay vay. Diana. Nasılsın?
Diana : Güzel. Nasıl böyle kontrol ediyorsunuz? Babam Deadblast'ı bile usta gibi kullandı. Ben hala 1.kademeleri bile zor yapıyorum. Geçmeme izin vermiyorsunuz bir de.
Kademeler. Evet. Söyle diyeyim :
1.Kademe Life ve Light Blast
2.Kademe Nature ve Stone Blast
3.Kademe Ice ve Water Blast
4.Kademe Air ve Fire Blast
5.Kademe Space ve Dead Blast.
Babam çoktan 5.kademeyi bile bitirmiş ve Blast takımının lideri olmuştu. Abim bitirmek üzereydi ama arada güçleri atlamıştı. - Fire kullandığına bakmayın- Andrew bütün güçler ile farklı şeyler tasarlıyordu. Her hafta ona yeni bir kolye gönderiyordum eğer isterse. Bugün ise ona Nature'ı gönderecektim. Onun dışında grupta Draco var. 5 kişi şuan yeterli. Herkese iki güç vermek en iyisi bence. Draco 2.kademe geçmişti.

Barty : Çalışıp gelişerek tabi ki!
Diana : Orasını biliyorum. Ama ben de olmuyor...
Abim ellerimi tuttu ve göz kırptı.
Barty : Bir gün olacak.
Yanağımı öptü ve bir kovboy gibi sesler çıkararak coşkun ateşler içinde dans etti.

1 hafta sonunda ilk sene bitmiş şekilde masalardaydık. Draco ve ben günlük hayattan konuşurken sonunda Dumbledore elindeki çay kaşığı ile bardağına vurdu.
Dumbledore : Heyecan dolu bir yıla daha veda ediyoruz çocuklar. Seneye çok daha hareketli bir eğitim sizi bekliyor olacak. Maalesef şimdiye kadar olan olaylar sebebi ile Profesör Lockhart bizimle olamayacak. Onun yerine Quirinus Quirrel Karanlık Sanatlara Karşı Savunma derslerine bakacak.
Lockhart'ın yerinde oturan ve KSKS dersi vermek için fazlasıyla korkak duran Profesör Quirrrl'a baktım. Yüzümü ekşitip önüme döndüm.
Dumbledore : Ve sene boyunca en çok puanı toplayan sınıf Gryffindor! Slytherin 2. Ravenclaw 3. ve Hufflepuff ise 4.le seneyi tamamladı.
Büyük bir sevinç yaşanırken bizim masa oldukça sakindi. Draco elimi tuttu. Ona bakıp sırıttım.

Sabah Draco ile vedalaştım. Malfoylar bir tarafa biz abimle diğer tarafa gittik.
Barty: Yorucu bir seneydi ha?
Diana : Oldukça...
Barty : Peki tatilde nereye gidelim?
Diana : Bunlar bana ters... Biliyorsun...
Barty: Ah sadece güneş, kum ve deniz! Gerisini boş ver!
Abim kolunu omzuma attı ve arabaya doğru ilerledik. Biraz uzun bir yolculuk sonunda eve vardık. İlk iş kendimi odama attım. Buraya alışmaya başlıyordum. Kapı çalındı.
Diana : Gel.
Tom içeri girdi.
Tom : Gelmişsiniz.
Ayağa kalktım. Tom ellerimi tuttu. Alnını alnıma yasladı.
Tom : Bu yaz çok eğleneceğiz!

Merhaba sevgili okurlarım. Biliyorsunuz ki okul vakti büyük bir ara vermiştim. Ve bugün hayalimdeki lise Ankara Fen lisesine başladım. Okul vakti yine derslere odaklanmam gerekecek ama watpad'e bu sene ara vermeyi düşünmüyorum. Bu kitabı burada bitireceğim ve Kayıp Snape'in Kızı 2'yi çıkaracağım. 7.kitaba kadar aynen devam etmeyi ve biraz düzene sokup her yıl için 1 kitap yazmayı düşünüyorum. Bu şekilde devam edersem kitabı okur musunuz? Yoksa ben dayanamam der bırakır mısınız? Aklına gelen fikirler var mı? Lütfen benimle paylaşın. Ayrıca 4.kitabı konu alan bir hikaye daha yazmayı planlıyorum. Yine Snape'in kızı olacak. Bu kitap ilginizi çeker mi? Umarım herkese güzel bir okul yılı olur. Sevgilerle ~BneguSnape