ÇAĞLAR'DAN

7K 193 26
                                    

Güçlü olmak zorunda kalıyosun bazen herkes seni duygusuz, kimseyi anlamayan biri sanıyordur ama sen her şeyi içinde yaşamak zorunda kalıyosundur. Bu yaşıma kadar kendimle hesaplaşmadım en büyük hatam buydu. Sevdiğim herkesi ve beni sevdiklerini zannettiğim herkesi geride bırakıp buraya gelmiştim.

Kendime sürekli sorduğum bir soru vardı "Sen kimsin Çağlar kimsinde bu kadar insanın hayatını mahvediyorsun?" Sonra aklıma arkamdan çevirilen oyunlar geliyor hakkediyorlar Çağlar diyorum. Bu ikilem arasında 3 ay boyunca gidip geldim. Bu sürede canımdan çok sevdiğim kardeşimi kendi ellerimle yok etmiştim, onunla mecbur olmadıkça konuşmamış eve hep geç gelmiştim onu hep bi köşede ağlarken görüyordum. Kimi zaman ona sarılmak özür dilemek istesemde arkamdan çevirdikleri oyun yüzünden kendimi tuttum, tutmak zorunda kaldım. Artık Biricik buna dayanamayıp bana sert çıkmıştı. Her şeyi bana anlatmıştı Çileğin beni çok sevdiğini aklımdan nasıl böyle bir şey geçirsin diye bana kızmıştı. Çakır'ı çocukluktan beri sevdiğini söylemişti bana Çakırda onu seviyormuş güya. Bana söylemek istemişler ama Biricik bırakmamış korktuğunu söylemiş. Kardeşim benden korkuyordu ona korkacağı ne yapmıştım ki ben. Çilekte senden korktuğu için anlatmadı demişti sevdiğim kız bile benden korkuyordu. Peki ya ben korkulacak biri miydim cidden??

Her şeyi geride bırakıp gelmiştim kardeşim için geri dönecek miydim bilmiyorum. Buraya döndüğümde fark ettiğim tek şey vardı arkamda koca bir enkaz değil enkazlar bırakmıştım. Annem, sevdiğim kız, kardeşlerim dediğim insanlar, ve Biricikten ayırdığım Çakır. Buralardan haber almıştım. Çakır kimi gece eve gitmiyormuş içki içmeye başlamıştı. Aslında bu zamana kadar Çileği takip ettirmiştim ama sigara içtiğini duymamıştım. Beni şaşırtan buydu. Herkesten gizli içiyordu anlaşılan. Bugün onu o adamla gülerken görmüştüm kim olduğu hakkinda bir fikrim yoktu ama adamın ona karşı hisleri olduğu çok belliydi. Aslında zoruma gitmişti başka bir adama gülmesi kanıma dokunmuştu.

Artık burdayım ama eskisi gibi olmayacaktı her şey. Beni şaşırtan tek şey bu değildi Çileğin babaannesi benimle konuşmak istemişti buna da çok şaşırmıştım açıkçası.

"Abi annemler bekliyor gelsene" Evde olduğum süreçte annemler hep bizi yanında görmek istiyordu. Yatağımdan kalkıp aşağı indim. Biricik, annem ve babam çay içiyorlardı.

"Ne oldu yine"

"Ne yapıyorsun oğlum odanda"

"Başım ağrıyordu anne uzanıyordum"

"Hayırdır oğlum hasta mısın?" demişti babam.

"Yok baba yorgunluk işte" deyip yanlarına oturdum.

"Oğlum" babam elindeki çayı bırakıp bana dönmüştü.

"Geri gitmeyi düşünüyor musunuz?" kafamı Biriciğe çevirdiğimde gözümün içine yalvarır gibi bakıyordu. Tekrar kafamı babama dönüp " Burda bir iki işim var onları halletikten sonra dönecez" demiştim ama bende bilmiyorum şimdilik Biriciğin gideceğiz diye bilmesi daha iyiydi.

Biricik birden ayağa kalkıp "Sen istediğin yere gidiyorsun abi ben hiç bir yere gelmiyorum bu evden anca cenazemi çıkartırsın" demişti. Söyledikleri beni çileden çıkartmaya yetmişti.

"İster zorla ister güzellikle geleceksin benimle ne seni ne beni burda tutan bir şey yok"

"Beni burda tutacak bir sürü sebebim var sen benim aksime kalpsiz olduğun için seni tutacak bir şeyin yok olduğunu düşünüyorsun o yüzden sen gidebilirsin ben hiç bir yere gelmiyorum"

"BİRİCİK" Demiştim ayağa kalkıp bağırarak. Annemle babam bizi izlemekle yetiniyordu çünkü bunu aramızda çözmemizi istiyorlardı.

"Ne Biricik ne yeter abi yeter beni yine oraya götürüp bir hiçmişim gibi davranacaksın senin inadın, kalpsizliğin yüzünden hayatımı mahvedemem o yüzden son kez söylüyorum ben hiç bir yere gelmiyorum" diyip gitmişti gözyaşları ile beraber.

YILDIZ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin