AYKIRI: Varislerin Senfonileri

11

Amassein Andı

Ateş etrafında dans ediyorlardı Amazon Kadınları. Fakat hepsi değil bazıları ateşin etrafında dönmeye başladılar. Onlar dönmeye başladığında dans etmeyi bıraktılar diğerleri.

"Bizler Amassein'leriz." diye haykırdılar ilk tur bittiğinde. (Yaklaşılamaz kadın demek.)
"Bizler eğilmeyiz, bükülmeyiz. Bizler yenilmeyiz." dediler ikinci tur da bittiğinde.
Üçüncü turda çıtı çıkmadı hiçbirinin. Turu tamamlayanlar damgalanmak için ateş mührünün önünde sıraya girdiler.

"Sen kimsin?" diye sordu mühür kesen karşısındaki damgalanmak için bekleyen Amazon kadınına.
"Aşil'in düşmanı Penthesilea'ya biat edenim!Adım adıdır." dedi kadın ve mühürlenmek için kolunu uzattı. Mühür kesen kadının koluna ağaç ve yay sembollü mührü bastı. Canı yanmıştı kadının fakat hiç sesi çıkmadı.

"Sen kimsin?" diye sormaya devam etti mühür kesen karşısına çıkan her kadına.
"Kraliçe Penthesilea'nın 12 sadık komutanından Ainiaan'a biat edenim! Adım adıdır."
"Kraliçe Penthesilea'nın 12 sadık komutanından Antibrote'a biat edenim! Adım adıdır."
"Herakles tarafından öldürülen altıncı amazon, yürekli Asteria'ya biat edenim! Adım adıdır. "
"Aşil ile savaşırken ölen, Tityrus'un kızı korkusuz Helene'ye biat edenim! Adım adıdır."
"Atlantis'e gidip Gorgoları yenen ve neredeyse her yeri fetheden Fatih Kraliçe Myrina'ya biat edenim! Adım adıdır." dedi sonuncusu.

"Onlar gibi olmak andımızdır!" dediler hep beraber ve tören tamamlandı.

                                    ☀️

Tören bittiğinde çevre kabilelerden varlıklar şenlik için gelmişti. Mia, birkaç elf gördü onlara doğru gelen. Aralarında elf prensi Ares de vardı. Hera'ya Ares'i işaret etti. 'Seninki' dedi dudağını oynatarak. Bu hareket Hera'yı sinirlendirmişti çünkü Ares'i sadece arkadaşı olarak görüyordu.

Ares, gülümseyerek selamladı kızları. "Sizi burda görmeyi beklemiyordum." dedi Hera.
Tekrar gülümsedi Ares. "Öyle mi? Elfleri temsilen birkaç kişiyle gelmiştik oysa. Dostlarınız şenliğe davet edilir, eski dostlar edilmez mi?"

"Şenliğe davetsiz kimse gelmez. Davet edilen de eski dostumuz değildir, dostumuzdur." dedi Hera. Ares, daha çok gülümsedi. Dikkati dağılana kadar Hera'yı izledi. Ardından elleri üzerinde duran ve ayaklarıyla ok atan Amazon kızını şaşkınlıkla izledi. Noora bile şaşırmıştı. Güç sahiplerinin arasında yaşamasına rağmen hem de.

Şenliklerde hünerlerini gösterdi amazon kadınları. Bazı amazon kadınları iksirlerde ustalaşmıştı ve iksir hünerlerini sergilediler onlar da. Kumral saçlı amazon kadını, elindeki iksiri topun içine koydu ve top patladığında gökte havaifişekler patlamaya başladı. Manzaraya hayranlıkla baktılar.

                                        ☀️

Noora, portal açarak kızları evlerine bırakmıştı. Kızlar her portal açtığında portaldan gelen sarı ışıklara hayranlıkla bakıyorlardı. Kızları evlerine bıraktıktan sonra portal açtı tekrar fakat başkente gitmeyecekti. Ejderhaların boyutuna gidecekti.

Yılın belirli zamanları ırkının katledildiği arenalarda güç müsabakası yapılırdı. Kazanan kişi kralın şövalyelerinden biri olurdu. Bu şövalyeler kralın korumalığını yaparlardı. Noora Rüzgar Şövalyelerinden biri olmayı çok istiyordu çünkü bu şekilde kralın güvenini sağlayabilirdi. Düşmanına yakın olmak istiyordu Noora. Ancak düellolarda belli bir başarı elde edememiş hiç kimse güç müsabakalarına katılamazdı. Üstelik Noora eğer düellolara katılacak olursa sadece animoluk gücünü kullanabilirdi. Kazanmak istiyorsa düelloları animoluk gücünde gelişmeliydi.

Ejderhaların boyutuna geldiğinde boyut kapısı ardından kapandı. Ejderhaların boyutu sonsuz yeşillikte gibi görülürdü fakat ağaçlar Noora'nın bulunduğu yerin gerisinde kalıyordu. Noora açık arazide boyut kapısından geçmişti. Ejderhalar ise ilerisindeki dağın yamacında daireler çizerek uçuyorlardı. Yakında uçmamalarına memnun oldu, Noora. Başı büyük belada olurdu.

Bir anda karardı bulunduğu yer. Oysa hala gündüzdü bu boyutta. Hava hala aydınlık olmalıydı. Arkasında sıcak bir nefes hissetmesiyle arkasını döndü. Karşısında kanatlı ejderhaların en büyüğünü gördü. Ejderha ilerideki dağ kadardı neredeyse. Ayrıca en güçlü ejderhaydı. Kara Ancalagon.

Eğer ormana gidebilirse ejderhayı atlatabileceğini düşündü. Fakat orman gerisinde kalmıştı. Boyut kapısı açmasına kalmadan Kara Ancalagon ateşiyle Noora'yı oracıkta eritebilirdi. Ejderha'nın sıcak nefesi Noora'ya vuruyordu hala. Fakat ejderha da Noora da bir şey yapmıyordu. Ejderhanın kara gözleriyle bakıştı, Noora. Kehanetler görünmeye başladı.

Noora, bir şey yapmazsa kehanete göre 3 dk içerisinde ölecekti. Kanatlı ejderlerin en güçlüsü tarafından. Konsantrasyonu topladı. Yapabileceği en akıllıca şey, Ancalagon'un zihnine girmekti.

'Kara Ancalagon, uyu. ' dedi fakat bu ejderhada hiçbir değişiklik yaratmadı.
'Püskürten Ağız, uyu!' dedi ejderhanın zihninde ona diğer ismiyle seslenerek. Fakat bu da bir değişiklik yaratmadı.
'Isıran Fırtına, emrimi dinle ve uyu!' dedi eğer elinde olsaydı kendi sesine o bile itaat edebilirdi. Ejderha da uydu prensesin emrine. Uyudu. Boynunun yere düşmesiyle boyutta deprem oldu. İlerideki ejderhalar gürültüye baktıklarında boyutlarına gelen davetsiz misafiri gördüler. Ve hızla Noora'ya doğru uçarak ilerlemeye başladılar.

Noora, ağaçlara doğru koşmaya başladı. Fakat ejderhalar kadar hızlı olamazdı. Başaramayacağını düşünerek boyut kapısı açmaya yeltendi fakat ejderhalardan biri çok yaklaşmıştı. Onunla portaldan geçebilirdi. Tamamı geçemezdi elbet fakat ejderhanın bir kısmının geçmesi bile gideceği boyutta büyük sıkıntı çıkarırdı. Ve Noora'nın portal açabildiğinden kayıp prenses olduğu anlaşılır annesi ve ırkı gibi infaz edilirdi.

Noora, durdu. Ejderhaların zihnine girmeyi düşündü. Fakat bu kadar çok ejderhanın zihnine girmeyi başaramazdı.
'Isıran Fırtına, uyan!' dedi ve Kara Ancalagon yine prensesin sözünü dinledi. 'Ejderhaları etrafımdan uzaklaştır!' diye emretti Noora. Kara Ancalagon, tüm ejderhaları uzaklaştırdı. Ejderhaların hepsi geldikleri dağın yamacındaki inlerine geri döndüler. Noora, Isıran Fırtına'nın sırtına çıktı.

'Uç!' diye emretti bu kez ve tüm boyutu ejderha sırtında dolaştı.