Gece mavisi gökyüzü, etrafı aydınlatan ay ve yıldazlarla süslenmiş, onu izleyen genç çiftin içine huzurla kaplıyordu.
İki genç, aynı zamanda dinledikleri müzik eşliğinde gökyüzünün güzelliğini izliyorlardı.
Müzik ruhun gıdasıdır, dinledikleri şarkı ruhlarına hitap ediyordu genç çiftin.
Uyu aşkım koynumda
Kaygısız mışıl mışılBana emanet gül yüzünde
Gülümseyen huzurHani gitmiştik ya ikimiz birden
Ama bitmiştik harbidenYine bastırırsa kapkara bulutlar aniden
N'olur bu evden kimse gitmesin
Bu hikayede hiç kimse kimseyi terketmesinMutlu son olmasın mutlu sonsuz olsun
Dualarım örtsün bizi hasret üşütmesin
Ah ölüm yalan
Ayrılık amanEğer incitirse bedelini
Ödesin bu adamCafuné. Portekizce olan bu kelimenin anlamı; elini, sevgilinin saçlarında şevkatle gezdirmekmiş. Şu an Misaki'nin yaptığı gibi. Genç oğlan, parmaklarını sevdiği kızın sarı saçlarının arasında gezdiriyordu. Güzel bir andı.
Lila, telefonuna gelen ard arda bildirim seslerini duyarak, telefonunu eline aldı. Mesajların hepsi Miva'dandı.
Miva: Neler olduğunu anlatamam
Miva: Ama yazabilirim
Miva: Bu espri için kendime teşekkür ediyorum. Öhöm, herneyse. Şimdi, antremandan sonra Matsu'yla dolaşmaya gittik.
Miva: Herşey yolundaydı. Matsu'nun internetten öğrendiği aşk cümlelerini bir birine karıştırması dışında. Ama komikti. Romantik olmadığı kesin ama eğlenceli ve sevimli biri.
Miva: Dolaştıktan sonra bi' kafeye girdik oturmak için. O sırada Genzo aradı, nerdesin diye sordu. Ben de iyiyim ya sen nasılsın? Diye cevap verdim. O da tekrar nerede olduğumu sorunca giyim mağazasında olduğumu söyledim.
Lila: Buraya kadar gayet normal bence
Miva: Sen öyle san :')
Miva: Aynı soruyu Genzo'ya sordum ve o da bana dedi ki "arkanızdaki masada oturup, kuzeyli veletle seni izliyorum."
Lila: AKSJHSOSİDJENDİDJD
Lila: Ciddi misin?!
Miva: Hayır ya. Eğlence olsun diye olmamış olayları anlatıyorum
Miva: SALAK MISIN LİLA?
Lila: Tamam, tamam kızma. Peki sonra n'oldu?
Miva: Gelince anlatırım
Lila: Tamamdır. Eniştemin kayınçosuna selam söylemeyi unutma! Ya da içeri gelince kendim söylerim eheh
Miva: -_-
Lila: Hemen de kızıyorsun
"Taro, bugünkü kaostan haberin var mı?" Dedi Lila.
"Anlatsana."
Lila, olayları anlatmaya başladığında gülme krizleri yüzünden anlatamayacağını anladı. Ya çok komikti ya da o çok komik buluyordu. En sonunda telefonu açarak Misaki'ye doğru uzattı mesajları okuması için.
Misaki, okumaya başladıktan sonra, olayları anlayınca Lila gibi gülmeye başlamıştı.
"Umarım Wakabayashi, en iyi savunma oyuncumuzu sakatlamamıştır." Dedi genç oğlan.
"Sanmıyorum."
Sarışın, ayağa kalkarak oğlanın da ayağa kalkmasını sağladı. "Hadi gidip olayı daha iyi anlayalım." Dedi yüzünteki sırıtışla.
Güzel gülüyor. Diye düşündü Misaki. Tabii, kızı öpme isteği de gelmişti o anda.
Tuttuğu elini hiç bırakmadan sarışının mavi gözleriyle buluşturdu gri gözlerini. Kendi yüzünü, kızın yüzüne yaklaştırarak, yavaşca sarışının dudaklarını öpmeye başladı.
Sarışın, oğlanın bu hareketi karşısında donup kalmış ve hiçbir tepki vermiyordu. Şaşkınlığı geçince, oğlanın öpüşüne karşılık vermişti.
Bu kısa süren öpücük ikisinin de yanaklarının kızarmasına sebep olurken, ayrıldıklarında karanlıktan dolayı fark etmemişlerdi bunu. Ama bu öpücük ikisinin de hoşuna gitmişti.
○ ○ ○
"Sonunda geldin Lila!"
Miva, odaya giren sarışını görmesiyle yatağından kalkarak kızın karşısına geçti.
"Senin yanaklara n'olmuş öyle?"
Diyerek sırıttı genç kız. Lila, odadaki aynadan kendisine bakınca, bir domatesin rengini almış yanaklarını gördü.
"Hadi ama!"
Eliyle yanaklarını tutarak odadaki lavaboya girdi hızlıca. Soğuk suyu açarak yüzünü yıkamaya başlamıştı. Su, tenine değdikçe rahatlama hissi geliyordu sarışın kıza.
Kapının önünde duran Miva'nın kahkaha seslerini duyunca kaşlarını çattı.
"Miva!"
"Ne var be?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize~Taro Misaki
RomanceKaptan Tsubasa hikayesidir. ° ° ° Nankatsu'nun iki seneyi aşkındır menajerliği ile uğraşan genç Lila, Tatsuo Mikami'nin kararı ile Gençler Takımının da menajeri olur ve futbol merakıyla ilgili farklı bir yol aralanır. Aynı zamanda zamanla onun için...