O sabah uyandığım da kahvaltı hazırlayacak güce sahip değildim. Zorla kalkıverdim. Aşağı indiğimde harika bir kahvaltı sofrası hazırlanmıştı düşüncem birazda olsa Toprak'ın hazırlamasıydı ama zaten öyleymiş. Bir anda ağzı burnu un içinde benim mutfak önlüğümü takmış ve bana gülümseyerek Günaydınn dedi. O kadar tatlı görünüyordu ki dalmışım ona. Bir kaç dakika sonra Günaydın dedim ve o bana ben sana günaydın diyeli yarım saat geçti ama neyse afiyet olsun. Ben yiyince tabi ilk beğenmemiş gibi yaptım üzüldüğünü fark edince kıyamadım şaka şaka dedim gülerek. Sonra kahvaltı yaptık ve bana "Gel seninle film izleyelim dedi...Ben peki ne izleyeceğiz diye sordum sen Toprak;
"Sen ne istersen güzelim" diyince çok hoşuma gitti. Ben korku demiştim ama oda bana korkma ama sakın dedi. Bende aman ben mi korkacağım dedim. İyi peki izleyelim dedi ben baya çığlık falan attım hatta yan sitede oturan komşumuz gelip bize bir şey mi oldu diye sordu o an çok gülesim geldi. Sonra beraber kek yapmaya kalktık. Her tarafımızı un yaptık . Kekimizi yedikten sonra saat baya geç olmuştu . Ben kendi odama gittiğimde korku filminin etkisin de kalmıştım. Ve Toprak'ın odasına gelip ş-şey ben biraz korktum dedim. Toprak ise "Ooo benim ki korkmuş" diyince. Amman sana bir şey diyende kabahat diyince tamam tamam sinirlenme gel yanıma dedi. Ben direk yanına yatıp kollarının arasına girdim ve uyudum.
