3.0

8.6K 415 44
                                    

Yağız''Yalgı ben eğlenmeye gidiyorum akşam eve gelmem.''

''Sabah sabah ne eğlencesi?''

Yağız''Belki de son eğlencelerimi yaşıyorum o yüzden iyice tadını çıkarmam lazım'' diyerek çıktı.

''Benim hayatım da bir tane normal yok arkadaş.''

Telefonu alarak Ferit abiyi aradım.

-Alo Ferit abi nasılsın?

-Iyiyim Yalgı sen nasılsın? Sen beni ararmıydın ya.

-Iyiyim abi sağol. Aradım işte bak,ben görüşme mevzusu için aramıştım. Işim bitti.

-Bu çok güzel bir haber çok sağol Yalgı bize bu şansı verdiğin için emin ol pişman olmayacaksın. Ben bizimkilerle konuşup nerede ne zaman buluşacağımızı sana söylerim.

-Sen sağol abi ne demek.

Diyerek telefonu kapattım.
Ben Mehmet bey ve yaşattıklarından kurtulmuştum. O gün Mehmet beye dediğim gibi ben yeni bir hayat kuracaktım.
Ben Mehmet beylerin bana yaptıkları yüzünden hayata küsmeyecek aksine daha da tutunacaktım.
Bir kaç dakika sonra telefonuma mesaj geldi, Ferit abidendi.

                               Ferit abi.
Ferit:Biz diyoruz ki öğlen saat 1 de piknik yapalım sen ne dersin?

Siz:Benim için sorun yok nasıl isterseniz.

Ferit:O zaman öğlen saat 1 de atacağım konum da piknik yapıcağız.

Siz:Tamamdır, görüşürüz.

Ferit:Görüşürüz Yalgı...

Daha zamanım olduğu için müzik odasına girdim. Pianonun karşısına geçtim yüzüm de buruk bir tebessüm vardı. Oturarak pianonun kapağını kaldırdım, çocukluğumdan beri çok severdim piano çalmayı fakat asla belli etmezdim. Çünki ne zaman bir şeyi sevsem ailem elimden alır, yapmama izin vermezdi. Ben de sanki piano çalmayı sevmiyormuş gibi davranır piano derslerinin gelmesini iple çekerdim. Ders başlayınca da sanki istemeyerek geliyormuşum gibi davranırdım. Küçücük bir anı bile insana acı vere biliyordu.
Oda da piano tuşlarının sesi duyuluyordu,uzun zaman oluyordu çalmayalı. Parmaklarım adeten tuşların üzerin de dans ediyordu. Çocukça bir sevinçle çalıyordum pianoyu çocukken gösteremediğim hevesi belli ederek çalıyordum.

Nilüfer''Yalgı! Neredesin sen? Piano dersin başlıyor hemen müzik odasına gel!''

''Banyodaydım Nilüfer hanım, geliyorum.'' Dedim bıkkınca.

Nilüfer''Sen çok şımarık bir çocuksun Yalgı. Ailen senin için bu kadar şey yaparken sen sadece somurtuyorsun.
Bir dediğin iki olmuyor, yediğin önün de yemediğinin arkan da. Ailen senin için daha ne yapsın, sen ne istiyorsun bu insanlardan?''

''Sizene Nilüfer hanım! Ben size hesap mı vereceğim? Kovulmak istemiyorsanız işinize bakın. ''

Nilüfer''Benim işim sizsin-''

''Nilüfer hanım sizin işiniz bana dikkat etmek söz de bakıcımsınız. Fakat siz haddinizi aşarak bana hesap sormaya çalışıyorsunuz. Benim ne isteyip istemediğim ve yaptığım şeyler sizi ilgilendirmiyor! Kendinize gelin bir daha böyle bir şey tekrarlanırsa kendinizi iş ararken bulursunuz. Siz gidin ben geliyorum.''

Yalgı Beria Mehru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin