Mrs Potato Head | Sope

Seksüel, hey kızım, eğer seksüel hissetmek istiyorsan

Bir cumartesi günü.
Annem beni parka götürmüştü,senin annenle buluşacaklardı.

Onlar bizim tam zıttımızdı.
Çok iyi anlaşıyorlardı ve bu durum senin hiç hoşuna gitmiyordu.

Çünkü her zaman beni görmek zorunda kalıyordun.

Parka geldiğimizde bankta oturan anneni gördüm,seni izliyordu. Bizi fark edince ayağa kalktı ve anneme sarıldı. Bana da küçük bir hediye almıştı.

Gülümseyen bir peluş fil. Teşekkür edip annene sarıldım. Bir taraftan da seni arıyordum.

Kaydırağın üstüne çıkmıştın,beni gördüğün an saklanacak yer aramaya başladığın çok belliydi.

Merdivenlerden çıkıp yanına geldim,

"Korkma,seni yemem." 

Bu söylediğime gülmüştün,yavaş yavaş sesin kısılmaya başlamıştı. Sadece birbirimize bakıyorduk. Yüzünün her zerresini inceliyordum. Porselen bebek gibiydin Min Yoongi,kusursuzdun. 

Bakışmaya devam ediyorduk,seni birden kendime çekip yanağını öptüm.

Sen ise neye uğradığını şaşırmıştın,öylece duruyordun. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu,kaydıraktan kayıp annemin yanına koşmuştum.

Arkamdan sende gelmiştin, ve tek bir kelime bile etmiyordun. O gün parktan gidene kadar annelerimizin yanında sessiz sakin oturduk. Eve geldiğimde ise kendimi yatağımın üzerine atıp seninle evleneceğim günü düşünmeye başlamıştım.

Ve seni öptüğüm için pişmanlık duymuyordum,hala da duymuyorum.