İZAKAKU

2.6

UYARI: Cinsel içerik, küfür vb.

Ben İzana Kurokawa. Tanıştığım çocuğun kolunu ne düşündüğümü bile bilmeden tutuyordum.

Birkaç saniye gözlerimiz buluştuktan sonra gözlerini ilk çeken ben oldum. Tuttuğum koluna baktım.

Ne yapmalıydım? Bıraksam gitse miydi ki?

En sonunda elini bıraktım ve gitmesine izin verdim. Ama o gitmedi. Sadece yere çöktü.

- Ahh, acı çekiyorum senin yüzünden.

Utanarak söylediği bu cümleden sonra büyük ihtimal kasıklarındaki ağrıdan dolayı ellerinin birini kasığına diğerini sertliğine bastırmıştı.

- Off, utancımdan öleceğim şimdi.

Cidden yüzü ateşi varmışçasına kızarmıştı ve çok tatlı duruyordu.

Tanıştığım ve onunla beraber geçirdiğim zamanda bütün acımı unuttuğum çocuğu cidden öpmek istedim.

Dudaklarına uzandığımda gözleri faltaşı gibi açılmış, şok olmuştu.

Minik bi öpücük kondurup geri çekildiğimde hislerim karmakarışık bi hal almış ama çaktırmayıp sırıtmıştım.

- Lan napıyosun pezevenk!

Ellerini boğazıma yerleştirip tehditkâr bi şekilde konuşurken benim tek odaklandığım şey biraz önce öptüğüm dudaklarıydı. Ve şuan utancından ölecek duruma gelen bendim.

Beni sarsınca kendime gelebildim.

- Sana diyorum lan. Nasıl çalarsın ilk öpücüğümü şerefsiz! Geberteceğim seni!
- Benim de ilkimdi.

Gözleri tekrardan faltaşı gibi açılırken sinirle boğazıma daha sıkı sarıldı.

- Salak mısın oğlum sen?!
- Evet öyleyim dee, bir şey söylemem gerek.
- Ne var lan?
- Dudaklarının tadı çok güz-
- Şimdi siktim seni lan!

Boğazımdaki baskı arttıkça nefes almam daha da zorlaşıyordu ama umrumda değildi.

- Şey, cidden öldüreceksin herhalde.
- Geberteceğim bekle sen!
- Öhö, öhö, bari böyle öldürme be.
- Nasıl öldüreyim lan?! Söyle de öyle öldüreyim.
- Yanlış anlama hee boşa gitmesin diye diyor- öhö öhö. Sikerken öldürebilirsin mesela bana uya- öhö öhö.

Boğazımdaki baskının artmasını beklerken beni serbest bırakmasıyla şaşırdım.

- Cidden öleceksin şimdi al şunu iç.

Minik bi öksürük krizinden sonra şaşkınlıkla verdiği su bardağını alıp suyu yudumladım.

Acıyan boğazıma elimi götürüp ovaladım.

- Abartmadın mı sanki? Sadece öptüm lan. Götünü vereceğin zaman işkence ederek öldürürsün sen beni.
- Götüm falan yok sana. İlk öpücüğümü çaldın ya.
- Boğazımda bıraktığın el izlerinin karşılığı ne olacak?
- Bi daha öpersin olur biter.
- Oha sen ciddi misin ya? İlerleme kaydetmişsin bakıyorum.

Kızaran suratını görmeyeyim diye arkasını dönmesine puanım on lan! Çok tatlı gözüküyor. Kuyruğu da olsa minik kediler gibi olacak.

- Öpeceksen öp be şimdi ödeşelim olsun bitsin.
- Biriktirip sonraya saklayacağım güzelim. Bi itirazın mi var?
- Ne sonrası lan! Öpeceksen öp işte.

Gitgide daha da kızaran suratına bakıp daha da üzerine gidesim geliyor lan! Aşırı tatlı gözüküyor ama ben napayım şimdi yaaa! Hem kendim de utanıyorum. Ama belli de etmemem de lazım.

- Utanma canım benim, gel yanıma.

İtaatkâr bi şekilde yanıma gelince rüya gördüğümü sandım.

Yüzüne yüzümü yaklaştırıp bir şey söyleyecektim ki öpeceğimi sanıp gözlerini kapattı ve nefesini tuttu.

Gördüğüm görüntünün tatlılığına dayanamayıp omuzlarından ittirtim ve üzerine eğildim.

Benden kat kat daha büyük bedeni altımda kalınca kıkırdadım.

- Bunu senin yapman gerek bebeğim.

Yerleri değiştirdiğinde ağır bedenini üzerimde hissedebiliyordum.

- Bunu yapınca ödeşmiş olacağız. Daha da benden bir şey isteme.
- Bakarız.

Göz kırparak söylediğim kelimeden sonra üzerimdeki ağırlık arttı ve dudaklarımda bi baskı hissettim.

İkimizin de daha önce kimseyle öpüşmediğini kanıtlayan acemice ama çok güzel bi öpüşme sonrasında üzerimden kalkıp kenara oturdu.

Yanaklarımın yandığını hissederken bu sefer kıkırdayan oydu.

- Utanma canım benim, gel yanıma.

Böyle bir şey yapıp bi de üzerine vurgularcasına benim biraz önce söylediğim sözleri tekrar edince daha da çok kızardım ve bu sefer arkamı dönen ben oldum.

Sadece minik bi öpücük olacağını sanmıştım. Dudaklarımız birbirine değecekti ve bitecekti. Ama istemediğini söyleyen hayvan herif beni yedi lan resmen! İstese ne yapar kim bilir?

- Dudakların büyüleyi-
- Sus lan! Yedin beni zaten. Bi de dediklerimi tekrar ediyorsun şerefsiz seni!
- Pfft, ama cidden öyle. İçten söylüyorum bunu. Bağımlılık yapacak kadar güzeller.
- Lan biraz önce ilk öpücüğün çaldın diye boğazıma yapışan sen değil mıydın piç?!
- Bendim.

Yerde uzanan bedeninin üzerine çıkıp bu sefer ben yakasına yapıştım.

- Madem öpecektin niye boğuyodun lan beni! Cevap ver lan!
- Evet bendim. Bi dur. Üstümden iner misin?
- İnmem lan inmem!
- Iğh, lütfen in.

Üzerinde kıpırdanıp yanlışlıkla sürtünmemden dolayı zaten sertleşmiş olduğu için kıvranıyordu. Çünkü biraz önce ciddi ciddi inlemişti. Ve altımdaki sertliği çok net bi şekilde hissediyordum.

- Lan sapıksın oğlum sen!

Üzerinden aceleyle inerken kısık sesle kendi kendine söylendi.

- Sapıktı, beni de sapığı yaptı işte. Sanki benim suçum gibi bana kızıyor şimdi de. Sürtünmeseydi üstümde.
- Ben duyuyorum yalnız onları.

Öpücüğü nereye koyacam diye düşünürken kıvranıyordum.

Bu bölümün yarısından fazlasını önce yazmıştım ama daha öpücük için daha erken diye paylaşmamıştım.

Artık paylaştım. Rahatlayabilirim ehe :D

Umarım beğenmişsinizdir.

Şimdi Tokyo Revengers'in yeni bölümünü okumaya gidiyorum.