"Çok iyi geldi.."
...
Kulaklarım duyduklarına inanamazken ayaklarım benden bağımsız bir şekilde hareket etmeye başlamışlardı. Ağzımdan tek kelime çıkaramıyorken Johnny'in söylediği şeyler tekrar tekrar beynimin içinde yankılanıyordu.
Çok iyi geldi demişti!
Yani bu bana iyi geldin demek miydi?
Bu bir aşk itirafı olabilir miydi?
Yoksa bana evlenme teklifi mi etmişti!
"Hey! Orada mısın?"
Duyduğum sesle birlikte resmen yerimden sıçramıştım. Adeta Johnny'i unutmuş düşüncelere dalmış gitmiştim.
"E-evet!" diye bağırdım. Heyecanımı acilen yatıştırmam gerekiyordu!
"İyi misin?" Sorduğu soru aşırı saçmaydı! Bana böylesine bir şey söylemişken nasıl iyi olabilirdim?
Kalbim yerinden çıkacaktı sanki!
"Evet John, iyiyim." diyerek yatıştırdım durumu.
"Üzgünüm, kapatmam gerekiyor," dedi. Sesi telaşlı geliyordu.
"Görüşürüz Johnny!" dedim uzatmadan.
"Görüşmek üzere Alev.."
Telefonu kapadığında yatağın üzerine bırakıp oturdum. Adımı ne güzel söylüyordu öyle...
O güzel sesinden adımı işitmek muazzam bir duyguydu.
Fotoğrafım ona iyi gelmişti. Yani ben ona iyi gelmiştim. Bunca zaman Johnny'le ilgili kafamda çeşitli senaryolar canlandırmıştım. Hepsinde de sanki gerçekten yaşıyorcasına heyecan doluyordu içim. Ama gerçeğini yaşamak çok başkaydı. Öylesine güzel hissediyorum ki anlatamıyorum.
Yıllardır bıkmadan fotoğraflarını beğendiğim, şarkılarını dinlediğim, her filmini izlediğim adamla sonunda insan gibi normal bir şekilde iletişim kuruyordum. Ve neredeyse üç gündür konuşuyorduk.
Ve ben ona iyi gelmiştim!
Daha fazla düşünürsem aklımı yitireceğimi bildiğim için yatağıma uzanıp usulca kapadım gözlerimi.
Ancak gözümün önünden silinmiyordu o göz alıcı yüzü. muhteşem göz bebekleri, harika dolgun dudakları, nefes kesici yüz hatları.. her şeyiyle muazzamdı.
Acaba Johnny nasıl kokuyordu?
Parfümüne dair bir çok bilgi çıkmıştı ortaya. Ama ben param olmadığı için asla öğrenememiştim kokusunu.
Bir gün koklayabilir miydim onu?
Sarılabilir miydim?
Gerçekten de bir kez olsun canlı canlı görebilecek miydim?
Benimkisi de hayaldi işte, bir gün sahiden de gerçekleşeceğini düşündüğüm bir hayal..
...
Sabah uyanmış üzerimi değiştirmiştim. Banyoda yüzümü yıkayıp, evde tek ayna banyoda olduğu için kısa bir göz gezdirdim üzerimde. Kısa kollu v yaka beyaz bir tişört giymiştim. Altına ise siyah kot pantolon. Beyaz spor ayakkabı ile kombinim tamamlanıyordu.
Saçlarımı geriye doğru tarayıp tepeden toplayarak at kuyruğu yaptım. Önlerden ise bir tutam saçı salarak şekil verdim. Üzerine de beyaz bandanayı taktığımda hazırdım.
Banyodan çıkıp direkt evden de çıktım çünkü Mert işe gitmişti, Aras ise uyuyordu. Mert 27 yaşında bilgisayar mühendisiydi. Çoğu zaman onun hacker olduğunu düşünüp yardım istemeye gelirdi birileri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMPOSSİBLE ✓
RomanceAilesinden şiddet gören genç kız, hayranı olduğu Johnny Depp'e dertlerini yazmaya başlar ve hiç ummadığı bir anda mesajlarına geri dönüş alır. "Eğer senin bir parçan olmam gerekseydi, gözyaşların olurdum. Kalbinden gelip, gözlerinde doğmak, yanakla...