Eve geldiğimizde o sırada kızımın telefonu çaldı. Telefonu"Alo." Diye yanıtladığnda ben de merakla onu dinlemeye başladım.
Bu, saatte arayan kimdi? Üstelik neredeyse akşam oluyordu.
Hülya karşı taraf ne dediyse, endişeyle gülümseyerek "Oldu, Nesrin hanım. Bilgi için teşekkürler, ben anneme söylerim. Haftaya hastanede görüşürüz." Diyerek telefonu kapattı.
Ben de merakla "E, ne olmuş?" Diye sorduğumda kızım endişeyle bana bakarak "Anne, hastaneden Özgür'ün yardımcısı şimdi aradı da, haftaya ameliyat olman lazım. Öyle dedi, gününü mesaj atacaklar." Dediğinde şok olmuştum.
Ne yani, bu kadar çabuk mu, planım işlemeye başlamıştı.
Kızıma belli etmemeye çalışarak zoraki gülümseyerek " A, ben bu kadar çabuk beklemiyordum. Oldu, o zaman kızım. İbrahim oğluma selam söyle. Hadi görüşürüz." Diyerek eve girdim.
Kızım da ben eve girdikten sonra da oradan ayrıldı. Eve girdiğimde kimseye cevap vermeden direkt odama gittim.
Kapımı kapatarak yatağıma yattığımda bugün olanları düşünmeye başladım.Aklıma bir sürü kötü düşünce geldi. Bu, ameliyat belki de zor olacaktı. Acaba o, ameliyattan sağ çıkabilecek miydim?
Eğer masada kalırsam ailem bensiz ne yapacaktı. Kesin kocam olacak o adam başka birini bulurdu, olan çocuklarıma olurdu. Onlar annesiz kalırdı.Başımı sallayarak kötü düşüncelerden kurtulmaya çalıştım.
Bir hafta böylece geçti. O, koskoca bir haftada her gün ölüm korkusu yaşayarak geçirmiştim.
Bugün, ameliyat olacaktım. Kızım sabahleyin erkenden eve gelmişti. Eşyalarımı valize yerleştirirken öylece onu izledim.
Bir an dalmış olacaktım ki, kızımın "Anne, beni duyuyor musun?" Diyen sesiyle kendime geldim.
Zoraki gülümseyerek ona, "Efendim!" Dediğimde kızım elindeki kıyafeti bırakarak yanıma oturdu.
Elimden sımsıkı tutarak "Endişeni anlıyorum, ama korkma Özgür bu konuda çok deneyimli biri. Ben diyorum ki, ameliyattan sonra da bana geçeriz. Orada iyileşene kadar kalırsın." Dediğinde bunu beklemiyordum.
Şok olmuş bir halde ona bakarken "Ama, Seray ve baban ne olacak?" Diye sordum. Hülya anlayışla gülümseyerek bana "Merak etme, ben onlarla konuşurum. Hem kız kıza parti yaparız." Dediğinde başka çarem yoktu.
El mahkum başımı sallayarak kabul ettim. Kızım ayağa kalkarak bana "O zaman yolcu yolunda gerek." Derken bir yandan da valizi çekti.
Birlikte kapıdan çıktığımızda beyim ve Seray da, bizi bekliyordu.Seray gözleri dolu dolu bana sımsıkı sarıldı. "İyi olacaksın." Diye fısıldarken onun saçından usulca öptüm.
O sırada beyim de bizi izliyordu. Yaren' e bakarak "Baban sana emanet. Ben, yokken birbirinize iyi bakın oldu mu kızım? Sakın aç kalmayın." Diye cevap verdim.
Yaren de, tamam anlamında başını sallarken Hülya da, onlara gülümseyerek "Bu, arada annem ameliyattan sonra bende kalacak. Haberiniz olsun. " Dedi.
O sırada taksinin sesi duyuldu. Muhtemelen Tülin gelmiş olmalıydı.
Kapıdan çıkarken "Hadi, Allah'a emanet." Diyerek arkamı döndüm.
Hülya'yla birlikte evden çıkarak hastaneye gitmek için taksiye bindik.
Tülin bana bakarak "Nasılsın, Neriman abla?" Diye sorduğunda ona kibarca gülümsedim.
2 saat sonra..
Nihayet taksi hastanenin önünde durduğunda Hülya Tülin'e bakarak "Sen gidebilirsin, yarın akşam görüşmek üzere." Dediginde taksiden indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalık Hobim/Tamamlandı
HumorKapak Çok Sevgili Arkadaşım, @unuciornseysi tarafından yapılmıştır. Emeğine sağlık ❤️ Bu Hikayede Hastalık, Sizin Bildiğiniz Türden Bir Hastalık Değil... Bu Hastalık, Hastalığa Aşık Olma Hastalığı..