Ne kadardır alınlarımız birleşik bir şekilde duruyorduk? Bilemiyorum... Sanki uzun zamandır bu anı bekliyormuş gibi... Sanki bu durum çok alışılmış gibi... Sanki daha önce hiç kavga etmemişiz... Hiç birbirimizi isteyerek ya da istemeden kırmamışız gibi... Ne o uzaklaşıyordu ne de ben. Biraz daha böyle kalırsak kendimi tutamamaktan korkuyorum. Ne tepki verirdi ki?
"Gidelim mi artık?"
"Hayır."
Bu anı bozmak istemiyordum. Daha önce de yarım kalmıştı ama artık sabrım yoktu. Düşüncelerimi bir kenara bırakıp zaten az olan mesafeyi dudaklarımızı birleştirerek kapattım. Sonunda cesaret etmiştim. Bugünün benim için önemi oldukça çoktu. Hem açıldığım hem de ilk öptüğüm gün. Bu basit bir öpücük değildi. Bu benim için bana göre büyük bir cesaret ve aşktı. Aşkımı tarif edişimdir belki de. Kelimeleri doğru kullanamam aşkımı anlatmam için. Kolay değildi...
Hemen hemen 5 dakika sonra birbirimizden ayrıldık. Utancından yüzüme bakamıyordu ve bu hâline gülmeden yapamamıştım.
"Utanmana gerek yok"
"Yok ne alakası var. Zaten utanmadım"
Bu sefer beni öpen o olmuştu. Aklınca utanmadığını kanıtlayacak ne de olsa. Geri çekildi. Konuşmaya başladı:
"Benimle çıkar mısın?"
"E-evet ama bunu benim yapmam lazım! Sen Zeynep Sarı peki sen benle çıkar mısın?"
"Evet Çağrı Koçak."
Bir anda boynuma atladı. Saçlarını kokladım uzun uzun. Bir zamanlar hayal edemeyecek kadar imkansız olan koku şu anda burnumdaydı. Beraber dışarı çıktık. Herkes bir yerde toplanmıştı. Ne oluyordu ki orada? Yaklaştık oraya. Bir adım attık. Ve bir adım daha. Her adımımızı orada ne olduğunu bilmediğimiz için korkarak atıyorduk. Havuz kenarına geldiğimizde yerde kanlar içinde yatan Ege'yi görmemle şoka uğramıştım. Ne olmuştu burada?
"Ne oldu burada? Konuşsanıza. Ne oldu?"
Vefa konuşmak için ağzını aralamıştı:
"Bir anda elektrikler kesildi. Sonra da bir anda ışıklar yeniden yandı. Daha sonra yerde yatarken gördük onu."
"Nasıl lan nasıl?"
İyice kafayı oynatmıştım. Zeynep ne kadar sakinleştirmeye çalışsa da olmuyordu. Ortam da ki biri:
"Kendini öldürmüş olabilir mi?"
"Hayır,olamaz!"
Yapmazdı. Ege kendini severdi. Kendi canını acıtmaz ki. Tanıyorum onu.
-Bölüm Sonu-
Sonunda sevgili yaptım bizimkileri sksksosksk. Ege olayı bir anda aklıma geldi. Önceden düşünmemiştim. Sonuçta hep tozluyakalıların acısını görmek zorunda değiliz. Bu evrende tozluyakalılara fazla yer yok. Var mı kolejli tayfa gibisi be? Farkındayım bu bölüm kısa oldu. Bu bölüm böyle olsun, diğer bölümde görüşmek üzere. Oy ve yorum atmayı unutmayın 🤍👋🏻