iki gözüm seneler geçiyor

498 31 16
                                    

Selin'den

Ellerim titriyordu. Sadie'nin komada olduğunu ve uzun zaman çıkamayacağını Ceyda'dan öğrendiğimde suçluluk duygusuyla kendimi tutamadım. Az önce Sema'yı bıçaklamıştım. Şok etkisiyle alnımdan terler akarken elimi saçlarımdan geçirdim. Elimin titremesine engel olamıyordum. Gecenin bir saatinde kimse duymadan o uykudayken onu bıçaklamıştım. Kaçmam lazımdı. Sema'nın telefonunu ve eşyalarımı aldım. Çıkarken Sema umrumda değildi. Sadece Sadie umrumdaydı. Yine de ambulansı aradım. Nereyi bıçakladığımı bildiğim için ölmemesi gerekti. Eldiven de takmıştım bıçaklarken. Kimseye benden bahsetmez eminim. Beni alıkoyuyordu diyeceğim için.

Ellerim titremeye devam ederken kapıyı açıp uzaklaştım. Ceyda'yı aradım. Açtığında ağlaması hâlâ durmamıştı. Ağlama sesleri de vardı. Annesi, babası Reyhan herkes perişandı. Hem de benim yüzündendi. O sesleri duyduktan sonra Ceyda'ya "Gelip beni alır mısın?" Diyemedim. Kendi başımın çaresine bakmam lazımdı. Ve kendi hayatıma...

Bir otobüs bileti almıştım. Ailemin yanına dönmeye karar vermiştim. Yolları izlerken aklımda tek bir isim vardı. Kalbimdeki acının tarifi yoktu.
Onsuz bir hayat sürecektim. Çünkü onun ölümü oluyordum, belki de oldum. Belki de olacağım. Sonuç olarak ona iyi gelmiyorum. Belki...

Belki mutlu olacağı birini benden sonra bulacak. Belki komadan çıkacak.
Onu hiç bir zaman unutmayacağımı ve başkası diye bir şey olmayacağını çok iyi biliyordum.

6 sene sonra

Sadie'den

"Hoşgeldiniz."

Diyip içimden yüz hatlarına baktığım insanın duygularını anlamaya çalışıyordum. Hoşbuldum cevabı alamamıştım.

"Nasılsın" diyip gülümsedim. Susuyordu.

"Annenle baban dışarda sanırım değil mi Yeşim'cim"

Diyip buraya neden getirildiğini hatırlatmaya çalıştım.

"Ben hiç bir şey anlatmak istemiyorum. Zorla getirdiler."

"Kaç yaşındasın?"

"17..."

"Annen ve baban bana bilgi olarak yemek yemediğini ve odandan çıkmadığını söylediler. 17 yaşında bunlar normal bence."

"Normal mi. Tabi ki değil. Ben annemle babama nasıl söyleyeyim. Sevgilimden ayrılıp depresyona girdiğimi?"

"O yüzden diyorum ya normal. Küçükken hepimiz hayatımızı bir insana bağlarız. O gidince yaşamın durduğunu sanarız. 17 yaşta başlar bu durum. 17 yaş sendromundan kurtulsan 18'e yakalanırsın. 18'de de atlatırsan 19 gelir seni bulur."

fark etmeden iç çekmiştim. Gözlerime bakıp sırıttı.

"Sanırım senin de bir yaran var."

Gülümsedim.
"Kimin yarası yoktur Yeşimciğim"

"Orası öyle de. Ben dert dinlemeyi seviyorum. İnsanların derdini dinlerken kendi derdimi unuturum."

"O zaman sen de psikolog olmalısın. Çünkü bu bahsettiğin benim formülüm. Dökül"

"Offf peki ya. Nasıl söylesem bilmiyorum. Annemle babam internetten bir sevgilim olduğunu bilmiyorlar. Açıkçası daha da zor bir şey var. Sevgilim farklıydı. "

Anlamaya çalışıyordum. Farklıydı derken ne demek istiyordu.

"Farklı? Derken?"

"Kızdı"

Yaz aşkım(GXG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin