3. ÇİĞ DÜŞÜŞLER

1K 246 2.3K
                                    


🗝 III. ÇİĞ DÜŞÜŞLER 🗝

Gür bir ağacın dalına tırnaklarını geçirerek tutunan soyulmuş eller benimdi. Damarlarımın üzerinden ikinci bir iz bırakan kan, hayatta kalmak için verdiğim mücadelede vakurca gözlerimden dökülen yaşlardan oluşuyordu. Kulağımda geçmişin bıraktığı ayak sesleriyle, aklımı yitirmenin eşliğinde bu hayatın parçası olmaya çalışıyordum fakat bu yamalı bedenimi fazlasıyla yoruyordu.

Gözleri kayıp ruhum bana körken, bedenimin sırtında ki yükleri görecek kimsem yoktu.

Gören yoksa yardım edende yoktu.

Bedenimde ki ışık, ayı sönmüş gökyüzü gibi karanlığa gömüldüğünde, çığlığım kesilmeden yatağımda çırpınarak doğruldum. O kadar çok çırpınıyor, kendimi yatağa vuruyordum ki beni tutan kollar boşluğa savruluyordu.

Nefes nefese kendime geldiğimde, üzerimde ki ellerin sahibine baktım. Babam ve Sahra hanım var gücüyle beni tutmaya çalışıyorlardı. Etrafımda insanlar vardı, hiç birini tanımıyordum. Boyunlarında kolyeler, ellerinde kalın eskimiş kitaplar vardı. Gözlerinde ki dehşetin rengi siyahtı, bana daha önce görmedikleri bir şeymişim gibi bakıyorlardı.

Harelerime gördüğüm rüyanın sahneleri düşmeye başladığında sık aldığım nefeslerim boğazıma takıldı. Korkarak ellerimi yüzüme kaldırıp baktığımda kan içinde olduklarını gördüm. Elimin altındaki çarşafa ve yatağa düşen gözlerim dehşetle aralandı, her yer kandı. Titreyen gözlerimi yavaşça babama çevirdim, bana harelerinde çözülmesi zor endişeyle bakıyordu.

Yanaklarımdan akan yaşların içinden "Baba" diye titrekçe konuştum. "Baba...Baba lütfen." Kalbimde ki çarpıntı zihnimin uçurumlarında çınlarken konuşmak, nefes almaktan daha zordu.

"Lütfen baba, bana yardım et. Gitsinler." Kanlı ellerimle kafamın derisini kazırken, bütün sesimle çığlık attım. "Sussunlar, yalvarırım susturun kafamdakileri." Ellerimi kafamın üzerinde tutup kendime zarar vermemi engelleyen babama; bana zarar verenin ellerim değil içimde ki şeyin olduğunu bağırarak haykırmak istedim.

"Tamam geçti," Beni zapt etmekte güçlük çeksede sesini bana ulaştırarak  sakinleştirmek istiyordu. "Geçti kızım, geçti uyanıksın."

"İstemiyorum, istemiyorum!" Parmaklarımı sıkıca saran ellerini savurup kulaklarıma setrçe vuruyordum, kanlı ellerim kulağıma girecek seslerin önünde duruyor gibi oradaydı. Boğazımın derisini zorlayarak bağırıyordum, sanki bana acı veren şeyi içimden çıkarmak için savaşıyordum. 

"Duymak istemiyorum, uyumak istemiyorum. Aldığım nefes bile acı veriyor, nefes almak istemiyorum!" Gözümün siyahı elasına karışmak için zorlanırken kafamın içinde ki sesler hiç olmadığı kadar yüksekti. Sesler ete kemiğe bürünmüş bir siluet gibi karşımda dikiliyorlardı.

Bedenimin hareketlerini kontrol edemiyordum. Sağ elim havaya kalktığında odada; başı sarıklı adamı işaret eder gibi durdu. Bu hareketi ben yapmıyordum, bedenim benden kopmuş hareket ediyordu. İçimde ki titremeler bedenimi sardığında adamın gözlerinin kızardığını görüyordum. Parmaklarım ne yaptığını biliyormuş gibi açıldığında, elimi var gücümle yumruk yapıp sıktım. Adamın boynunda ki örtü küçülüp onu boğmaya başladı. Bir çığlık attım ve odada ki bütün camlar patladı.

İZMİHLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin