Ne çok oldu sen benden gideli.
Ne çok oldu seni görmeyeli..Bazen düşünüyorumda... Ya hiç olmadıysan? Ya ben şizofrensem ve sen aslında dünyaya bile gelmemişsen benimle karşılaşmadıysan. Ya ben herşeyi kafamda uydurduysam? Hayal gibi olmandan kaynaklanıyor bu düşüncelerim. Sen belki vardın bu dünyada ama benim dünyamda hiç olmadın. Yokluğun varlığından çok daha gerçekçi. Öyle pat diye gidiverdin. Öyle amansız. Elveda demedin belki ama "senle başka şartlar altında tanışsaydık hiç düşünmeden evlenirdim" dedin. Öl deseydin keşke...
Biliyorsun öl deseydin ölürdüm uğruna. İyi ki demedin...
Senin için bir not defterine yazmaya başlamıştım daha sen benden gitmeden 5 gün önce. Sen gittikten 5 hafta sonrada yazdım gelmedin, 5 ay sonrada yazdım gelmedin... O defter bir sene içerisinde doldu. Sana vermek istedim bulamadım seni. Nişanlı dediler bana evlencek dediler. Sen nesi oluyorsun diye sordular sonra. Boğazım düğümlendi. Evlenmek istediği diyemedim. Besbelli istemiyordun artık. İstenmiyordum..
Vazgeçtim ben senden o gün. Senin için değil. Bana kalsa ölene kadar rahatsız ederdim seni. O kız için vazgeçtim. Benim yapamadığımı yapmış. Bari benim yüzümden üzülmesin istedim. Mutlu olsun istedim. O gün ilk defa tanımadığım biri için dua etmiştim. Utanmasam hala beklerdim.Ve bir kez daha anladım ki ...
Kendi beceriksizliğimize kader diyip geçiyormuşuz meğer...©
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pusulam
PoetryYüreğimden kopan her bir kelime, yol arkadaşımdır, can yoldaşımdır. Yürütmesede, yol gösterir bana kalbim. Sağı solu belli olmayan ıssız bir Labirentteyim.. çıkar beni ey Kalbim! Çıkar beni ey Rabbim... "Pusulam" isimli not defterimden çalacağım bu...