EKİM GÜLÜ

-2021-

Sabah çalan alarmın sesi ile uyanmıştım, hâlâ çok uykum vardı ama okula geç kalırım korkusu ile hemen yerimden kalktım ve hazırlanmaya başladım. Bu arada kendimi tanıtayım ismim Nil, lise son sınıf öğrencisiyim. Son hızla üniversite sınavına hazırlanıyorum. Üniversite beni oldukça heyecanlandırıyor.Yeni bir hayat, yeni bir arkadaş ortamı ve belki de vereceğim birçok yanlış karar beni bekliyor..
Eveett! nerde kalmıştık, okul için hazırlanıyordum. Üniformamı giydim rutin hazırlıklarımı yapıp kahvaltı masasına oturmayı başardım. Annem, sınavlarım hakkında bana nasihatler verdi stres yapmamamı ve her zaman sakin olmam gerektiğini söyledi. Kahvaltıya devam ettik saate baktığımda biraz daha çıkmazsam derse geç kalacağımı farkettim ve acele ile ayakkabılarımı giyerek babamı beklemeye başladım. Okulum çok da uzak olmamasına rağmen babam okula kadar bana eşlik ediyordu. Dakikalar sonra okulun kapısından içeri girdim okul kalabalıktı Süleyman hoca yani okul müdürümüz herkesi bir araya topluyordu herkeste merakla müdürün söyleyeceklerini bekliyordu. Uzun bir bekleyişin ardından Süleyman hoca söze başladı:

-Okulumuzda üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerimiz için her hafta sonu 2 günlük ders eğitimi verilecektir. Sürekli katılım sağlayacak olan öğrencileri teneffüste odama bekliyorum.

Dedi ve odasına doğru yavaş adımlar ile yürüdü. Sınıfa giderken yakın arkadaşım aynı zamanda sınıf arkadaşım olan Tuğçe ve Yaren hemen yanıma geldiler ve oldukça enerjik bir şekilde hemen okulda olan dedikoduları anlatmaya başladılar. Dedikoduları dinlerken zamanın nasıl geçtiğini farkına varamamiş olmalıyız ki ders zili çaldı ve birazdan hocanın geleceğini anladık ve yerlerimize geçtik bikac dakika sonra da hoca geldi ve derse başladık.
Ders edebiyattı ve sınava yönelik ders işliyor soru çözümü yapıyorduk. Edebiyatı sevmeme rağmen çok karışık ve zor geliyordu ve bu da gözümü iyice korkutmuştu. Diğer derslerim de pek iyi sayılmazdı Süleyman hocanın bahsettiği hafta sonu kursuna katılma fikri beynime yer edinmişti bu düşüncemi kızlar ile de paylaşıp onları da bu kursa gelmeye ikna etmiştim. Ders bitmişti teneffüste Tuğçe ve Yaren ile müdürün odasının yolunu tuttuk. İçeriden kurs kaydı için gelen öğrenciler çıkıyordu sonunda tüm öğrenciler kayıt yaptırıp sınıflarına gitmişti, bizde kapıyı tıklatarak içeri girmiştik.
Gerekli olan evrakları doldurduk ve kaydı tamamlayıp biz de sınıfımıza gittik. Son yılımız olduğu için birbirimizi çok özleyecektik biz de zaten fazla vakit geçirmek istiyorduk bu bizim için çok güzel bir fırsat olmuştu.
Zaman aşırı hızlı geçiyordu son iki dersimiz kalmıştı. Sınıftaki diğer arkadaşlar hocanın gelip gelmediği hakkında tartışıyorlardı. Sonunda gelmediği kanaatine vardılar çünkü ne hocanın arabası ne de kendisini bugün gören hiç kimse olmamıştı. Herkes hocanın gelmemesi için Allah'a dua ediyorlardı. O sırada sınıfın kapısı açıldı ve içeri Süleyman hoca girdi dersin olmadığını hocanın 1 hafta izinli olduğunu ve evlere erken dağılabilecegimizi söyledi. O sırada sınıfta bir gürültü koptu.Bu bizim sınıftaki bazı insanların mutluluklarını belli ediş şekliydi Süleyman hoca sinirli bir şekilde bunu yapanlara sert bir bakış attı ve çıkabileceğimizi söyledi. Kapıyı kapatıp çıktı. Bizde eşyalarımızı alıp okuldan çıktık normalde okul çıkışı da babam beni alırdı ama bu kez haber vermedim. Biraz yürümek istedim ve kızlarla evin yolunu tuttuk giderken de dedikodu yapmayı ihmal etmedik onlarla bir süre sonra yollarımız ayrıldı ve ben de eve tek başıma yürümeye başladım. Yaklaşmıştım. Evin kapısına geldiğimde çantamdan anahtarları çıkardım ve kapıyı açtım.Evde kimsecikler yoktu.