Liam şaşkındı.Craig bunu nasıl yapacaktı?Kimden yardım alarak yapacaktı ve en önemli soru niye yapacaktı.
14 Temmuz'da başlayan yaz tatiline daha aylar vardı.Craig:
- var mısın,dedi Liam'a havada oksijen kalmamışçasına nefes almaya çalışırken.
Liam sessiz kaldı ve buz gibi soğuk havada ellerini ovuşturdu.Hâlâ ciddiye alamıyordu onu.İsviçre'den Türkiye'ye gitmek tam bir delilikti.Annesine ne diyecekti.Ekmek almaya gidiyorum mu diyecekti?Ya da Craig'le her zamanki gibi gezineceğiz mi demeliydi.Hayır, hayır o bunu beceremezdi.
-Hayır dostum,gelemem ben.Üzgünüm ama şu an mantıklı gelmiyor söylediklerin,dedi.
Craig çok içerlense de Liam'la tartışmadı.Elindeki bandanaya baktı uzun uzun.İşlemesi el yapımı bandana açıldı açılacaktı.Bandanaya tek eliyle sıkı bir düğüm attı ve yürümeye devam ettiler.
Yılbaşında hep yaptıkları bişey vardı.onların tek eğlenceleri anılarıydı.
Ortaokuldaki anılardan saatlerce bahsedebilirlerdi.her anı farklı bir anının kapısını tıklatıyordu.O gün yine aralarında ritüele dönüşmüş bu sohbeti yapacaklardı.Hava soğuk olsa da İsviçre yine onlara mükemmel bir manzara veriyordu.Vevey sokaklarındaki yılbaşı süsleri,cafelere ve restoranlara yazılmış olan'HOŞGELDİN 2023' yazıları şehre hafif bir gösterişle beraber biraz da huzur üflüyordu.Sokaklara hâlâ hafif hafif düşen kar Craig'in boynuna düşüyor ve mızmızlanmasına sebep oluyordu.Cenevre Gölü'ne varmak üzere olduklarından adımlarını yavaşlattılar.
Liam hala düşünüyordu.Craig'i yalnız mı bırakacaktı? Türkiye'ye tek başına yollayamazdı onu.Buradan gitmek de istemiyordu.kafası çok karıştı ve düşünmeyi bırakmak istedi. yapamayınca da bıkkınlıkla elini cebine attı ardından bir sigara daha yaktı.craig'in icmeyeceğini iyi biliyordu.o iki sigarayı aynı gün içmezdi.
Biraz daha yürüdüler göl kenarında.Yer yer buz tutmuş göl harikulade görünüyordu.tek katlı evlerden yükselen çocuk sesleri,sokak satıcıları, dükkanları erken açıp çay eşliğinde sohbet eden esnaf...annelerinin anlattığına göre burası Türkiye den bir parçaymış.Craig pek Türkiye'ye gitmedigi için bunu tam olarak idrak edemese de buradaki yaşantıya göre Türkiye'nin nasıl bir yer olduğunu tahmin edebiliyordu.Sadece tek fark geleneklerin birazcık daha fazla benimsenmiş olmasıydı.Eğer orası da burda yaşadığı hayatın aynaya yansımış hali ise çok da zorlanmazdı oraya alışmaya.Eve gidince Türkiye hakkında biraz daha bilgi edinmeye,arada kilometrelerce mesafe olmasına rağmen orası hakkında edindiği bilgilerle ufak bir tecrübe kazanmaya karar verdi.Olacaklara hazırlıklı olmalıydı,parası da yoktu ayrıca. Her ay okuduğu birkaç romana,kendi kişisel bakımına ve giyimine çok para harcardı.bazen de oyun içi satın alımlar onun ögrenci bütçesini zorlardı.Ama burada yaşamak çok kolaydı ki annesi de yeteri kadar kazanıyordu kendi petshopunda.
Bu bütün düşünce yağmuru ile yıkanan Craig artık Liamla sohbet etmesi gerektiğini hatırladığından dönüp ona geçen seneki ritüellerinden yarım kalan birkaç bir şeyler anlattı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ TİKTAKLAR
Science FictionDurduramıyorum eskisinden de hızlı dedi.Craig dönüp ona baktı ve"yelkovanı geriye sarmak insanın haddine mi?"dedi,derin bir nefes daha aldı.