Izana'yı terk ediyorsun...

1.5K 60 31
                                    

Izana çete işleriyle fazla kafayı bozmuştu, bu yüzden senin ve sevdiklerin zarar görmeye başlamıştı. İstemeyerek de olsa ondan ayrılmak zorunda kaldın.

Vereceği tepkiden çekindiğin için işi telefondan halletmeye çalıştın. Telefonu kapattıktan sonra gözyaşlarına engel olamadın. Ama kardeşinin hastanelik olmuş olması bardağı taşıran son damlaydı, artık bitmesi gerekiyordu.

Kısa süre sonra ön kapının vashice yumruklanmasıyla irkildin,

"Y/N BUNU BIR KEZ DAHA KONUŞALIM! BÖYLECE BIRAKIP GIDEMEZSIN!"

Tedirgince sessiz adımlarla kapalı kapının önüne gelip dikildin. Izana'yla aranda sadece bir kapı vardı.

Kapıya bir yumruk daha indi, "Ordasın biliyorum... Aç kapıyı." Sol yanağından bir yaş daha süzüldü. Izana her şeyi daha da zorlaştırıyordu. Yavaşça başını kapıya yasladın,

"Aç kapıyı sevgilim..." Manipüle edici yumuşak sesine karşı koymaya çalıştın. "Her türlü içeri girerim biliyorsun." Dışardan gelen çıtırtı sesleriyle geri çekildin.

Gerici sessizlik devam ediyordu, Izana olması gerektiğinden fazla sessiz kalmıştı.

ÇATT*

Camın patlamasıyla parmak boğumlarından kan akan sıkılmış bir yumruğun arkasında, kırık camların arasından yüzüne karanlık inmiş gözleri parlayan Izana'yla bakışlarınız kesişti.

Ağzından ufak bir çığlık kaçırdığın sırada sıktığı yumruğunu yavaşça serbest bırakıp parmaklarını duvara sürterek göz temasını kesmeden kapı koluna uzandı.

Hemen üst kata koştun, her zaman kollarında olduğun adamdan şimdi korkuyordun çünkü şu an farklıydı, sanki o izana değilmiş gibiydi.

Koridorun sonundaki odaya girdin ve gözünde çarpan köşedeki dolap içine sığabileceğin kadar büyüktü, dolabın kapaklarını açıp giysilerinin arkasına
saklanarak kapakları kapattın.

Seri nefes alış seslerini duymaması için ellerinle ağzını kapattın. Merdivenlerden gelen gıcırtı sesleri ile yavaşça yukarı çıkan düzensiz adımların farkettin. Çoktan üst kata çıkmıştı, sana doğru yaklaşıyordu.

Sakinleşip düzgün düşünmeye çalıştın. Belki de abartmıştın, belki de bu şekilde yapmasan daha iyi olurdu? Çünkü mantıklı düşününce kendi evinin içinde Izana'dan saklanıyordun. Izana'dan. Sayısız defa evine gelmişti. Her yeri çok iyi tanıyordu. Hatta iki hafta önce şu anda bulunduğun odada sevişmiştiniz. Düşünmeden hareket edince ne kadar saçmaladığını fark ettin.

"Oyun mu oynamak istiyorsun?"

Yaklaşan adım sesleri koridor boyunca devam etti ve en sonunda tam odanın kapısında durdu.

Yavaş ve aheste hareketlerle kapıyı açıp kulpunun duvara çarpmasına izin verdi. Sakince içeri girdi,

"Y/N~..."

"Bu anlamsız oyuna devam mi edeceksin?"

Orada olduğunu bildiğinden adin gibi emindin ama çıkmak istemiyordun, ellerinle karnına çektiğin bacaklarına sarılarak başını içeri sakladın, gözlerinden ıslak boncukların dökülmesine izin verdin.

Içeri sızan bir tutam ışık süzmesi ile dolabın kapakları yavaşça aralandı. Onunla göz göze gelmemek için başını daha çok içeri bastırdın.

Izana iyice yaklaşıp çömeldi, yavaşça eliyle önüne düşen bir tutam saçı kulağının arkasına attı. Sonra çeneni tutup seni nazikçe kendine baktırdı. O sırada gözünden kaymakta olan bir damlayı izleyip düşmeden onu baş parmağıyla yakaladı,

Tokyo revengers x reader Headcanons / Oneshot Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin