Çocukluk evim

26 9 24
                                    

  Osmanlı dan kalma, Tahtadan hakiki bir Türk eviydi. 80-100 yaşında ama orta derece restore edilmişti biraz da salaştı  fakirlik . Kimi yeri tuğladan örme duvarları ise Bahçe duvarları Tezek ile sıvalı üzeri kireç tuğla taş karışımı. Bazı çatlayan yerler de olurdu sıcakta.

2 katlı hafif bodrum kat ,Bodum kat hem mutfak hemde ortadan bölünen bir oda üst kat bir salon ve 1 odaydı.

Evin cumbası vardı klasik Türk evleri gibi. Cumbalı evler bebekleri olan aileler için muhteşemdir. Cumbadan bütün gelen geçeni seyrederdim bebekken içine sığardım. Büyüdükçe cumbaya sığamaz oldum. Birde sayvant vardı- Sundurma yapmış babam ,sundurma erkek el malzemeleri,matkap kaynak makinsi ve motorsikletini koyduğu garaj olarak kullanılıyodu. Evin kpısından bahçeye çıkınca İlk ön kısmında Güllerimiz, ve güzel çiçekler vardı. Kardelen çiçekleri de burada yaşardı. Bazen farklı çiçekler de koyarlardı. Çiçek köşemizdi burası.

Onun da karşısında Tuvalet vardı. Türk evlerinde tuvalet dışarıda olurdu. Kokmasın diye. Tuvaletin hemen yanında bir Hanımeli sarmaşığı bütün tuvaleti kaplamıştı. Özellikle konulmuştu biz Wc veya tuvalet demezdik. Apteshane derdik.

Bir erkik ağacı almış baını gitmiş en güzel erikleri veriyordu. Mahallenin çocukları dallarından erik yer bazen sapan ile erik düşürmeye çalışırlardı. Erik ağacının üstünden inmezdim.Yüksekte rüzgar eser,insan kendini dünyanın efendisi sanır. Fındık ağacı vardı diğer köşede, nun ağaç dalları kısaydı çalı çırpı şeklinde alçak olduğu için, Akrobasi gösterisi yapardım. Elma ağacı kış elması ufak ama tatlı verirdi, ona çıkardım uzundu. Bir üzüm sarmaşığı elma ağacını sarmış yüksekte en güzel üzümlerini gösterir bize vermezdi.

En güzel sarma yemeği taze asma yaprağından yapılırdı. Bazen Labada yaprağından da yapılırdı. Bahçe orasında ay çekirdeği ve mısırları ben ekmiştim çocuk aklıyla. Benim boyumu da geçmişledi. Itır yapraklarının kokusu güzeldir ma siz Itır yaprağının aslında Kompostonun üstüne konmak için yetiştirildiğini bilemezdiniz.

Komposto kavanaozunu açınca ıtır yaprğını yiyen bendim. Siz onu sadece güzel kokulu ot görürsünüz ,O vanilyadan bile güzel tad verirdi kompostoya. Turşular ve salça yaparken sonbaharda aspirin de konulur içine kolay bozulmasın lezzeti kalsın diye. Salça yapılırken bahçe domatesleri onun kokusuna dayanamayıp ekmek üstüne sürdürürdüm. Belki de 100-120 kavanoz dolardı. Bahçe mangalı hazırken köfte kebap ta pişirilirdi. Kırmızı Gamba biberi közlenir çıkan koku enfes olurdu, sokaklardan duyulur, mmmm biri biber közlüyor galiba derdiniz içinizden.

Bu kışa hazırlık seromonisi 3-5 gün sürerdi, Kenarda bir ayva ağacı. Babaannem ayva çok verirse kış sert geçecek derdi. Ayvanın beyazdan pembeye kaçan ilkbahar çiçekleri enfestir.

Yeryüzünün uanışıyla uykuya dalması bir başka güzeldir, yaprakların sararıp yere düşmesi yeden yeşillenmesi için bir sebep

Bazı otar sadece köfte baharatı yapmak için yetiştiriliyordu. Çibritsa yapkları,defne yaprakları nane.

Sizin evinizdede nane varsa, Taze nane yaprağını sakızla çiğnemeyi hiç düşündünüz mü.

Biz nane yaprağı ile çiğnerdik. Şimdiki sakızlar kendinden naneli. Sakız üreticilerine bunu biz öğrettik.Ama siz nane yaprağı bulursanız orjinalini çiğneyin sade sakızla yıkanmış taze nane yaprağını çiğneyin. Enfes olur.

Isırgan otu öyle arsızdır ki her tarafı sarar, dokunursanız yakar. Isırgan o kadar lezzetli çorbası olur ki sarımsaklı yoğurt veya az sirke katarak hafif acı biberle
Aynı ıspanak çorbası gibi yapılır.

Siz hiç taze soğan sapından düdük yaptınız mı, ben yapardım. Hatta 2 delik açıp değişik sesler çıkarırdı. Bızzzzzzz Zurna ince gibi öterdi. Soğan saplarını keserler taze domatesli sirkeli salata yaparlardı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 04, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

siz hiç soğan sapından düdük yaptınız mıWhere stories live. Discover now