Betülün gözünden: Sabah olmustu. havanın aydınlanması sabah oldu demek miydi, yoksa daha gece miydi havanın karanlık olması? bunları düşünürken omuz silkiyordum. sareyi uyandırdım yüzümüzü yıkadık. yıkarken yüzüm adeta ıslanmıştı. Su değdiği için mi ıslanmıştı? yoksa acının görseli miydi bu ıslaklık? yokluğun ıslaklığı... Sare tüm gece Güneşi sayıkladı uykusunda... Peki ya ben?? Ben miydim bu ask özlemiyle kavrulan, ıslanan, ayılıp bayılan! Kahvaltı için asağı inmistik. arda bulut ve eroğlu yan yana kahvaltı ediyolardı. gözüm eroğluna ilişti. Çatalı çok şişkin ve kaslıydı. Ellerine kaydı gözüm. eli kemikli ve kaslıydı. Kas mıydı elini seksi yapan yoksa kemikleri mi... bunu düşünürken yüzüm burusmustı adeta
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
göz göze gelince utancımdan omuz silktim. omuz silktğimi omzumu silkerken fark ettim. Kendime gelmeliydim.... Ayselinin gözünden: Yerleri paspasla silerken aklım binanın kaslı kolonlarındaydı. Acaba güçlüler miydi? yoksam yok? yeri ağlayarak silerken kaslı bir göbeğe çarptım. yukarı bakınca baska bir temizlikçi beni düsmekten kurtardı "kimsin sen yaaaa" dedim "ben samed buralarda hasmetli temizlikçi hz samet derler. sen kimsin güzelliq?" dedi kaslı sesiyle. omuz silktim "sanane be! " diyerek uzaklastım. bana bakıyordu. bakıyor muydu bana. bunu düşünürken ishal olmuştum. öksürerek osuruğumu gizlemeye çalışırken üç defa fail oldu ve samet artık dayanamış olacak ki odayı küfrederek terk etti. Büyü dersi temizlikçilere de veriliyordu acele etmeliydim. Pmuz silkerek uzaklaştım.
