Sigara..|19.Bölüm|

520 23 13
                                    

Börü kızı geriye itip kafasını yana çevirdi. Kız bunu yapmasına şaşırmış ve utanmıştı.

O da kafasını diğer yana çevirip yaptığı şeye pişman olup elini alnına koydu.

Börü kızı itmişti çünkü onu Derek ile bastığı zaman gözünün önünden gitmiyordu. Eğer Ayperi onu seviyorsa elbette önüne geçmeyecek, özgürlüğünü kısıtlamayacaktı.

Eğer gerçekten Derek ile ciddi bir şeyler varsa arasında onu tertemiz teslim edecekti adama. Her ne kadar karısı bile olsa Ayperi'nin kalbi o adam için atıyorsa ona dokunmayacaktı.

Arada meze olmak istemiyordu. Aklındakiyle yaşar, yanındakiyle ölürsün sözündeki 'yanındaki' olmak istemiyordu.

Eğer bu hikaye onun hikayesi değilse terk ederdi çünkü, Börü yan karakter olacak bir karakterde bir insan değildi.

Tamam dünya onun etrafında dönmüyordu ama gölgede kalacak kadar basit de görmüyordu kendini.

Zaten Börü'nün hayatı böyleydi, yalnız kalmakla, yas tutmakla geçmişti ömrü. Şimdi bir de sevdiğinden mi ayrılması gerekecekti?

Evet, eğer onun değilse dokunmayacaktı. Anne ve babası o kısacık zamanda öğretmişlerdi bunu ona; başkasının olan şeye dokunulmazdı.

Ayperi adamın derin derin ne düşündüğünü deli gibi merak ediyordu, yüzünde kocaman bir karanlık vardı adamın.

Gözleri hem öfkeli hem hüzünlü bakıyordu, içini kemiren bir şeyin olduğu bâriz ortadaydı.

Kendine yaklaştırmıyordu kızı, sanki karısı değil de ona haram olan, uzak durması gereken biriymiş gibi..

Kız ne yapacağını bilmiyordu, ne diyeceğini de. Ortamı yumuşatmak istiyordu, bir konu bulmaya çalıştı..

"Börü sen hiç lunaparka gittin mi?"

"Hayır."

"Peki denize gittin mi?"

"Hayır."

"Ben de gitmedim."

"Derek'e söylersin götürür."

Ayperi yine yemişti golü, iki dakika muhabbet edilmiyordu.

"Neden hep canımı yakmaya çalışıyorsun? Ben senin düşmanın mıyım?"

"Sen benim düşmanım olamayacak kadar zayıfsın."

Değildi işte, evet fiziksel olarak cılız, zayıf olabilirdi ama ne kadar derinden zarar verdiğini bir bilse..

"O zaman neden düşman gibi davranıyorsun? Karınım ben senin, ne olur biraz olsun benimle konuşsan, muhabbet etsen? Biz evliyiz, ne kadar zamandır tanıyoruz birbirimizi, ama sokakta yanından geçen yabancıdan bir farkım yok senin gözünde."

"İlgi istiyorsan Derek'ine git, mâlum bayağı kaynaştınız, tanıştınız."

"Beni deli gibi kıskanıyorsun Börü, dediğim her kelimeden sonra Derek'in mevzusunu açmandan belli. İtiraf et, çok fena kıskanıyorsun beni!"

Börü sinirle konuştu.

"Kimseyi kıskandığım falan yok, sallama!"

"Yalancısın! Yalan söylüyorsun! Daha kendine itiraf etmeye bile cesaretin yok!"

"Bana bir daha yalancı dersen.."

"Ne yaparsın? Yalancısın işte, yalancı olduğun kadar da korkaksın. İçindeki duygulardan korkup kaçıyorsun!"

Börü yerinden kalkıp kızı çekiştirerek kapının yanına gitti. Ayağıyla kapıya tekme atıp kırmaya çalıştı.

Üçüncü vuruşunda kapı parçalanmıştı, Börü birkaç kez daha vurup çıkılabilecek duruma getirdi.

KANLI AY +18Where stories live. Discover now