𝑖𝑐𝑒 𝑐𝑜𝑙𝑑 𝑏𝑎𝑏𝑦 / 𝑡𝑎𝑒𝑔𝑔𝑢𝑘

⛸️10

Uzun bir aradan sonra merhaba 🙋🏻‍♀️💓
derslerim yeni baslamasina ragmen o kadar yogun ki kendimi duvardan duvara vurmak istiyorum stajım da baslicak o da sınav haftama denk geliyo cart curt
BU KIZ NAPSIN ANAM

iyi okumalar çiçeklerim🫶🏻

🐯🐰

Yüzümde hissettiğim ıslaklık ve belime dolanmış sımsıkı esmer kollar uyanmamı sağladı. Gözlerimi açtığımda üstünde minik kahverengi bir köpek görmeyi beklemiyordum. Yüzümü yalamasını hiç beklemiyordum hatta.

Hafif doğrulmaya çalışıp kalkamayınca alttan kolumla Taehyung'u dürttüm.

"Tae uyan hadi." Mırıldanarak kollarını çekti ve dönmeye çalıştı. Dönerken yere yapışmamla benden bir küfür ve köpekten de minik bir inleme çıkıp koşa koşa içeri gitmişti.

"Jungkook iyi misin? Ben bilinçsiz bir şekilde döndüm kusura bakma." Hemen yere yanıma eğilip saçlarımı düzeltti.

"Ben iyiyim ama aynı şeyi o minik köpek için söyleyemem."

Bunu dememle gözleri kocaman olmuş, hafif de sesi yükselmişti. "Ne? Tan'ın üstüne mi düştün?"

Hemen ellerimi sağa sola sallayıp konuştum. "Hayır hayır, o benim üstümdeydi. Düşerken ona değmediğime yemin edebilirim ama ufak bir ses çıkarıp içeri koşunca endişelendim."

Ayağa kalkıp mutfağa ilerlerken ben de kalkıp onu takip ettim. Köpeğini kucağına almış konuşup öpüyordu her yerini. Bir anlık aklımda köpek olma duası geçmiş olabilir ama onu bunu bilmesine asla ama asla gerek yoktu.

Kıkırdayarak yanlarına ilerleyip köpeğin başını sevmeye başladım. "Bir yerini incittiysem özür dilerim ufaklık."

"Yeontan. Adı bu."

"Baba oğul isimleriniz Kim soyuna çok yakışıyor."

Biraz daha Yeontan'la oynadıktan sonra onu yere bırakmış kendimize kahvaltı hazırlamaya başlamıştık. Dün gece aklıma geldikçe karnıma ağrılar giriyor, kendimi eve gidip camdan aşağı atasım geliyordu. Tanrım! Ne hakla hizmet çocuğun kucağına çıkmıştım ki? Anın verdiği cesaretle sürekli bir şeyler yapıyor, daha sonra da böyle kızarıp bozarıyordum.

"Jungkook beni dinliyor musun?" Omzuma değen parmaklarla sıçradım.

"Ha efendim nolmuş?" Ufak bir kıkırdama, parlak gözler ve dağınık mavi saçlar. Zaman tam şu an dursa ölene kadar bu manzarayı izlemek isterdim.

"Diyorum ki bugün bir işin yoksa takılsak mı beraber?" Dünyanın en cezbedici sorusuydu ama eğer sınava hazırlanan lise son sınıf öğrencisiyseniz ve öğretmenleriniz size kol gibi ödevler veriyorsa ve bu ödevin teslim tarihi yarınsa kabul edemiyordunuz.

Aklıma gelen şeyle aydınlanmaya yaşayıp bağırdım. "Hasiktir!"

Hemen salona koşup telefonumdan Jimin'i aradım.

"Oğlum ödev vardı, Bayan Ahn'ın ödevi. Yapmadım. Sen yaptın mı? Sıçtım büyük sıçtım. Ne bok yiyeceğim şimdi. Tamam, konuşuruz yine haber et beni cevapları at bana."