HİÇ ANLATAMADIM...

25 4 0
                                    

Bir derdim var artık, tutamam içimde...

Gitsem nereye kadar, kalsam neye yarar?

Hiç anlatamadım, hiç anlamadılar...

Herkes neden düşman?

∞Mor ve ötesi∞

Odamda otururken babamın bana seslendiğini duydum.

*Kızım gel hele bir dakika.* Kızım? Bana sadece önemli şeyler diyeceği zaman KIZIM diye seslenirdi. Yatağımdan kalkıp aceleyle aşağı indiğimde babam koltuğa yayılmıştı. Annem ise kenarda ağlıyordu. Hemen anneme koştum.

*Anne ne oldu iyi misin? Sana yine mi vurdu?*

*Geç şuraya beni dinle annenin bir şeyi yok.* Yüzümü babam olacak o adama çevirdim.

*Kızım biliyorsun bankalara falan çok borcumuz var. Bugün bankada bir adam geldi yanıma senden biraz büyük.*

*Ee bu beni ne ilgilendiriyor?*Diye sordum tahammülsüz bir sesle.

*Para karşılığında seni istedi. Bende bilmiyorum seni nerden tanıdığını. Sormadım da.*

*Hayır dedin değil mi?* Diye sordum titreyen sesimle.

*Neden hayır deyim kızım zaten çok kişiyiz bakamıyorum size.*Başımın döndüğünü hissediyordum, nefes almam zorlaşıyordu. Astımım ben her yerde yakalıyordu. Derin nefesler aldım. Sakim olmalıydım yoksa bir krize giricektim.

*Baba şaka değil mi? Evlenmek için daha çok küçüğüm 21 yaşındayım daha, baba lütfen.* Evet babama yalvardım. İlk defa bu adama yalvardım. Evlenemezdim. Zaten okulumu dondurmuştum onun yüzünden, bu kadarıda fazlaydı ama yani ne evlenmesi. Çocuk oyuncağı mıydı bu Allah aşkına.

*Ne şakası kızım. İnanmıyorsan bu akşam seni almaya geldiklerinde görürsün.* Hayır, hayır kabustu ve birazdan uyanıcaktım.

***

Asla uyanamadım. Rüya değildi. Hıçkırıklar arasında başımı kapıya çevirdim. Derin bir nefes alarak kapıyı açtım. Karşımda baya uzun boylu bir adam vardı. Simsiyah saçları ona korkunç bir görüntü katıyordu. Arkada iki koruma vardı. Siyah gözleri beni dikizliyordu ve bu çok rahatsız edici bir şeydi. Babam arkadan geldi. Önüme geçti. Adamları içeri çağırdı.

Salona girdiler. Ağlamaktan kızaran gözlerle onların peşinden gidiyordum. Koltuklara oturdular. Bende tekli koltuğa oturdum. O uzun boylu adam konuştu;

*İşi uzatmayacağım kızı alıp hemen gideceğim.* Sanki eşya alıyordu. Tam adamın yüzüne söyleyecektim ki babamın öldürücü bakışlarını gördüm. Bir saat önce beni, annemi öldüresiye dövmekle tehdit etmeseydi şu an kavga çıkarırdım. Ama maalesef...

*Biraz daha kalsaydınız.*Dedi babam ortamı yumuşatmak için.

*Gerek yok hadi kalk gidiyoruz.*Dedi adam bana. Sakinim-Nasıl sakin olabilirim beni satmıştı. Ve şu an tanımadığım birkaç adamla tanımadığım bir yere gidicektim. Çok korkutucuydu. Ama ben olandığı bir şekilde sakindim. Ölümü kabullenmiş bir av gibi. Adam kolumu tutunca hızla kolumu çektim. Daha doğrusu çalışıtım. Bu sırada çoktan dışardaydık.

*Sen kim oluyorsun da bana dokunuyorsun?* Diye bağırdım. 

*Bana sesini yükseltme. Sakın.* Dedi hırlar gibi. Hayvan işte ne olacak.

*Yoksa ne olur, döver misin. Alışığım zaten merak etme, korkmuyorum.* Dibime girdi bir anda resmen. Kalbim korkudan maratona çıkmış gibi atıyordu. 

*Korkmuyorsan bu kalbini nasıl açıklayacaksın acaba, çok merak ediyorum.*

*B-ben senden neden korkacakmışım ki, kimsin sen?*

*Tanımak istemezsin, inan bana.*

*Ay kıçım.* Diyince korumalardan bazıları kısık sesle güldü. Yanlışlıkla söylemiştim yani. Koca adam sert bakışlarla korumalara dönerek susturdu. Sonra bana döndü lazer atan gözlerle.

*Sen nasıl böyle konuşursun benimle.*

*NASIL İSTERSEM ÖYLE KONUŞURUM. BUNA SEN Mİ KARIŞACAKSIN HAH.*Öfkeli bakışlarla kolumu tuttu ve arabaya bindirdi. Bindirirken bir şeyler mırıldandı sessizce.

*Sen evde göreceksin.*Aynen aynen kesin görecektim. 1 saatlik yolculuk vardı. Derin bir nefes aldım. Bu adamla bir saat bile geçmiyordu. Etrafa kötü enerji yayıyordu resmen. Bakışları öylesine soğuk ve karaydı ki. Simsiyah saçları önüne dökülüyordu. Baya kaslıydı yeni fark ettim. Hortum gibi şişmiş damarları ve damarlı elleri. Çok, çok yakışıklıydı ama bu yaptığı aşağılık şeyi bir nebze olsun azaltamazdı tabi ki.

Eve varınca aynı öfkeyle kolumu tuttu ve odaya çıkarttı. Kapıyı sert bir şekilde kapatıp sırtımı kapının arkasına yasladı ve üzerime doğru iyice yasladı kendini. Şimdi korkmuştum işte. Bu yakınlıktan dolayı tüm vücudumdaki kan yanaklarıma toplanıyordu.

*Ne oldu ufaklık? Konuşsana dışardaki gibi.*

*Konuşu-* Adamın üstüne kendini daha fazla yaslaması beni korkuttu. En doğrusunu yapıp sustum.

*Sana dokunmayacağım. Küçükler ve küçük bedeni olanlar ilgimi çekmiyor.* Dedi ve odadan çıktı. Çıkarken kapıyı da kitlemişti. Ne yapardım ben buralarda. Annemi özlemiştim şimdiden. Ve bu adını dahi bilmediğim adam üstümde otorite kurmaya çalışıyordu. Sensin be küçük. Küçük bedenliymiş. Bende ölüyordum ya sana. 

*Cehennemin dibine git.*

  


EVETTTT bu kadar yeter ilk bölüm kısa olsun dedimm...

İYİ OKUMALAR...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 25, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

siyah kelebeğin aşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin