3• "Hediyeler"

1.2K 220 429
                                    

Oy ve yorum🍫
•••

Basketbol maçı. Basketbol topları ve de basket oynayan yakışıklı hyunglar. Dersten kaçma bahanesi ve ayrıca arkadaşla dedikodu için mükemmel zamanlama.

İşte bizler için basketbol bu anlama geliyordu işte. Kendi kendime güldüm ve Seungmin'in mavi kurdeleli son kutuyu koymasını bekledim. Cafede oturup deli gibi çikolata kutulamamız işte bu yüzdendi. Okulumuzun gururu olan basketbol takımımıza hediye olarak çikolata hazırlamıştık. Gerçi hepsinin bolca pembe kurdeleli çikolatalarla haşır neşir olduğuna emindim de neyse.

Yakışıklılardı. Yalan yok.

Kutuyu koyunca kasayı kucağıma aldım ve soyunma odasına doğru yol aldım. Jisung'ta benimle geliyordu. Aslına bakarsanız bu tehlikeliydi ve Jisung'u da zor ikna etmiştik. Soyunma odası demek Minho hyungunda orda olması anlamına gelebilirdi bu yüzden tedirgindi arkadaşım. Ancak biz onun çoktan sahaya indiğini söylemiştik.

Yalandı.

Takımın yardımcı kaptanı tabi ki soyunma odasındaydı.

Saf arkadaşım benim...

Kapının önüne gelince ayağımla tıklattım. İstenmeyen kazalara yol açmak istemezdik sonuçta. "Hediyemiz vaar. Üstünüzü giyinin!"

Diğer taraftan gülme sesi gelince bende gülümsedim. Seungmin ve Felix'te sonunda gelmiş kapı açılmadan bizi yakalamışlardı.

"Hayatta kaçıramazdım tepkisini."

"Kimin neyin ne tepki-"

Tamam. Şey. Hm. Hmm. Yani. Nasıl desem...

Hiçbir şeyden haberi olmayıp sırf Minho hyungla daha çok konuşsun diye onu buraya getiren biz ve... Hmm

Kapıyı açıp pervazına formayı tuttuğu elini yaslayarak bize bakan hyung? Üstü olmayan hyung. Geniş omuzları parıldayan üst kısmında sadece gümüş zincirli kolyesiyle bize bakan hyung.

Burnu kanayan Jisung.

"Jisung iyi misin?"

Hyung endişeyle ona yaklaştığında geri çekildim. Elini Jisung'un yanağına koymuş baş parmağıyla da kanı silmişti.

Ölü Jisung.

Duruma el atmam gerektiğini fark ettiğimde yalancı bir kahkaha ile hyungun dikkatini çektim ve bunu fırsat bilerek elimde ki kutuyu ona verdim. İçeri geçmesi için iteklediğimde hala Jisung'a bakıyor ne olduğuna dair sorular soruyordu. Canım hyungum hadi hyungum öldüreceksin çocuğu hyungum.

Bizler içeri geçerken Jisung da robot adımlarıyla içeri girdi. Harbiden kısa devre yaptı çocuk.

"Yok bir şey ya. Ağır taşıyınca yorulunca felan burnu kanıyor onun ahaha." Felix durumu kurtarmak adına konuşurken bir yandan da Jisung'u oturtturmuş ve burnunu silmişti. Seungmin ise... Gülüyordu.

"Bu kadar gülünecek ne var köpekcik?" Chan hyungun sesiyle gözlerimin parladığına yemin edebilirdim. Derslerden geçmeme yardım etmiş hem bana hemde yardım isteyen herkese özel öğretmenlik yapmış biriydi o. Rol modellik tanımı varsa bu kesin Chan hyung olurdu. Muhteşemdi gerçek-

Bugün dünya üstsüz gezme günü felan mı? Hayır yani kapıyı tıklattığımı hatırlıyorum? Acaba o süreyi üstlerini çıkarmak için mi kullanmışlardı?

"Anlamazsın. Bu arada sende zincir taksana. Minho hyung tasmalı kedi gibi duruyor acaba sen neye dönüşürsün?"

"Hey!" Minho hyung elinde ki formayı bizimkine atınca başımı iki yana salladım. Daha ağır şeyleri atmak lazımdı ona. Asla etkilenmeyen kesinlikle aseksüel hissiyatı veren arkadaşım cidden iflah olmazdı.

Chocolate •Hyunin• ⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin