Sabah uyandım kahvaltı ettik sonrada at binmeye gidecektik Babası ve Kardeşleri şirkete gitmişler Annesi de kendilerine ait vakfın toplantısına gitmişti. Kahvaltı ettik. Yardımcılardan biri gelip Ben ve Sühanın odasına istenenleri bıraktıklarını söyledi Sühan teşekkür etti hadi hazırlanalım dedi ve odalarımıza geçtik binici kıyafetlerimi giydim ve Sühanı bekliyordum ki mesaj geldi hadi odamda Seni bekliyorum yazmıştı. Odasına gelip kapıyı çaldım girin deyince girdim herşeyi giymiş binici çizmeleri yerde çorapları elinde bekliyordu kapıyı kapatıp kilitledim ve ayaklarının dibine uzandım dizaltı beyaz çoraplarını yüzümde yavaş hareketlerle oyalanarak giydi Ben de doya doya kokladım sonra botları da çekip giydiği anda göğsüme basarak biraz bekleyip tek tek giydikten sonra elimden tutarak Beni kaldırdı maneje gittik 1 saat kadar atla o çok büyük arazide gezdik küçük bir gölet vardı orada atlar su içerken bizde biraz yürüdük sonra yarışarak geri döndük. Odasına gidip kapıyı kilitledik çizmeler çamurlandığı için dışarıda çıkarmıştık yere uzandım ve çizmenin içinde terlemiş olan çoraplı ayağını yüzüme bastı bir süre çorabına dokunmadı 5 dakika kadar koklattı Beni izleyerek gülümsüyordu, çorabını bileğine kadar indirdi ve bırakıp doğruldu Ben de hemen çıkarmaya başlamadan 1-2 dakika daha kokladım O da biraz daha baskıyı arttırdı elimi çorabına atana kadar.. topuğundan sıyırıp açığa çıkan yerleri sömürerek öpüyor ilerletip açığa çıkan her yeri emerek öpüp en son parmak uçlarını hafifçe emdim ve diğer ayağını da önce yüzümde bekleterek kokladıktan sonra aynı şekilde çorabını çıkarmaya başlayıp tabanlarını eme eme öperek parmak uçlarını da emiyordum ki ayağını yavaş yavaş daha derine iterek ustaca tüm parmaklarını soktu içeri biraz daha itip durdu. Daha çok daha çok daha güçlü em ne olur aralıksız em diyip hafif hafif inliyordu baya bi emdirdi ağzımın içinde ki ayağını, artık tükrükler ağzımdan dışarı fışkırıyordu ki azar azar yavaş hareketlerle ayağını çıkartıyor bir taraftan da sakın durma emmeye devam et diyordu bu kolay bir iş değildi onca zaman emmek yani. Nihayetinde ayağının tamamı çıkmıştı tepeden bakıp gülümseyerek nefes nefese harikaydın diyebildi ve ayağını tekrar koydu ağzıma sadece parmaklarının tabanıyla birleştiği yer dudaklarımda parmak altları ise çeneme dağılmış bir şekilde temas ediyordu, durdu birkaç saniye sonra hafifçe oynatıp baş parmağını ağzıma soktu dudaklarımı aralayarak.. bu sırada Bana değil tavana bakıyordu olanca gücümle daha parmağı yarısındayken emince şlop gibi bir ses çıkarak köküne kadar girdi ağzımın içine ve aynı kuvvetle emip emip bırakıyordum ince ince inliyor çok hafif yukarı aşağı yapıyor ama tamamen çıkarmıyordu hiç. Baya bi emdim sonra kendini camın kenarında ki seyir koltuğuna bıraktı yerde ki ayak minderini Bana verdi ve camın dibinde ki şifonyeri işaret etti. Minderi alıp arkama koydum başım ve sırtıma denk gelecek şekilde ve şifonyerle arama sıkıştırıp yere oturdum ve ayaklarımı da onun koltuğunun altına doğru uzattım yorulmuştum. Biraz gözlerimizi kapatıp dinlenelim mi eğer arzu edersen ayaklarımı yüzüne dayarım bu şekilde dinlenebiliriz hatta uyuyabiliriz bile dedi. Hı hı dedim koltuğunu biraz yaklaştırdı sağ ayağını nazikçe yüzüme dayadı diğer ayağını da onun üzerine attı. Hafifçe gülerek şimdi ayağım yüzündeyken uyuyacak mısın dedi cevap vermem için ağzımı açarak hafifçe topuğunu araladı tek gözüm açıktaydı o çoktan gözlerini kapatmış kafasının arkasına bir yastık koyup arkaya doğru atmıştı neden olmasın diyince yine güzelce yerleşti ayağı en son Benden evvel uyanırsan camın kenarına koyduğu masa saatini göstererek saat 8 olmadan Beni uyandırır mısın lütfen nasıl uyandıracağını bilirsin Sen diyerek uyudu Ben de nemli tabanını hafif hafif koklayarak uyuyakalmıştım 8'e hemen hemen 4 saat vardı. Uyandığımda saat 19;35 ti Ben aşağı doğru kaymışım ayağı suratımdan düşüp göğsün en üst bölgesinde topuk üzeri kalmış parmaklarının tabanı ile birleşen bölümü burnuma değer vaziyette kalmıştık biraz bekledim koklamaya devam ettim burnum kokuya alışmış olmasına rağmen hala keyif veriyordu 8'e 10 kala elllerimle nazikçe tutup boydan boya dilimi basa basa yalamaya başladım tabanlarının ikisini birden 3. 4. turdan sonra gözlerini hafifçe aralayıp bu şahane bir duygu teşekkür ederim deyip doğrulup ayakları çekti ve elini uzattı.. elini tuttum ve Ona doğru yaklaşarak doğruldum yaklaştığım anda o da diz çöküp aniden dudaklarıma yapıştı ve "Seni seviyorum" diyerek öpüşmeye devam etti Ben de diyebildim saniyelik bir boşlukta uzun uzun öpüşerek ayağa kalktık ve belinden onu kendime doğru çektim dudaklarımız hiç ayrılmıyordu. Uzun süre olduğumuz yerde yavaşça ama topaç gibi dönerek öpüştük. Kapı çaldı ve Sühan Hanım Babanız bahçe kapısından giriş yapmış yemek hazır aşağıya bekleniyorsunuz, Beyefendiyi Biz mi çağıralım yoksa Siz mi davet edersiniz dendi. Durduğumuz anda bir iki nefeslenip Ben haber veririm teşekkür ederim diyebildi. Kadın aşağı inene dek öpüşerek bekledik sonra odama gittim üstüme rahat bir şeyler giydim Sühan önden Ben de 1 dakika sonra arkasından indim yedik içtik sohbet edildi güldük eğlendik ardından ortaklaşa yaptığımız iş hakkında konuşmak üzere çalışma odasına girdik bütün aşamaları Babasına rapor ettik fotoğrafları ve çizelgeleri gösterip iş planının ilerleyişini konuştuk. Babası harika bu durumda teslim tarihinden önce bitiriyorsunuz dediğinde bir aksilik çıkmadığı halde evet dedim. Saat 02:00 civarıydı epey ayrıntılı bir toplantı olduğundan saati farketmemiştik. Babası Bize teşekkür etti Kızını öpüp Benim de elimi sıktı iyi geceler diyip odadan çıktı birbirimize baktık hiç enerjim kalmadı ama uyuyasımda olduğunu söyleyemem dedi Ben de Benim de halim kalmadı aslında uyudukta ama neyse güne enerjik başlamamız lazım yatalım yarın kaçıracağım Seni dediğimde aaa sürpriz mi yine dedi göz kırptım odadan çıktım ardımdan da Sühan geldi salonda sadece Kız Kardeşi kalmıştı kitap okuyordu O da Bizi görünce iyi geceler diyerek kalktı, odalarımıza çıktık Benim odamın kapısının önünde sağa sola bakıp öpüştük iyi geceler deyip ayrıldık ve yatıp uyuduk yani Ben yatar yatmaz uyumuşum.