07.01.2022

4 0 0
                                    

İkinci derste Sevgi ve Utku yerlerine geçmişlerdi. Ben ve Erim de geçtiğimizde hoca hiç beklemeden düdüğü çalmıştı. Çok etrafa bakamadan koşmaya başlamıştım. Kazanmak istiyordum.

Geçmişteki Bestegül 'e bir iyilik yapmak istiyordum. Uyanıp , buraya geldiğinde Erim'le kendisi uğraşmadan bir şansının olabileceğini ve Arda'yı ezdirmemesi gerektiğini anlatmak istiyordum. Bunu nasıl yapacağımı bilemesem de koşarken aklıma daha fazla anı geliyordu.

Arda, bence biz artık konuşmayalım.
Bunu sana Erim şerefsizi mi öğretiyor ?
Hayır, ben seninle arkadaş olmak istemiyorum artık.
Biz arkadaş değiliz Beste! Anlamıyor musun ? Anlayamıyor musun hala ? Yıllardır senin yanındayım ve sen birkaç aylık çocuğu benden önde mi tutuyorsun?
Arda, anlıyorum. Anladığım için seni kendimden uzaklaştırmaya çalışıyorum.
İyi bok yiyorsun Bestegül ! Benden bu kadar , bitti .

Daha hızlı koşmaya başladığımda Sevgi'ye büyük bir fark atmıştım.
Erim'in eline sertçe vurunca bir saniye bana 'N'oluyor' der gibi baksa da ses etmeden koşmaya başlamıştı.

Labutunu koyup potanın etrafından dönüp tekrar koşmaya başladığında çenesini sıktığını ve kaşlarını çattığını görüyordum ama neden olduğunu anlayamıyordum çünkü bana bakmıyordu . Nereye baktığını fark ettiğimde birkaç saniye içinde anlamıştım.
Erim, Arda'ya bakıyordu çünkü Arda sessizce gelip tam arkamda duruyordu. Belimde ellerini hissettiğimde hiçbir şey demeden gülümsemiştim.

Erim daha da öfkelendiğinde daha hızlı koşmaya başladı. Benim işime gelirdi, sonuçta kazanıyorduk.

Erim gelip elime dokunduğunda ve bu sefer beraber koşmaya başladığımızda Arda'nın nerede olduğunu merak etmiştim ama bunu tabiki sormadım. Erim'le neredeyse yan yana giderken elimdeki labutu alttaki demire takıp potaya koşmaya başladım. Potadaki basketbol topunu alıp Erim'e attığımda Erim ilkinde geçirdi.
İşte , bu biraz sıkıntıyı çünkü basketbolda hiçbir zaman iyi olamamıştım.
Utku'nun Sevgi'nin belinden tutup daha hızlı koşması için yardım ettiğini görüyordum . Hızlı olmalıydım.

İlk attığımda atamamıştım. İkincisinde de atamadığımda sinirlenmiştim. O sırada Utku gelmiş ve tekte atıp Sevgi'ye topu vermişti.
Nefes alıp bir saniye bekledim. Gözlerimi kapattım.

Topu bebek gibi kavraman gerek Bestegül. Top senin düşmanın değil !
Bağırma bana Arda! Yersin kafana dostu da düşmanı da şimdi !
Tamam bebeğim , hadi yaparsın sen.
Bebeğimmiş, hadi ordan.
Bebeksin ama
Arda gidiyorum bak !
Tamam, gel buraya .

Topu Arda'nın öğrettiği gibi tuttuğumda ve bir ayağımı geri atıp attığımda top potada dönmüş dönmüş ve içeri girmişti. O sırada Sevgi'nin topu potaya bile yaklaşmamıştı.

Şaşkınlıkla baktığımda Arda koşarak gelip bana sarılmıştı.
Ben de gülerken kollarımı ona doladığım için beni kaldırıp döndürmeye başlamıştı.
İnip etrafıma baktığımda , Erim'in gelip kollarını bana sardığını fark ettim. İlk saniye şok olsam da sarılışına hemen karşılık verip gözlerimi kapattım.

Her ne olursa olsun seni çok özleyeceğim Erim.
Ben özlemeyeceğim Bestegül.
Sarılmak istemiyor musun ? Bir daha görmeyeceğim seni , bulaşmayacağım sana.
İstemiyorum, gider misin artık ?

Daha da sıkı sarıldığımda edemediğim vedanın hediyesi gibi gelmişti. O anki sarılamayışımın acısı gibi.

Ayrıldığımda Sevgi'nin yanıma geldiğini gördüm. " Tebrik ederim ,canım." Demişti gülümseyerek. Her ne kadar lisenin sahibi gibi davransa da çok iyi bir kızdı. Samimi mutluluğundan bunu anlayabiliyordum.

          

Oysaki o , ikinci dönemin sonunda Utku'nun ondan ayrılacağını ve özel fotoğraflarını her yere yayıp Sevgi'yi rezil edeceğini , sevginin okul bittiği gibi evlenip açıktan okuyacağını , bunların hepsinin suçunun da Utku'nun en yakın arkadaşının Sevgi'ye aşık olması yüzünden olacağını bilmiyordu.

Sevgi'ye sarılırken hemen fısıldamaya başladım. " Sevgi, yalvarırım Utku'ya çok dikkat et. Fazla güvenme , erkeklere güven olmaz. Utku'nun yakın arkadaşıyla da çok konuşma. Ve , lütfen internette paylaşmaya utanacağın hiçbir fotoğrafı Utku'ya atma. Çünkü O'nun da sosyal medyadan bir farkı olmayacak. Dilerim beni anlarsın." Geri çekilip gülümsediğimde şaşkınlıktan donup kalmıştı.

Nereye kadar anladı ,o an ne düşündü anlayamıyordum ama eski Bestegül 'ün bu olaya ne kadar şaşırdığını ve üzüldüğünü hatırlıyordum. Eğer elimden bir şey gelebiliyorsa bir günde yapabileceğim her şeyi yapmak istiyordum.

Hoca , beni ve Erim'i yan yana alıp boş zamanlarda yapıldığı belli olan ip ve demir kapaktan oluşan 'ödüllerimizi ' boynumuza takıp fotoğrafımızı çektikten sonra ödülümüzün, bir sonraki beden dersinde okul dışı da dahil iki ders boyunca özgür olduğumuzu söyledi .
" Hocam , eşimizle mi gitmemiz gerekiyor illa ?" Diye sorduğumda Erim hocadan daha çok şaşırmıştı.
" Yanına arkadaşlarını da mı almak istiyorsun ?" Demişti hoca gülümseyerek.

Kafamı aşağı yukarı salladığımda " Üzgünüm ama sadece kazandığın kişiyle gidebilirsin." Demişti .

Olsun, der gibi kafamı salladığımda Erim kulağıma eğilip " Madem istemiyordun benimle kazanmayı, o zaman canını dişine takarak yaralı halinle oynamasaydın." Dedi neredeyse sinirli olduğunu söyleyecektim.

Yüzüne sanki sinirine karşı çok kayıtsızmışım gibi bakıp gülümseyerek " Tek yaralı ben değildim , tabii tek canını dişine takarak kazanmak isteyen de ben değildim. Madem ki seninle oynamamı bu kadar istemedin , neden Arda yanıma geldiğinde gözlerinden alev çıkıyordu ki ? Allah Allah ." Dedim yapmacık bir şaşkınlıkla
Kafasını yüzümün hizasından çekip dik durduğunda gülümsemeden edemiyordum.

Erim'in bu halleri çok komiğime gidiyordu. Doğruyu söylemek gerekirse hoşuma da gidiyordu. Beni sevdiğini düşündüğüm zamanlara geri dönmeyi çok istiyordum ve bugün bana ilaç gibi gelmişti.

Zil çalıp da ders bittiğinde diğer dersler o kadar hızlı geçmişti ki. Gün boyunca Arda'yla o kadar çok gülmüş , eğlenmiş , sarılmış ve vakit geçirmiştim ki , günün nasıl bittiğini bile anlamamıştım. Son ders zili çaldığında çantamı toparlayıp montumu giyindim. Saçlarımı toplamak için toka ararken Arda'nın elinde lastikli tokayla geldiğini gördüm.

Şaşkınlıkla bakarken hem tokaya nasıl ihtiyacım olduğunu anladığını hem de lastikli tokayı nerden bulduğunu anlamaya çalışıyordum.
Yanıma gelip , tam önümde durup saçlarımı arkaya atarken , lastiği iki parmağıyla açarken konuşmaya başladı.
" Birincisi, tokaya ihtiyacın olduğunu elinle ikide bir kendini yellemenden anladım. İkincisi , İrem'den rica ettim tokayı. Her dakika yanımda toka taşımıyorum o yüzden tokanı yanında getir. Ve üçüncüsü de , sen bunları söylemeden hepsini anladım çünkü " demişti saçımı bağlamayı bırakıp yüzüme bakarken " ben senin ciğerini bilirim." Diye sözünü tamamlayarak çantamı sıradan alıp sırtıma takmam için kollarını açmıştı.

Eskiden, bu ilgiye ne kadar alışık olduğumu fark ettim. Ya da bu ilgiden zerre etkilenmediğimi. Ama artık etkileniyordum. Önemli olan şeyin yakışıklılık, güzel görünme ya da hoşuma gitmesi değildi.

Bana ilgi gösteren, önceliği olduğum adam da beni heyecanlandırabilirdi . Yedi yıl boyunca , değer görmediğim bir insanı sevmeye devam etmek bana bunu öğretmişti. Belki geçmişteki Bestegül'ü ne yaparsam yapayım değiştiremezdim ama döndüğümde Arda'ya tekrar yazıp özür dileyeceğimi iyi biliyordum.

Şu anki gibi olmasa da yine bana iyi davranacağını umuyordum. Onun deyimiyle ' benim ciğerimi bilmesi' istediğim tek şeydi. Bakışımdan bütün sorularımı ve isteklerimi anlayıp önüme sunan bir adamı kendi elimle kaybetmiştim.

Çantayı yavaşça kollarıma taktığım gibi önüme geri dönüp Arda'ya sıkı sıkı sarıldım.
" Bugün ne kadar çok sarılmaya heveslisin böyle ." Demişti beni karşılıksız bırakmazken
Gözlerim dolsa da belli etmeden
" Yarın ölürsem , ya da bambaşka birisi olursam, pişman olmamak için şimdiden çok çok çok seveceğim seni ."

" Aptal aptal konuşma , ölmek falan. Ölmene daha çok var senin bir kere ." Kıkırdadığımda sınıftan herkes çıkmaya başlamıştı.
En son Erim çıktığında yüzüne bile bakma gereği görmedim. Biliyordum ki yarınki Bestegül etekleri zil çalarak gelip bütün ilgisini Erim'e verecekti.

Arda'yla otobüse bindiğimizde ve benim durağımda indiğimizde beni evimin önüne kadar bırakmak istese de sokağın başında binbir lafımdan sonra pes edip beni bıraktı.
Eve geldiğimde eski evime şaşkınlıkla bakıyordum. Yatağım, çalışma masam , yerdeki halı bile gözüme o kadar eski geliyordu ki. Bu odada neler neler olacaktı.

Çalışma masamın üstündeki dopdolu test kitaplarına bakmaktan kendimi alamadım. Kıyafetlerimi değiştirip gelirken Arda'nın benim için aldığı yemekleri yedikten sonra etrafı toparlayıp odamdaki günlüğü aramaya başladım.
Hatırladığım kadarıyla , yedi yıl önce günlük tutmak için elimden geleni yapıyordum ama daha sonra sıkılıp bir yere kaldırmıştım.
En sonunda yatağımın altında bulduğumda hemen bir kalem alıp yazmaya başladım.

07/01/2022
Bestegül, ben gelecekteki sen.
Sana birkaç madde bırakacağım . Bunları başarırsan geleceğin berbat olmayacak .
1. Erim'den ne olursa olsun uzak dur .
2 . Arda'yı hayatından çıkarma
3. Derslerine çalış ama kendini hırpalama
4. Sevgi senin yanına gelirse ona Utku'dan uzak durmasını söyle .
5. Gözdeyle aranı iyi tut ( ileride lazım olabilir)
Ve son olarak , geleceğinde hiçbir şey başaramamış bir insan olarak içmek yerine aşırı çalışmaktan yorulmuş ve keyifli bir uyku çekmeyi öğren .

Defteri kapatıp daha yazmam gereken bir şey var mı diye düşünürken vücuduma bir ağırlık çökmüştü.

Uykum da gelmişti ama eski Bestegül eve birisi geldikten sonra anca uyuyabiliyordu. Bu yüzden biraz derslere bakmıştım. Sınavlarda çıktığını hatırladığım yerleri işaretledim. Bir de yarınki Bestegül için bir güzellik yapmak adına önce uzun bir duş alıp daha sonra da saçımı düzleştirmiştim.
Artık her şey tam bitmişken. Bütün ailem eve aynı anda gelmişti.

Eve geldiklerinde hepsiyle güzel vakit geçirip , şarkı söyleyerek dansa kaldırıp, hepsine sarılmıştım.
Akşam olduğunda uyumadan önce Arda'ya yazmak bana bile hayal gibi geliyordu ama bunu yapmak istiyordum.

Arda, sen hayatımda gördüğüm en iyi adamsın. Hep benim yanımda olman için peşinden hiç ayrılmayacağım.
23.57

Gülümseyerek telefona baktığımda telefonumu şarja koyup alarmımı kurup gözlerimi kapattım. Bir dakika sonra bir mesaj sesi duydum . Üstten baktığımda gülümsemeden edemedim. Yine yarınki Bestegül'e bir iyilik yaparak okumamış gibi yapacaktım ve sabah bu mesajı görmesini sağlayacaktım.

Seni seviyorum Best'gül <3

Yarınki Bestegül için ve şu anki Bestegül için yapabileceğim her şeyi yapmıştım.
Artık, gönül rahatlığıyla uyuyabilirdim.

Nekkuresu Où les histoires vivent. Découvrez maintenant