Gün yok. Tarih yok, saat yok. Bir an uyanınca olduğum yeri sorguladım o kadar alışmıştım ki yatağımda uyanmaya şu an çok garip geldi okulda uyanmak. Gerinerek uyandığımda bacağımın yanına kayan telefonumu aldığımda yanında bir de kağıt vardı. Önce saate baktığımda 8'e geliyordu. Akşam sanırım ilk uyuyan bendim en son şarkı dinliyorduk.
Kağıdı elime aldığımda kağıt siyahtı, beyaz yazı vardı."Sana öksüz diyen birini kurtarmak ister misin? O zaman bodrumdaki müzik odasına gel. Şunuda söylemiş olayım katil tek değil. Kimseye güvenme. -Kerem."
Kağıtta aynen böyle yazıyordu. Kerem fazla olmaya başlamıştı artık. Bahsettiği kişi Demir'di. Baktığımda yattığı yerde yoktu ama Ayaz uyuyordu. Onu uyandırmaya gidecekken vazgeçtim. Uzaktaydı ve başkalarıda uyanabilirdi.
Koşarak müzik odasına gittim. Çok az duyulan bir boğuşma sesi vardı. Koşarak sınıfa girdiğimde karanlıktı ama iki kişi olduğunu görebildim. Bir anda içlerinden biri bağırdığında ses tanıdıktı Demir'di.
Cebimdeki çakıyı çıkardığım gibi diğer kişiye doğrulttum. Dün çantamdan almıştım akşam. Sonuçta bir sürü çakalların arasında uyuyacaksam tetikte olmalıydım. Demir yerde acı içinde kıvranıyordu, yardım çağırmam gerekiyordu ama karşımdaki kişide bana bıçak doğrulturken bu pek mümkün değildi.
Tek kişiydi ve nerdeyse benim iki katımdı ama bende dövüş biliyordum yani kısmen.
"Elindekiyle beni mi yaralayacaksan Ayla?" Sesi net değildi belkide tanıdığım bir kişiydi ama anlayamamıştım.
Boşluğumdan yararlanıp üstüme doğru geldiğinde sağa kaydığımda yanımdan koşarak geçti ve kaçmaya başladı. Arkasından gidecekken Demir bir kez daha bağırdı, onu bırakıp gidemezdim. Yanına oturduğumda titrediğini gördüm. Kan kaybından dolayı üşüyordu. Çok fazla kan kaybediyordu. Hırkamı çıkardım ve yarasına hafif baskı uygulamaya çalıştım.
Telefonumu elime aldığımda ne yapacağımı bilemedim. Ayaz'ı araya bilirdim ama o bir şey yapamazdı bende hemen 112 tuşladım. Adresi verdim ve telefonu kapattım tam Ayaz'ı arayacakken başka bir telefon çaldı. Bu Demir'in telefonuydu. Baktığımda onunda gözleri kapalıydı ve hareket etmiyordu. Gözümden damlalar akmaya başladı.
Baktığımda Demir'i arayan Ayaz'dı.
"Ayaz benim Ayla müzik odasındayız Demir bıçaklandı buraya gel!" Deyip bir şey demesini beklemeden yüzüne kapattım. Çünkü hesap soracaktı biliyorum.
2-3 dakika sonra adım sesleri arttı ve resmen içeri uçarak Ayaz girdi. İlk yerdeki Demir'e sonradan yanında oturan bana baktı. Yüzünde sadece öfke vardı. Suçlu benmişim gibi baktı yüzüme.
Resmen yanıma uçtu ve kolumdan tutup ayağı kaldırdı. Boğazımdan tutup duvara yasladı beni. Sıkmıyordu ama baskı uyguluyordu istemeden nefesim kesildi. Gittikçe sıkmaya başlıyordu. "Sen yaptın demi sana hakaret etmesini kaldıramadım ve canına kast ettin!"
Nefes almaya çalışarak zorda olda konuştum. "Ben yapmadın katil, o yaptı." Zorla konuştuktan sonra Ayaz söylediğimle daha çok sinirlendi.
"Yalan söylüyorsun!" Yüzüm yanıyordu nefes almak için adeta çırpınıyordum.
"O yapmadı katil yaptı..." hiç beklemediğimiz biri konuşmuştu. Demir her şeye rağmen beni korumuştu.
Ayaz bana baktı. Anında yüzündeki pişmanlığı gördüm. Hala nefes alamadığımı farkettiğinde beni bırakıp Demir'in yanına koştu.
"Ayaz sakin ol iyiyim. Sıyırdı sadece." Tamamen ayılmıştı ve gerçekten çokta kötü gözükmüyordu ama şu an Demir'i düşünemeyecek kadar kötüydüm. Astım başlangıcım hiç olmayacak ortamda ortaya çıkmıştı. Nefes alamıyordum ve gerçekten yaşadığım en acı verici şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmeyen Ölüm
Mystery / ThrillerOkulun son günü okulda öldürülen bir kız ile başlar her şey. Önce okula giriş çıkışlar kapatılır. Öğrenciler bir katil ile birlikte mahsur kalmışlardır. Ölümler devam eder. Fakat Ayla ve Ayaz ölenler arasında bir ortak nokta bulurlar. Korkunç bir...