13

131 30 24
                                    

bilinmeyen: gelmişsin
tribünlerde ışıl ışıl duruyorsun
iyi ki geldin
kendimi çok huzurlu hissediyorum

jimin: evden kaçtım/
hmhm geldim
sakin ol tamam mı
sadece eğlenmene bak

bilinmeyen: iyi ki geldin jimin
iyi ki
hiçbir şeyi beni mutsuz edemez bu gece
kaybetsek bile

jimin: bunları düşünme şimdi
karşı takım sahaya çıkıyor ısınmaya
siz çıkmayacak mısınız

bilinmeyen: bizden de
birkaç kişi sahada sanırım
hepimiz birazdan çıkacağız

jimin: geç kalmayın
maç havasına girmelisin yavaştan

bilinmeyen: haklısın
her şey harika olacak
sende burdasın

jimin: hmhm
iyi eğlenceler
ve iyi şanslar

bilinmeyen: teşekkür ederim
çok teşekkür ederim

-

yoongi'den

bu güne kadar başarı için her şeyi yapabilecek birisi olmuştum. kelimenin tam manasıyla her şey, bu konuda o kadar tutkulu ve çalışkan bir insandım ki. hedeflerimin önüne çıkan hiçbir şeyi görmezdim, elimin tersiyle isterdim. stres olurdum ama asla heyecan yapmazdım, heyecan acemilerin işiydi bense hayatımı buna adamış bir profesyoneldim.

ama tamda bu anda, bu gece, hayatımın en önemli maçında öyle heyecanlıydım ki. karnım ağrıyordu, bulanıyordu, ne olduğunu kestiremiyordum fakat karnıma hiç hoş şeylerin olmadığı çok açıktı. delirecektim, ben hiçbir maçım sırasında böyle hissetmemiştim. koçta bunu fark etmiş olacak ki yanıma gelip 'yoongi, iyi misin?' diye sormuştu ve sonra kendimi toparlamam gerektiğiyle ilgili bir konuşma yapmıştı. bense onu duyamamıştım bile, aklımda sadece bir soru dönüyordu 'acaba ben olduğumu anladı mı?'.

soyunma odasında heyecanım bastırdığında 'sıçtım' demiştim, fakat sahaya çıktığım saniye anlamıştım ki asıl şimdi sıçmıştım. öyle bir heyecan vardı ki üzerimde, yerimde duramıyordum resmen, bacaklarım titriyordu. bunu fark etmiş olacak ki en iyi arkadaşım taehyung bana yaklaşmıştı 'dostum iyi misin' diye bir soru yönetmişti. ona iyi olduğumu sadece heyecanlandığımı söylemiştim, oda her zamanki gibi benimle konuşmuş ve destek olmuştu. çocukluğumuzdan beri böyle yapardık birbirimize, o olmasa ne yapardım şimdi burada.

maçın başlamasına saniyeler kalmıştı, heyecanım artıyordu. takım arkadaşlarımın hepsiyle tokalaştıktan sonra sıra şekilde dizilmiştik, seyircilere dönmüştük. 'başladı' sesini duymadan bir saniye önce, parlak bir çift göz ile göz göze gelmiştim. kalbim sanki mümkünmüş gibi daha da çok atmaya başlamıştı, ama aynı zamanda acayip bir güç hissetmiştim ellerimde, bacaklarımda, her yerimde hissetmiştim. bugün bu maçı alacaktım, üstüne bir de skor yapacaktım, kimse beni durduramazdı.

dakikalar, saniyeler geçiyordu, moralim iyice bozulurken hakem ilk turun bittiğini belirten düdüğü çalmıştı. bense su bile içmeden, her şeyi dağıtıp çıkmıştım. maç berbattı, çok gerideydi, biz kaybediyorduk.

-

jimin: sakin ol
buraya bak hemen
hey!!

bilinmeyen: jimin

jimin: eğlenmeye bakacaktın hani
kaybediyor olabilirsiniz
ama daha maçın sonu gelmedi
sakin olmalısın, olmalısınız

i see you 'ymWhere stories live. Discover now