|Would you change for me?|TAEKOOK|

|23|

"Bay Kim'e hiçbir şey söyleyemezsin!"

Jimin'in sözleri kollarını göğsünün üzerinde kavuşturarak büyük bir güvenle söylediğinde, Yoongi gülmüş, "Neden?" söylemesine neden olmuştu.

"Bana o ilacı sattığın için, bunda benim kadar senin de parmağın var."

Yoongi söylediği şeye kahkaha attı sadece. Tabii ki Jimin, Yoongi'nin Taehyung'un mafyasının bir parçası olduğunu ve bu ilaçları birçok kişiye sattıklarını bilmiyordu.Diğer bir deyişle, Taehyung'un gözünde Yoongi bu konuda hatalı değildi, sadece sıradan bir müşteriydi Jimin ve ilacı Jimin'e satmıştı o da.

Tek suçlu, ilacı babasına veren Jimin'di.

"Niye gülüyorsun?"

Jimin kaşlarını çattı ve Jimin'in sorusuna cevap vermek üzere olan Yoongi, Jungkook mutfağa girdiğinde sustu.Jimin çocuğa gözlerini devirdiği anda, Jungkook içini çekti ve zayıf bir şekilde tezgaha yaslandı.Yoongi'yi hiç umursamıyordu da.Bütün gün bütün işi ona yaptıran Jimin, bir yandan Taehyung'un sözleri onu paramparça etmişti.

"Keşke" dedi Jungkook kendi kendine "Keşke köle olarak doğmasaydım"

Jimin hala Jungkook'un neden boş mutfakta durduğunu merak ederken, Jungkook önce Jimin'in yüzüne sonra da Yoongi'nin yüzüne baktı. Daha yeni neden bu kadar yakın olduklarını merak ediyordu.

Fısıltıları yüzünden birbirlerini duyamak için yakın olan Yoongi ve Jimin anında uzaklaştılar.Onlar bile ne zaman bu kadar yaklaştıklarını bilmiyorlardı.

"Siz birbirinizi tanıyor muydunuz?"

Jungkook'un sorusu Jimin'i şaşırtmıştı.
Yoongi'nin keyfi yerindeydi.
Heyecanlı civcivi izlemekten zevk almıştı.

"Hayır, doktor su içmeye geldi sadece. "

Jimin'in Jungkook'a açıklaması bile Jungkook'ta şüphe uyandırdı.Normalde, Jimin olsaydı onu terslerdi ama şimdi nedenini açıklıyordu.Garipti..

"Taehyung'un aşık olduğu şanslı kişi sen olmalısın.."

Jimin, Yoongi'nin Jungkook'a sırıtarak söylediği şey karşısında şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.Sevdiği kişinin artık bu çocuğa aşık olduğunu söyledi.. İmkansızdı! Böyle bir şey olamazdı!
Bu dava bir an önce çözülmeliydi!
Aksi halde, Jimin'in sinirler yüzünden zaten görünen damarları kıskançlıktan patlayabilir ve kan fışkırabilirdi.

Jungkook, Yoongi'nin sözlerinden hâlâ sersemlemişken, Yoongi devam etti "Adın Jungkook olmalı. Değil mi?"

Jungkook yavaşça başını sallarken kedi bakışlı bir anda Jungkook'un omzuna hafifçe vurdu, "Arkadaşımın en iyi göz zevkine sahip olduğunu biliyordum." dedi.Jungkook bu güzel sözler karşısında kızarırken, Taehyung ile arasının iyi olmadığını hatırladı.Ve bir anda yüzü düştü.

"Adımı size kendisi mi söyledi?"

Jungkook utangaç bir şekilde sorduğu soruya nasıl bir cevap beklediğini kendisi bile bilmiyordu.Jimin, Jungkook'un övgü beklediği için sorduğunu düşündü.Jungkook'un yanakları utançtan kızarırken Jimin'in yanakları sinirden kızarmıştı.Hiçbir şey söylemeden mutfağın kapısını çarptı ve odasındaki her şeyi kırıp atmaya gitti.
Belki kafasını biraz duvarlara vururdu.

"Adını söylemedi ama sandalyede uyuyakalırken adını seslendi. O an her şeyi anladım.Ses tonu her şeyi söylüyordu."

Yoongi'nin kısılmış gözlerine karşılık olarak Jungkook heyecanını saklamaya çalıştı ve nefes nefese, "Yeter," dedi.