Sorun 1. Bölüm

146 27 20
                                    

Bugün annem hayatını kaybetti. Artık zor zamanımda arkamda duran o kadın yok! Kendimi öyle bir boşlukta hissediyorumki tarifi imkansız.Canım yanıyor içim parçalanıyor yüreğimdeki çığlıkların ardı arkası kesilmiyor en kötüsüde gıkımı çıkaramıyorum. Susuyorum sadece susuyorum.Eve geldiğinde sımsıkı sarılabileceğim biri yok artık. Hastalandığımda gece boyu başımda bekleyen o kişi artık yok!

Hastane koridorında başımı ellerimin arasına alıp duvara yaslandım. Sanki dilim tutulmuştuda konuşamıyordum. Dışardan bakın biri duvara yaslanıp öylece durduğumu sanıyordu ama benim içim parçalanıyordu sessiz sessiz gözyaşlarım akıyordu herşey sönmüş hayat durmuştu sanki.

Annem çarşının ortasında birr anda yere düşünce çok korkmuştum etraftakiler çember oluşturup öylece bizi izlemişti. Bir taneside çıkıp yardım eli uzatmamıştı annemin bana son bakışları hala gözümün önündeyken ne yapabilirdimki?

"Poyraaaaz" babamın sesini duymamla başımı kaldırmam bir oldu.Koşarak babama sarıldım acımı bastıracak tek kişi oydu kimsemiz yoktuki bizim bizden başka.

Babam hastanedeki doktorlarla görüştükten sonra çaresizce yanıma geldi yapılacak hiçbirşey yoktu Annem daha hastaneye gelmeden ambulansta ölmüştü. Sokağın ortasında aniden kalp krizi geçirirken ben hiçbirşey yapamamış donup kalmıştım.

Ne babam ne ben tek kelime konuşmuyorduk. Yarın annem toprağa verilecekti. Eve geldiğinde hiçbirşey konuşmadan oda girdim kendimi yatağa attığımda hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Komşularımız kötü haberi aldıkça eve geliyorlardı tek birinin bile yüzünü görmek istemiyordum odamın kapısını kitleyip beklemeye başladım.

π π π

İki hafta önce bugün annem toprağa verildi. Artık evimize gelen giden yok. Herkes normal hayatına devam ediyor buna babamda dahil ev eskisi gibi değil artık evimiz sessiz. Annemin yokluğu heryerde kendini belli ediyor.

Babam çoktan uyanmış kahvaltısını yapmış işe girmişti. Mutfağa girdiğimde masada babamın hazırladığı kahvaltı duruyodu günlerdir yarım yamalak yemek yiyordum. Sırf açlığı bastırmak için kahvaltımı yapıp kendimi dışarı attım. Okulum zaten yakındı herzaman ki gibi yürümeye başladım.

Okula geldiğimde cam kenarındaki sondan bir önceki sırama oturdum.Dersin başlamasına az kalmıştı ama hala Tolga gelmemişti.
Annemin ölümünden sonra en çok yanımda duran beni bir an olsun yanlız bırakmayan kan kardeşim Tolga.
Kafamı sıraya koyup dersin başlamsını bekleme başladım. Hocanın hemen arkasından Tolganında girmesiyle rahatladım.Başıyla bana selam verdiğinde bende başımı hafif eğip gülümsedim.
"Nerde kaldın lan merak ettik" dediğimde sırasına iyice yerleşip sırıtarak "Geldik be geldik ne dert ediyon" dedi. Acaba bu herif ne zaman ciddiyete kavuşucak merak ediyorum. Adamın yaptığı her işte bi cıvıklık dalga mutlaka oluyor.

Tolgayla şakalaşarak eve ilerliyorduk. Tolga ile bugün evde pes atcaktık.
Kapının önüne geldiğimde babamın ve bşr arkadaşlarının sesi duyuluyordu bu yaptığım hiçte hoş birşey değildi ama içimden bir ses dinlememi istoyordu.

Kafamı iyice kapıya yasladığımda telefonla konuştuğunu anladım Babam sıkıntılı sıkıntılı"Poyraza ne derim olmaz öyle şey yapamam ben" demişti. Korkmuştum babam neyden bahsediyordu öyle?
uzun süren sessizlikten sonra babamın sesi ikinci defa duyuldu. "Ben evlenemem, olmaz öyle şey hem oğluma yapamam hem Defneye yapamam ona ihanet olur yapamam"

Gözlerim yerinden çıkarcasına büyümüştü öylece kalımıştım babam kimle konuşuyor bilmiyordum ama onun evlenmesini istiyordu bu ne cürretti böyle? Öyle bir şey asla olmamalıydı ASLA


SorunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin