İKİ YABANCI

17.

Selammm

Nabersiniz?

Uzun bölüm istiyorsunuz bende size uzun bölüm yazdım

Bol bol bol yorum yapmayı unutmayınız

İyi okumalar

"Ece düğüne gitmiyoruz lunaparak gidiyoruz haydi" barın kapıdan bağırınca göz devirip rujumu sürdüm.

Bugün hava güzeldi bende çocukları lunaparka sonrada alışveriş mağzasına ondan sonra ise yemeğe götürelim demiştim. Barın ise tamam demişti. Sadece ablamı ikna etmemiz biraz zor olmuştu.

Boy aynasından kendime bakıp kocaman gülümsedim. Kapıya ilerleyip kilidi açtım. Geri makyaj aynasıan dönerken barın çoktan odaya girmişti.

Acaba kaçsamıydım odadan?

Şimdi öldürmesin bu beni?

Yok be öldürmez alt tarafı tişörtlerini çöpe attım çünkü.

Ölürmek yerine canlı canlı mezara koyar.

Tam dolabı açacaktıki "Kocacım" deme ile bana döndü. Dün akşam kıyafetlerimi yere döktüğüm için kızmıştı zaten. Yani ablam ne diye uyandırıyorki bizi? Uyandık kalktık ayrı uyuduk.

Oldumu bu böyle hiç?

"Efendim güzelim?" Düşmüyoruz arkadaşlar.

"Ben senin kıyafetlerini ayarladım. Ütüledimde"

"Sen ütüledin?" Yoo ablam ütüledi. Çok ısrar etmişti ama napim. Ama bunun barının bilmesine gerek yooook.

"Hıhı baynoda kapının arkasına astım git giy hadi" barın baynoya ilerlediğinde derin nefes alıp verim.

Şimdi eve geldiği zaman görse daha güzel olur çünkü o zaman uykum olur ve onu dinlemek yerine uyurum.

Geri aynaya dönüp kıyafetime baktım.

Beyaz bir bluz giymiştim altıma ise yeşil şort etek. Beyaz spor bir ayakkabı ve yeşil bir çanta. Birkaç bileklik yüzük ve güneşli kolyem. Bej bir renkte ise gözlük. Saçlarımıda açık bırakmıştım.

Makyaj aynası döndüğümde ise makyajıma baktım.

Eh madem bugün çocukları mutlu edicez barınıda mutlu edelim dimi.

O da çocuk sonuçta.

Hızlıca bayno kapısının önüne gelip kapıyı tıklattım.

"Altını giydinmi?"

"Giydim" kapıyı açıp girmem ile barının o yeşil gözleri beni buldu. Kuraban olayım ben o yeşil gözlere. Ve tabiki o baklavalara.

"Niye henüz üstünü giymedin?"

"Hangisini giyeceğime karar veremedim"

Barının altında beyaz bir pantolon vardı. Üstüne ha gi tişört uyar diye karar veremediğim için iki tişört koymuştum.

Biri açıktı diğeri ise onun bir koyusu. Modelleri ise aynıydı. İkisindede aynı İngilizce yazan bir yazı vardı.

Elime birini alıp barının üstüne tutum.

"Bu çok açık sanki ya. Ama benim eteğime yakın bir tonda" onu barının eline verip diğerini tutum.

"Bu yeşil gözlerini birazdaha ortaya çıkarıyor. Pantolonada yakıştı. Ama benim eteğimden koyu bir renk"