"Hem de en güzelinden."

328 32 11
                                    

Elsa'nın göz yaşların yastığına akarken neden ağladığını düşündü.

Hans ile hiçbir alakası yoktu bu yaşların. Anna ile de uzaktan yakından bir ilgisi yoktu. Kendi için ağlıyordu. Yaşadıkları, yaşayacakları ve yaşayamayacakları bir okyanus oluşturuyordu.

Kafasını yatağa yasladı ve yaşları yorgana akarken tavanı izledi. Annesi de bakmıştı buraya, tek fark annesinin yanında biri daha olmasıydı. Her kişiye göre değişebilen bir şeydi bu. Örneğin Anna için Kristoff, annesi için babasıydı, aşkın vücut bulmuş hali. Onun içinse Bay Hiçkimse.

Elini başının üstüne koyduğunda avuçlarında bir şey hissetti. Baktığındaysa onun bir mendil olduğunu fark etti. Eflatun, çok özel bir mendil. Lakin onu oraya koyan Elsa değildi. Bu mendili birinde görmüştü doğrusu...

Hans! Hans'ın mendili burada ne arıyorduysa. Kapıya yönelen bakışları aralık durduğunu görünce kalbi sıkıştı.

"Tanrı'm!" diye inledi. "Tüm olanları gördü mü şimdi o!?"

***

Bahçede gezinirken Olaf'a gülüyordu. Aklı az önce yaşadığı mendil olayındaydı aslında.

"Bir geyik oldum!" diye çınladı Olaf, ellerini kafasına taktığı sırada. "Ve bir tek boynuzlu at!" Bu kez ellerinden birini alnının ortasına sabitlenmişti.

"Neden Sven ne yapıyor diye bakmıyorsun?" diye önerdi, Elsa.

"Sven?" diye sordu Olaf, ren geyiğini hatırlayarak. Ben gidip onu bulayım!" dedi kıkırdayarak.

Olaf gittiğinde Hans, Elsa'nın yanında bitiverdi. Elsa ona görüp görmediğini sormamaya karar verdi.

"Ne tuhaf bir soytarı." dedi Hans.

"Arendelle'de kimse öyle rütbelerde değildir." dedi Elsa, duygusuzca.

"Ben hariç." diye hatırlattı, Hans.

"Bu da ne demek?"

"Ben burada bir katil, canavar, pislik, yüzsüz ve uğursuzum."

"Lakabımı çalıyorsun." Kıkırdadı, Elsa. "Canavar olan benim."

"Yo, sen oldukça hoş bir kraliçesin."

Yüzü kızardı Elsa'nın. "Sahiden mi?"

"İnan bana," Hans genç kraliçenin omzunu sıvazlarken konuştu, "Hem de en güzelinden."

Return To Arendelle (HELSA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin