5.Bölüm: Kısım 2

106 89 5
                                    

Em, Richard onu bırakıp gittikten sonra dükkana gitmişti. Eşyalarını bırakıp bugünkü işlerini kafasında sıralıyordu. Tamirhaneye tekeri patlamış bir araba getirmişlerdi. Bay Pavel gelene kadar tekerleği değiştireyim diye işine koyulmuştu. Kısa sürede Em işini bitirmiş biraz dinlenmeye koyulmuştu. O sırada da Bay Pavel gelmişti. Her zamanki gibi soluk ve asık suratıyla içeri girmiş Em'i hiç takmamıştı. Em ona inat:

-'Size de merhabalar Bay Pavel.' demişti.

Yaşlı adam Em'e bakmış hafifte olsa görünür şekilde başını sallamış hiçbiri şey demeden tamirhanenin arka tarafında kalan odasına gitmişti. Em'e göre Bay Pavel her daim ilginç bir adamdı. Genel olarak suratsız biriydi hep, güldüğünü görmemişti. Çok konuşmazdı da. İş olduğu zaman çıkar yapar geri kalan zamanlarda ise odasına çekilir kolay kolay çıkmazdı. Bir kez o odayı görmemişti. Sürekli kilitliydi. Em istese çabucak açar bakardı fakat Bay Pavel'e yakalanmaktan biraz da tepkisinden korkuyordu. Merak ederdi ama cesaret edemezdi açmaya. Em için bugünde diğer günler gibiydi. O bu şekilde düşünürken, düşüncesini bölen arka taraftaki kapı sesiydi. Bay Pavel çıkıyordu:

-'Bir dakika o da ne ? Onun üzerindeki kan mı? İyi de geldiğinde yoktu.' dedi Em kendi kendine.

Bay Pavel kendisini takmayıp tamirhaneden çıkacaktı. Em endişeyle yerinden kalkıp tamirhaneden çıkan Bay Pavel'e doğru adımlarını hızlandırdı ve arkasından seslendi:

-'Bay Pavel, iyi misiniz efendim?'

Yaşlı adam duyduğu sesle arkasına döndü. Em, yaşlı adam ona dönünce yaklaştığı için lekeleri daha iyi görebiliyordu. Yaşlı adam, Em'in gömleğine dikkatle baktığını görünce kapatma gereği duymuş:

-'İyiyim.' diyerek oradan ayrılmıştı Em'in kafasında soru işaretleri bırakarak.

Em dalgın dalgın hava kararana kadar tamirhanede işleriyle uğraşıyordu. Bay Pavel gelmediği için dükkanı kapatmak ona kalmıştı. Em, çıkmak için tamirhanenin arka tarafına Bay Pavel'in odasının yanındaki giyinme bölümüne gitti. Üzerini değişti giyinme bölümden çıkınca gözüne Bay Pavel'in odası takılmıştı. Bir süre kapıya bakarak kaldı, içi içini yiyordu. Gitmeye hazırlandı ve arkasını döndü bir iki adım daha atmadan, bugün yaşlı adamın üzerindeki kanı geldi gözünün önünde meraklanmıştı. Bir deli cesaretiyle 20 saniyede verdiği kararla kim bilir neler olacaktı?

Çantasını bıraktı Em, tamir aletlerine baktı. İşine yarayacak bir şey arıyordu. Gözlerini gezdirdi. İstediğini bulmuştu. Masa ayağının kenarında duran maymuncuğu eğilip eline aldığı gibi kapıya ilerledi. Bay Pavel'in bu saatte buraya geleceğini düşünmüyordu. Yine de çabuk olmakta fayda vardı. Em maymuncuğu aldı ve anahtarın girdiği hareketli kilit yatağını açma yönünde dönmeye zorlarken, anahtarın kaldırıldığı pimleri tek tek kaldırıp indirdi. Bütün pimlerin yeterince kalktığını farkedince maymuncuğu yavaşça çevirdi. Ve klik sesi kulağını doldurdu. Bulunduğu ortamı yavaşça açılan kapı gıcırtısı dolduruyordu. Em eliyle hafifçe ittirdi kapıyı. Odada küçük bir halı serilmişti sadece bir koltuk ve masa vardı. Em içeri girdi hiçbir şey olmayan bu odaya sanki çok eşya varmış gibi dikkatle bakıyordu ama hiçbir şey yoktu. "Bu mu yani?" dedi kendi kendine. O kan izleri nereden gelmişti o zaman. Odada gezindi. Hiçbir şey yoktu ve artık çıkması gerekiyordu. Kapıya ilerledi başı eğik bir şekilde fakat gözü halının altındaki küçük bir bölümü görünen çıkıntıya takıldı. Önce masayı ilerletti sonra halıyı kaldırarak diğer tarafa attı. Parkedeki çıkıntıya dokundu. Eliyle vurdu çıkıntıya boşluk sesi geliyordu. Yavaşça çıkıntıyı çekti altındaki şeyi görebilmek için. Çektiğinde küçük bölümde bir şifre vardı. Neyin şifresiydi bu ? Düşünmeye başladı ne olabilir diye. Yeterince korkudan ve heyecandan harmanlanmış duyguları sayesinde kalbi hızla atıyordu. Terlemişti. Nefes alıp verme sesleri, kalbinin sesini bastırıyordu:

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 20, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KUKLACI : Ölüler DiyarıWhere stories live. Discover now