Pala silahını indirdi. Mergen dostça bir gülümseme ile karşıladı.
“Bakıyorum da hala kendini güvensiz hissediyorsun Şaman.” Pala palasını kınına yerleştirdi. Sert ve tok sesi ile karşılık verdi.
“Kendimi güvensiz hissetsem saldırmıştım.” Mergen bu lafın üstüne sanki çok eğlenmişçesine güldü.
“Seni buraya ne attı Şaman ?”
Pala dondurucu soğuğa artık katlanacak hale gelememişti ve soğuktan kollarını birbirine dolayıp ateşin yanına eğildi.
“Birisini arıyorum. Bir Şaman, bildiğim kadarıyla Ülgen Geçidinde yaşıyordu.”
Mergen etrafı gösterircesine elini salladı. “Gördüğün gibi burada kimse yaşamıyor Şaman.”
“Görebiliyorum.”
“Hangi Şamanı arıyorsun ?”
“Tengri’nin kızını öldüren atamın torununu arıyorum.”
“Yüzde yüz Tengri’nin gönderdiği kurtlar tarafından yok edilmiştir.”
“Hayır, bu torun affedilen torun.” Mergen bu laftan sonra ateşin yanına oturdu. Üşüdüğü için değil Pala’yı daha iyi görmek için oturmuştu.
“Ustanı mı arıyorsun ?”
“Evet.” Mergen düşünür gibi bir tavır aldı. O sırada ise dışarıdan kurtların hırlama ve uluma sesleri geldi. Pala bu sesleri duydu fakat çok uzakta olduklarına karar verdi eğer kurtlar Pala’nın kokusunu alsaydı çoktan saldırmış olurlardı ve bunu sessizce yaparlardı.
“Neden arıyorsun ?”
“Hesap vermem gereken kişinin sen olduğunu sanmıyorum Mergen.” Mergen bu lafı alttan alarak cevap verdi.
“Bu değişebilir çünkü ustana ne olduğunu biliyor olabilirim.”
“Olabilir mi olur mu ? Bana olasılıklar ile gelme Mergen.”
“Çok sinirli bir kişiliksin Şaman, bu vakte kadar hayatta kalman bile muamma.”
Pala gülümsedi fakat sinsi bir gülümsemeydi. “Kızdın mı Tanrıcık ?” dedi Pala.
“Konuşma tarzını değiştirmelisin Şaman, Gökten atılmış olabilirim ama güçlerim hala yerinde.” Pala palasını sakince çıkardı ve Mergen’in lafını hiç sallamadan palasını ateşin içinde karıştırdı.
“Biz Şamanlar senin gibi kutsal bir varlıktık Mergen hatta bir Tanrı ile aynı seviyedeydik…”
“Sonra ki sözlerini dikkatlice seç.”
“Seninle aynı seviyedeydik Mergen. Tengri’nin gözünde bir Şaman ile Mergen aynı seviyedeydi. Peki sonra ne oldu ?”
Mergen ilk başta sinirlenmişti fakat bu tarz bir davranışın kendi karakterine uygun olmadığına karar verdi.
“Sonrasında sizlerle beraber yer yüzüne indirildim.”
“Doğru, o yüzden tepemin tası atmadan bana ustamın nerede olduğunu söyle.”
Mergen duruşunu hiç bozmadı fakat bu aşağılanman altında kalmayacağını da biliyordu. Şimdilik Pala’ya istediğini vermek dışında bir şansı yoktu. Mergen elini kaldırdı ve odanın içinde alt tarafa doğru giden bir geçit açıldı. Geçitten gelen sıcaklık resmen Pala’nın içine işlemişti. Pala içten içe rahatladı fakat hala tetikteydi.
“İçerinin sıcaklığı nasıl da hemen vurdu yüzümüze.” Dedi Mergen.
Pala karşılık vermedi ve ayağa kalktı. Palasını kınına yerleştirdi ve homurdayarak yürüdü arkasından da Mergen takip etti. Pala içeri girer girmez soğukluk yavaşça gitti ve yerini sıcaklık aldı. Pala ilk başta girse de sonradan atının olmadığını fark etti.
“Atı orada mı bıraktın Mergen ?” dedi Pala.
“At senin sorumluluğundaydı Şaman.” Pala homurdandı ve atını almak için tekrar dönecekken atının arkalarından geldiğini gördü.
“Neyse ki ben senin kadar aptal değilim atı o soğukta bırakacak kadar cani olduğumu sanmıyorsun değil mi ?”
Pala kaşını çattı.
“Yeryüzüne neden indirildiğini ben hatırlatayım mı Mergen ? Senin amacın bize hizmet etmek ve şunu da unutma atın kalp atışından kıçında ki kokuya kadar biliyorum ama her ne hikmetse buraya girince tüm duygularımı kaybettim.”
Mergen ne samimi davrandı ne de tiksinç bir hal aldı.
“Şaman bazen sözcüklerin ile kendini aşıyorsun. Burada hiçbir özelliğini kullanamayacağını sende biliyorsun. Ustan Ülgen Geçidinde değil bu yüzden seni bir portalın içine gönderdim. Bu yüzden duygularını kaybettin.”
Pala homurdandı. Pala aptal birisi değildi ama oldu olası Mergen’den hoşlanmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Diyar
FantasyKaranlık Diyar da belirli bir ana karakter yoktur. Belirli bir kişinin hikayesi anlatılmaz ve mutlu sonlar Karanlık Diyar da yoktur.